“Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Bu bilinci paylaşmak ve bu sorumluluğu yerleştirmek zorundayız. Uygarca paylaşılan sorumluluk bilinci, özgürlüğün de, demokrasinin de tek güvencesidir.
Bu güvence sağlanmadıkça,
demokrasinin temeline
tek bir taş bile konmuş olamaz.
Unutmayalım ki “cesur bir kez,
korkak bin kez ölür”.
Önemli olan,
insanın böyle bir toplumda
“mezar taşı” gibi
suskunluk simgesi
olmamasıdır.”
Uğur Mumcu
Ecelsiz öldürüldük, dövüldük, vurulduk, asıldık. Ey halkım unutma bizi!
Diye yazmıştı ‘Sesleniş’ yazısında; ecelsiz öldü 24 Ocak karlı sokakta.
Bundan korkmadı, ‘mezar taşı’ gibi suskun olmaktan belki daha çok korktu; cesur bir kez ölür, korkak bin kez dedi yazdığı satırlarda:
Ülkenin kanserli kısmındaydı aklı hep iyileştirebilirdi belki; yazdığı yazılarında bugün ne olacağını yansıtıyordu.
Yapılan haksızlıkların karşısındaydı, o kadar ince düşünmüştü ki, bir kişiye yapılan haksızlığı topluma yapılmış saydı ve bu bilinç de bir toplum istedi.
‘Bağımsızlık Mustafa Kemal’den bir armağandı ve sahip çıkılmalıdır’ diye ekledi her yazısına.
O ülkesini ve halkını;
Özgür
Eşit
Bağımsız
Görmek istedi…
O da ecelsiz ölen bir gazeteciydi Uğur Mumcu….Saygı ve Rahmetle anıyoruz…