İhanete çanak tutmak, bilim adamına yakışmaz
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, bildiri yayınlayan 1128 akademisyene fena çattı.
Bostan açıklamasında, “1128 akademisyen, son günlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki bazı ilçelerde PKK’nın başlattığı kalkışma hareketlerini telin etmek yerine bu ihaneti desteklediğini ifade eden bir bildiri yayınlamıştır. Bildirilerinde, Devletin bölge halkına katliam yaptığını iddia edecek kadar ihaneti ileri bir safhaya taşımışlardır. Bilim adamına yakışmayan bu tavır çağdışı olmaktan öde ihanete çanak tutmaktan başka bir anlama gelmemektedir.
Bildirilerinde şu ifadeler yer almaktadır: “Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.
….
Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz”.
PKK terör örgütüne tek laf etmeyen, bu sahte aydınlar, bölgedeki olayların sorumlusu olarak Devleti göstermektedirler. Hendekleri kazan, tonlarca bombayı yollara döşeyen Devlet mi? Böyle bir ihanet süreci ülkemiz hiçbir dönemde yaşamamıştır.
Acılım sürecinin başından beri bir ihanet süreci olduğunu, Hükümetleri ve yetkilileri her şeye rağmen bu konuda uyaranlardanız. Geldiğimiz noktada haklı çıkmanın üzüntüsü içindeyiz.
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı, refahı, maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı açık bir hükümdür.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ülke sınırları içinde yaşayan herkes eşit haklara sahip olduğu gibi aynı kanunlara muhataptır ve hiç kimsenin suç işleme, suçluyu ve teröristi övüp koruma yetkisi ve hakkı bulunmamaktadır.
Akademisyenlerin öncelikli görevi bilimsel araştırmalar yapmak, eğitim vermek ve üretimlerini ülkenin yararına olacak biçimde kamu ile paylaşmaktır.
Bizler, ülkesine, devletine ve milletine bağlı akademisyenler olarak her kişi ve kurumun yetki ve sorumluluklarına bağlı olarak hareket etmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Vatandaşlık, vatansız olamaz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün vatandaşlarının huzur ve güven içinde yaşaması, hukukun üstünlüğüne bağlılıkla gerçekleşir. Hayat standartlarının sürekli iyileştirilmesi huzur ikliminde mümkün olur.
Ülkemizin birçok yerinde yaşanan ve egemenlik hakkımıza yönelik açık saldırı karşısında yerimiz ve tarafımız şüphesiz ülkemiz ve milletimizden yanadır. Böyle bir ortamda güvenlik güçlerimizin verdiği cansiperane mücadeleyi görmezden gelen ve bu haklı mücadeleyi, sözde bir takım değerlere sığınarak, lekelemeye çalışan bir kısım akademisyenin imzaladığı bildiriyi toptan reddediyoruz. Bebekleri,öğretmenleri, doktorları, hemşireleri velhasıl ülkemizin her tarafında olduğu gibi bölgeye de hizmet götüren kamu çalışanlarını katleden ve bu katillere arka çıkan herkesi telin ediyoruz.
Türk Eğitim-Sen olarak; kendilerini akademisyen ve aydın olarak nitelendirip terör örgütünü lanetleyemeyen, hatta desteklemeye kalkan güdümlülere karşı devlet ve milletimizin yanındayız. PKK ve İŞİD terörüne karşı yapılan operasyonların, askerlerimizin ve emniyet güçlerimizin destekçisiyiz.
Ülkemizde kardeşliğin hıyanete, birlik düşüncesinin bozgun niyetlerine galip geleceğine inanıyoruz.
İlgili Haberler
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]
İngiliz Sömürüsü ve Zulmüne Karşı Efsanevi Bir Kahramanlık Destanı “İslam’ın Kılıcı” Türkiye’de Vizyona Giriyor: “İslam’ın Kılıcı”, 1 Kasım’da Türkiye sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Aksiyon ve macera dolu bu destansı film, cesur bir savaşçının İslam’ın kutsal değerlerini korumak ve İngiliz sömürüsüne son vermek için çıktığı nefes kesen mücadeleyi anlatıyor. İLGİLİ HABER Küçükkaptan, Cumhuriyet Bayramı’nda herkesi Çamlıca […]