Derinlikler Sanat Merkezi, 24 Ekim – 16 Kasım 2013 tarihleri arasında ‘’3 KUŞAK ERDİREN’LER Retrospektif Sergisi I’’ adıyla aynı ailenin üç farklı kuşağına ev sahipliği yapıyor.
Kokteyl: 24 Ekim Saat 18:00-20:30
Sergide; Asker Ressamlar Kuşağının önemli temsilcilerinden Şükrü Erdiren, Ressam Elçi Erdiren ve Onur Erdiren’in gün yüzüne çıkmamış eserleri yer alıyor.
Sergi, 1991 Yılında kaybettiğimiz, Asker Ressamlar Kuşağının önemli temsilcilerinden, 1954 yılında ABD’de profesyonel grupta ‘’Yeşil ve Kırmızı – Cathleen‘’ adlı portresiyle birincilik ödülü, 1980 yılında İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Açık Hava sergisinde ‘’Göç‘’ isimli resmiyle başarı ödülü almış, eserleri daha çok yurt dışı ve içi özel koleksiyonlarda, Cumhurbaşkanlığı köşkünde, çeşitli bakanlıklarda, banka koleksiyonlarında, kamu kurum ve kuruluşlarında, İstanbul Harbiye Askeri Müzesi, Diyarbakır Komutan Atatürk Müzesi, Aydın Devlet Müzesi, Ankara ve İstanbul Resim ve Heykel Müzelerinde bulunan, ülkemize yurt dışında onur kazandıran, renk ve desen ustası Şükrü Erdiren’in anısına ithaf edilmiştir.
ŞÜKRÜ ERDİREN ( 1914 – 1991 )
Asker ressamlar kuşağının önemli temsilcilerinden Şükrü Erdiren, 1914 Yozgat doğumludur. Kurtuluş Savaşı’nın sonlarına doğru çıkan kolera salgını sonucu, annesi ve babası dışında tüm ailesini kaybeden sanatçı, kısa bir süre sonra zor hayat koşulları ile mücadele ederken babası da ölünce 1927’de Tokat’ta askeri ortaokula girer. Onu okulun resim atölyesine alırlar. Üç yıl boyunca burası onun sanat yuvası olur. 1931’de İstanbul Halıcıoğlu Askeri Lisesine gelir. Burada birinci sınıfta okurken ünlü empresyonist Binbaşı Sami Yetik’in öğrencisi olur. Lisenin resim atölyesini kurar. Dört yıl boyunca sanat eğitimi alan ve hocanın da gözde öğrencisi olan Erdiren, resim sanatına iyice bağlanır. 1935 ’de İstanbul’da Fen Tatbikat Okulu’nun Muhabere bölümünü bitiren Erdiren, 1954 yılında sanat hayatını Amerika’da aldığı büyük bir ödülle taçlandırır. New Jersey’de davet edildiği ‘’Magyar Grubu’’ sergisinde ‘’Yeşil ve Kırmızı – Cathleen ‘’ adlı yağlıboya portresiyle profesyonel grupta birincilik ödülü alan sanatçı, aynı yıl Amerika’da üç kişisel sergi açar. ‘’İstirahat ‘’ adlı yağlıboya portresi Washington Smithsonian Müzesi’nde seçkin eser olarak üç ay süreyle sergilenir. Şükrü Erdiren ABD’den sonra, Türkiye’deki ilk kişisel sergisini 1967’de Ankara’da, 2. kişisel sergisini ise 1981 yılında İstanbul’da Parmakkapı İş – Sanat Galerisinde açar. Bu sergi, eserleri yurt içi ve dışı özel koleksiyonlarda ve müzelerde bulunan sanatçının ne yazık ki son sergisi olur. Sanatçı yıllar boyu eşsiz peyzajlarını yaptığı o çok sevdiği Şile’de 1991 yılında aramızdan ayrılmıştır.
ELÇİ ERDİREN (1962 – )
Ressam Şükrü Erdiren’in torunudur. 1962 yılında İzmir’de doğan sanatçı ilk ve orta öğrenimini Ted Ankara ve Kadıköy Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini Deniz Harp Okulu ve Anadolu Üniversitesi İktisat bölümünde tamamlamıştır. Küçük yaşlardan beri resim sanatına büyük ilgi duyan Erdiren, dedesi ünlü asker ressam Şükrü Erdiren’in atölyesinde onun fırça ve paletini yakından takip ederek kendisinden ilk sanat eğitimini almıştır. Dedesi ile Şile’nin eşsiz peyzajlarını resmetmek için sık sık arazide birlikte çalışmışlardır. Daha o yıllarda sanat çevrelerine aşina olmuş, Şükrü Erdiren ile birlikte resim sergileri dolaşmış, Türk resminin duayen sanatçıları Hikmet Onat, Nazlı Ecevit, Nüzhet İslimyeli, Eşref Üren, Osman Zeki Oral gibi ustalarla tanışma fırsatı bulmuş, zaman zaman onların çalışmalarını izlemiş ve kendilerinden feyz almıştır. Şükrü Erdiren’in de kendisini teşvikiyle Belçika’da düzenlenen ‘’Werkgemeenschap Wij’’ uluslararası resim yarışmasında dünya 3.sü olmuş ve Belçika hükümeti tarafından bronz madalya ile ödüllendirilmiştir. Yine aynı yıl Türkiye’de katıldığı bir yarışmada 1.lik ödülü almış, dönemim Milli Eğitim Bakanı İsmail Arar tarafından ödüllendirilmiştir. Sanatçı realist tarzdaki çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdürmektedir.
ONUR ERDİREN (1985 – )
Y.Onur Erdiren, Ressam Elçi Erdiren’in oğludur. 1985 yılında İstanbul’da doğan sanatçı, 2008 yılında Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarımı Bölümünü, 2010 yılında yine aynı Üniversitede Plastik Sanatlar Bölümünde Yüksek Lisansını tamamlamıştır. Öğrenim hayatı boyunca Türk Resim tarihinin önemli ustaları olan hocaları Prof. Dr. Zahit Büyükişleyen, Prof. Dr. Fevzi Karakoç, Prof. Dr. Ergin İnan, Prof. Dr. Özdemir Altan, Yrd. Doç. Dr. Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Prof. Dr. Kaya Özsezgin atölyelerinde eğitim almış, kendilerinin beğeni ve takdirlerini kazanmıştır. İstanbul’daki atölyesinde yağlıboya, karışık teknik, baskı tekniklerini kullanarak modern ve çağdaş anlamda eserler üreten sanatçı, bir yandan da doktora eğitimine devam etmektedir. Marmara Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan sanatçının 2011 yılında ‘’ Çizim Teknikleri 1’’ adlı kitabı yayımlanmış ve büyük ilgi görmüştür. Kitabın tüm geliri çok önemli bir sosyal sorumluluk projesi olan ‘’baba beni okula gönder’’ kampanyasına bağışlanmaktadır. Sanatçı, çeşitli yerel gazetelerde kültür ve sanat üzerine köşe yazarlığı yapmaktadır.
İlgili Haberler
Ne diyeyim edebiyatın tarihini sanki Ruslar yazmış gibi; neyi okur, neyi beğenirsem altından Rus yazarlar çıkıyor. Takdir etmemek elde değil. Helal olsun adamlara… Nasıl bir anlatıdır, nasıl bir olay görgüsüdür, nasıl bir mesaj vermedir; yok böyle bir şey… Rus yazarlar; eserlerinde, işin sosyolojisini, felsefesini, psikolojisini, matematiğini çok iyi oturtmuşlar; toplumsal temelde her şeyi çok iyi […]
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]
Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. İLGİLİ HABER MUSIKI İLE TERAPİ PROGRAMLARI HÜKÜMLÜLERİN RUH DÜNYASINA DOKUNUYOR Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde […]
Zaman sonsuzdur. Evren, uzay, yani içinde bulunduğumuz mekân da sonsuzdur. İnsan, birey olarak da “insanlık” olarak da zamanın ve mekânın sonsuzluğunun kesiştiği herhangi bir noktada, bir hiç, bir sıfırdır. Bir insan ömrünü yüz yıl kabul etsek bile, zamanın sonsuzluğunda yüz yıl nedir ki? Bırakın yüz yılı, bin yılı, milyar yıl nedir ki, sonsuzluk karşısında? Biliyorsunuz, […]