“Kürt” Kardeşlerimize istedikleri her şeyin verilebilmesi, farklı bir ırk, farklı bir millet oldukları algısının bütün millete yerleştirilebilmesi ve onlarla ilgili var olan veya varmış gibi gösterilen bütün sorunların çözüme ulaştırılabilmesi için ortaya konan çabaları izliyoruz.
Sayın Başbakanımız da bu amaçla; ülkemize ve milletimize demediğini bırakmayan Barzani ve Şivan Perver ile görüşmüş, bizzat kendisine ve bütün AK Parti Hükümetine hakaret etmiş olan Diyarbakır Belediye Başkanının Makamına kadar giderek elini tutmuş ve var olan veya varmış gibi dayatılan Kürt sorununun çözümü için büyük çabalar sarf etmiştir.
Peki, Ülkemiz böylesine hassas bir dönemden geçerken AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay’ın “Türk diye bir ırk yoktur” söyleminin amacı nedir, buna ne gerek vardır ve bu nasıl bir tuhaflıktır anlamak mümkün değildir.
Ben ve benim gibi bugüne kadar hem dini gerekçelerle hem de yaşadığımız sosyal doku sebebiyle ırkçılık söylemlerine yaşadıkları sürece karşı duran insanlar olarak bizler bile şu an hayretler içindeyiz ve bizlerden ne düşünmemiz, ne yapmamız veya nasıl bir tavır almamız bekleniyor merak ediyoruz?
Bu vatana, milletimize, memleketimize, milli değerlerimize sahip çıksınlar diye oy vererek meclise gönderdiğimiz milletvekillerimiz ne yapıyorlar oralarda, bizim aklımız ermez, o ne derse aynısı söyleyelim de sıkıntı yaşamayalım diye Sayın Başbakanın tavrını mı bekliyorlar?
Ülkemizde siyasiler ve özellikle Sayın Başbakan bu konuda ne düşünüyor diye merak ederken bütün siyasi partilerden de bu gereksizliğe karşı aklı başında bir söylem ve karşı duruş bekliyoruz.
Ve soruyoruz; nedir bu rezalet, amaç nedir. Bu gibi kafalar ne istiyor bizlerden?
Bu durumda gidişattan anladığımız odur ki; bizim de sorgusuz kabullendiğimiz Müslümanlıkta ırkçılık yoktur kaidesi bu ülkede sadece Türkler için geçerlidir.
Bizler de biliyoruz ırkçılığın yanlış ve bölücü olduğunu ama bu sahip olduğumuz milletimizi, milli değerlerimizi sevmemize ve ona sahip çıkmamıza engel olmadığı gibi bir noktada milletimizi sevmemizi de inançlarımız gerekli kılıyor.
Kısaca hiç kimse konuya İslami değerlerden girip, lafı tevil ederek ırkçılık yanlıştır demesin biz yıllardır bunu söylüyoruz ve bizler ırkçılığın başka şey, sahip olduğun milliyete ve milli değerlere saygı duyup, onu sevmenin ve ona sahip çıkmanın başka şey olduğunu çok iyi biliyoruz.
Şimdi; ben bu kişiyi protesto ediyorum ve hem o kişiye, hem siyaseten de olsa, ikbal korkusuyla da olsa o kişiye destek verenlere veya susanlara hem de geldiğimiz bu acınası noktaya yazıklar olsun diyorum.
Ve özellikle şu an mecliste bulunan ve geçmişlerini, söylemlerini bildiğimiz çeşitli illerden milletvekili olan onlarca dostumuzun, ağabeyimizin bu haksızlık karşısındaki siyasi ve konjonktürel suskunlukları ve korkaklıkları bizleri kahrediyor ama iyi bilinler ki onların da hesaplarını kabartıyor.
AHMET BERHAN YILMAZ
İlgili Haberler
Ne diyeyim edebiyatın tarihini sanki Ruslar yazmış gibi; neyi okur, neyi beğenirsem altından Rus yazarlar çıkıyor. Takdir etmemek elde değil. Helal olsun adamlara… Nasıl bir anlatıdır, nasıl bir olay görgüsüdür, nasıl bir mesaj vermedir; yok böyle bir şey… Rus yazarlar; eserlerinde, işin sosyolojisini, felsefesini, psikolojisini, matematiğini çok iyi oturtmuşlar; toplumsal temelde her şeyi çok iyi […]
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]
Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. İLGİLİ HABER MUSIKI İLE TERAPİ PROGRAMLARI HÜKÜMLÜLERİN RUH DÜNYASINA DOKUNUYOR Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde […]
Zaman sonsuzdur. Evren, uzay, yani içinde bulunduğumuz mekân da sonsuzdur. İnsan, birey olarak da “insanlık” olarak da zamanın ve mekânın sonsuzluğunun kesiştiği herhangi bir noktada, bir hiç, bir sıfırdır. Bir insan ömrünü yüz yıl kabul etsek bile, zamanın sonsuzluğunda yüz yıl nedir ki? Bırakın yüz yılı, bin yılı, milyar yıl nedir ki, sonsuzluk karşısında? Biliyorsunuz, […]