Bir Zaman Yolculuğu… Doğal yoğunluk filtreleri 2013 yılında hayatıma girdi, Fotoğraf serüvenimde kendimi en çok ifade etme isteği duyduğum sıralarda. Duygusal dünyamı minimize etmeyi çok istiyor ama doğru çalışma prensibi konusunda arayışımı hala sürdürüyordum. Kendimi fotografik olarak tam olarak anlatamadığımı biliyor ve bunun eksikliğini yaşıyordum. Her şey bir gün, 10 stopluk bir filtre satın almam ile başladı.
Çalıştığım ilk karelerden itibaren beni şaşırtan ,zihnimde bambaşka bir dünyanın kapılarını aralayan,bu filtrelerle birlikte ,farklı ve içselleştirebildiğim bir dünya artık beni içine doğru çekiyordu. Fotoğralarım artık gerçekten ben ‘di…Onlar artık gerçekten benim kendimi anlatabildiğim hikayelere dönüşmüşlerdi.Oluşturduğum kompozisyonlar duygusal evrenimi destekliyordu.İçinde kaybolduğum bir evrenin kapıları aralanmıştı.
Bu çalışma şekli oldukça zahmetli ve yorucuydu. Yaşadığımız dünyada elektronik baskılar insan beynini ele geçirmişken kolay yolu değil de zor olanı seçen ve yaşayan bir fotoğrafçının bu çağ yangını içinde ne önemi vardı? Aslında birçok kişinin yaptığı gibi yüzeysel bir çalışma şeklini benimsemek elbette çok daha basit ve rahat olurdu. Ama bir üretimi özel kılan onun zor elde edilmesi değil miydi? Bu filtreler ,kısa süre içerisinde kendi ideal dünyamı yaratıp ,sadece fotoğraf çekmeye değil fotoğraf hakkında yazmaya, ve düşünmeye de beni teşvik etti.Neredeyse her bir pozlamamın şiiri kendiliğinden yazılıyordu. Doğal yoğunluk filtreleri ile ilk oluşturduğum proje , ‘Bozcaada’da Zaman’ ada hakkında ilk ve tekti,2014 yılında ,21 haziran -4 temmuz tarihleri arasında,Bozcaada Sanat Galerisi’nde sergilendi ilgi gördü ve beğenildi.