สล็อต

betflix

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Flaş

Bilezikler, küpeler, yüzükler!

Yayınlanma:
ABONE OL

İmitasyona gerek yok; bundan sonra hepsi altından olacak…

Bilim adamları, kendilerini korumak için zehirli altın iyonlarını som altına çeviren bakteri keşfetti.

Sabah gazetesinde bir haber okumuşum, şaşırarak.

Hani denilir ya; ‘hadi canım sende!’ evet aynen öyle demiştim.

“Nasıl olacak peki?”

Sizlerde diyeceksiniz ki:

“İyide neydi bu seni şaşırdan haber?”

İnanınki önemli. Belki sizlerde okudunuz, belki de haberiniz yok. Ben haberi olmayanlara aracılık yapacağım…

 

Bilim adamlarına akıl sır erdirmek ne mümkün. Onlar olmasaydı ne yapardık onuda bilmek ne mümkün!

Her gün yeni bir şey buluyorlar, insanlık adına iyi şeyler yapıyorlar, dünya adına güzel işlere imza atıyorlar. Bunları biliyoruz. Bazen öyle işler yapıyorlarki dünyanın altını üstüne getirebilecek buluşlar, akıl sır ermez icatlar…

 

Bazen de; hayır mı şermi diyeceğimiz, bildiklerimizi, bilmediklerimizi, olacakları ve olmayacakları karma karışık edecek icatları.

 

Altın.

Dünya kuruldu – kurulalı başroldeki oyuncu altındır. Vikipedi altını şöyle tanımlıyor.

 

“Altın, kimyada Au (Latince Aurum dan(ışıldayan-parlayan)) sembolü ile gösterilen yumuşak, parlak sarı renkte kimyasal bir element. Altının parlak sarı rengi, asitlere karşı dayanıklılığı, doğada serbest halde bulunabilmesi ve kolay işlenebilmesi gibi özellikleri, insanların ilkçağlardan beri ilgisini çekmiştir.

Altın, parlak sarı rengi ve ışıltısıyla göz alan çok ağır bir metaldir. Üstelik kolay kolay tepkimeye girmeyen çok kararlı bir element olduğu için havadan ve sudan etkilenmez. Bu yüzden hiçbir zaman paslanmaz, kararmaz ve donuklaşmaz. Bir başka özelliği de saf haldeyken çok yumuşak olmasıdır; bu nedenle kolayca dövülerek biçimlendirilebilir. Altın bütün bu özellikleriyle tarih boyunca en kıymetli metallerden sayılmıştır.”

 

Altının tarihçesini de merak etmemek ne mümkün. Hani bir laf vardır ya:

‘Ben kendimi bildim bileli’ böyle gider konu ne ise ondan örnekler sunulur.

Altın ben kendimi bildim bileli kıymetlidir demek komik, yukarda da söylediğim gibi dünya kuruldu kuralalı kıymetli…

 

Tarihçesine baktığımızda:

 

Mısır’da; M.Ö.3200 yıllarında, altın uzun çubuklar halinde para olarak kullanılmış.

Peru’da M.Ö. 2000 yılında ait altın ziynet eşyaları bulunmuş.

Aztek’lerin, İnka’ların altına tutkun olduğu biliniyormuş.

Yunanlar, İranlılar, mekedonyalılar, Asurlular, Sümerliler ve lidyalılar altın kullanıyorlarmış.

M.Ö. 550 lidya Kralı Krezos, altını para olarak sikke bastırmış.

Altının para olarak basılmasından sonra ticarette başlamış. Dolayısıyla zenginleşmişler. Refaha kavuşmuşlar.

İskit ve Sarmatların M.Ö. 1000 Milli Kahramanları altın toka yapında ileridelermiş.

Dördüncü ve dokuzuncu yüzyıl aralırnda altın kâse, vazo işçiliği çok iyi imiş.

Türkler Müslümanlığı kabul ettikten sonra altını takılarda ağırlıkla kullanmaya başlamışlar.

 

Bunlar altının elbetteki birebir tarihçesi değil. Biraz hatırlatma, vikipedi’den toparladıklarımdan bazıları. Neden bu kadar altından söz ettim?

 

Dünya piyasalarını elinde tutan altını Bilim adamları, kendilerini korumak için zehirli altın iyonlarını som altına çeviren bakteriyi keşfetmişler – de ondan!

“Nasıl olur?”

Diyorsunuz değil mi?

Kanada’lı bilim adamları, su da çözünen altın zerrelerini mikroskobik som altın külçelerine dönüştürecek bakteriyi keşfediyorlar?

 

İnanılır gibi değil. Fakat gazetede öyle yazıyor.

Ben yazıyı sizlere aktarayım:
“Nature Chemical Biology” dergisinde yayımlanan çalışmaya göre “Delftia acidovorans” adı verilen bakterinin toksik olan altın iyonlarından kendisini korumak için salgıladığı özel madde, zehirli iyonları zararsız som altına çeviriyor.
Sudaki mikroskobik altın külçeleri üzerinde hep aynı bakteriye rastlanmasından hareket eden bilim adamları, bakteri tarafından salgılanan metobolitin hem bakteriyi zehirli altın iyonlarından koruduğunu hem de biyomineralleşme sonucu iyonların som altın külçelerine dönüşmesini yol açtığını ortaya çıkardı.
“Delftibactin A” adı verilen metobolit, altının biyomineralleşme sürecini oda sıcaklığında ve ph nötr ortamda sadece birkaç saniye içinde tamamlıyor.
Ontario’daki McMaster Üniversitesi’nden Nathan Magarvey, çalışmanın laboratuvar ortamında sudan altın üretmek için bakterilerin kullanılıp kullanılamayacağını belirlemek için yapılmadığına dikkati çekti. Magarvey, yine de böylesi bir sürecin olanaklı olduğunu sözlerine ekledi.
Daha önce yapılan çalışmalar “Ischiadicus metallidurans” adlı başka bir bakterinin, kendisini altının zehirli etkilerinden korumak için altın iyonlarını hücrelerinde depoladığını göstermişti.
Bakteriler, büyümek ve yaşam döngülerini tamamlamak için demir gibi bazı metallere gereksinim duyuyor. Altın, gümüş gibi metaller ise bakterilerin ölümüne neden oluyor. Suda çözünen altın iyonları, okyanuslarda, yeraltı sularında ve diğer doğal su kaynaklarında bulunuyor. Hem toprakta hem de suda bulunan Delftia acidovorans bakterilerinin neyle beslendiği ise henüz gizemini koruyor.(alıntı)
Size şaşırtıcı haber demiştim, sanıyorum haklıyım. Eee şimdi ne olacak? Kadınlarımızın bir çoğu kendilerince yaptıkları yatırımlarında Cumhuriyet altınını tam ve çeyrek altınları toplamaya gayret ederler.

Bilezikler, küpeler bozdurulduğunda işçilik emeği düşer, dolayısıyla alındığından daha ucuza gider… Bunun içinde en iyi yatırım Cumhuriyet altını ve tam ve çeyrek altına yapılır.

Tabiki bizlerin külçe altın alıp biriktirecek halimiz yok. Tabi bizler altın gramlarını da takip ederiz. Aslında bu sadece kadınların değil erkeklerinde dikkate aldığı bir konudur. Altın fiyatı tırmanışamı çıkıyor, gerileme mi var takipteyiz.

Bir altın heyecanı vardır ki sormayın. Tabi ben en küçük halini anlatıyorum. Dünyada altın ve külçe altınlar! Bunlar çok farklı haliyle…

 

Altının dünya üzerindeki etkilerini gözden geçirdiğimizde aklımızda kalanlar:

Altın dünyada işlem gören finansal bir varlıktır.

Altın fiyatları yerel olarak belirlenmezmiş.

Türkiye piyasasında işlemler bittiginde londra piyasası açık olurmuş.

Londra Piyasası kapdığında; amerika açılırmış.

Daha sonra Uzakdoğu piyasaları açılırmış.

Dünyada altın fiyatları sürekli değişirmiş.

1 gram altın fiyatı tüm dünyada 24 saat esasın baz alınarak fiyatı oluşturulurmuş.

Anlık fiyatlar değişir ve hızlı bir şekilde nakitte çevrilirmiş.

Tüm dünyadaki ekonomik gelişmeler altın fiyatını etkilermiş.(alıntı)

 

Altına yatırım yapmanın da büyük altın küçük altın fark etmiyor ciddi çalışmaları yapılıyor. Dolar ve euronun son durumu nedir? Bunları bilmek ve ona göre yatırım yapmak gerekir diye düşünürüz ama biz yinede anadan – atadan kalma, üç kuruşumuz da varsa altına yatırırız. Kendimizi daha bir rahat ve güvende hissederiz.

Nedeni altın garantidir…

Altınımız varsa içimiz rahattır.

 

Peki şimdiden sonra ne olacak?

İstermisiniz, bu bakteriler yüzünden altın çok olsun,

Bu kıymetli maden bu değerli altın ucuzlasın.

Bilezikler, kolyeler, küpeler, hatta saatler hatta taclarımız olsun ve biz onlara çok para vermeyelim.

 

Vay be olur mu dersin? Neden olmasın.

Bilim adamları her gün bir yenilikle hayatımızı kolaylaştırmaya çalışmıyorlar mı?

 

 

Nazan Şara Şatana

 

 

Altın, dünyanın geniş bir bölümünde düşük konsantrasyonlarda bulunur. Yer küresinin tahminen 0,001 ppm (milyonda bir)ini teşkil eder. Kalaverit (Au2Te4), silvanit (Au2Ag2Te6) ve krennerit (Au8Te6) mineralleri olduğu gibi bakır ve kurşun minerallerinde de eser miktarları bulunabilir. Volkanik kuvarsların içinde, akarsuların kumlu yataklarında toz ve külçe halinde bulunur.

2006 sonu itibari ile tarih boyunca çıkarılan altının 158,000 ton olduğu tahmin edilmektedir.[1] Benzer bir görüş National Geographic dergisinin Ocak 2009 sayısında “Tüm tarih boyunca sadece 161.000 ton altın çıkarıldı, bu miktar iki olimpik havuzu doldurmaya ancak yetiyor.” yorumu ile yer bulmuştur. Bahsedilen miktardaki altının hacmi kenarları 20,28 metre uzunlukta olan bir kübe eşittir. Eğer onsu 1000$’dan hesaplanırsa kübün değeri yaklaşık 5,2 trilyon dolar olacaktır.[2]

Altın cevherleri, “metalik altın ihtiva eden cevherler” ve “bileşikleri halinde altın ihtiva eden cevherler” olarak sınıflandırılır.

Metalik altın içeren cevherlerden altın elde etmek için altın içeren küçük kuvars parçaları öğütme değirmenlerinde hamur haline getirilir. Bu hamur içinde altın tanecikleri kolloidal halde dağılır. Buradaki ürün malgama tekniği ile ayrıştırılır. Malgamalanmış hamurun konsantrasyonu arttırılarak çok seyreltik sodyum siyanür çözeltisiyle işlenir. Sodyum siyanür altın ile reaksiyona girerek kompleks bileşik meydana getirir:

4 NaAu(CN)2 + 4 NaOH → 4 Au + 8 NaCN + 2 H2O + O2

Kompleks bileşikteki altın metalik çinko ile çöktürülür:

2 Na + 2 Au(CN)2 + Zn → 2 Au + Na2Zn(CN)4

Bu çökeltideki altın ve gümüş dışındaki maddeler, Kal metoduyla alınır. Gümüş de nitrik ve sülfürik asit etkisiyle çözülerek geriye saf altın kalır.

Bileşikleri

Altın bileşiklerinde +1 ve +3 değerlikli halde bulunur. Bütün bileşiklerinden kolayca metalik hale indirgenebilir.

Altının, AuCl, Au2S, AuCN gibi +1 değerlikli bileşikleri sulu çözeltilerde kararsız olup, +3 değere yükseltgenir veya metalik hale indirgenir. Bununla beraber sodyum ve potasyum siyanür ile verdiği kompleks tuzlarının sulu çözeltileri hazırlanabilir ve endüstride özellikle kaplamacılıkta kullanılır.

Organik tuzları da bilinmekte olup kararsızdırlar.

Altının +3 değerlikli bileşikleri genellikle kararlıdır.

AuCl3 su, alkol ve eterde çözünür, fotoğrafçılıkta ve kaplamada kullanılır.

AuBr3 alkol ve eterde çözünür. Bazı kimyasal analizlerde kullanılır.

Altın hidroksit, Au(OH)3, ışığa karşı hassas kahverengi bir tozdur. Suda çözünmez, hidroklorik asit ve diğer asitlerde çözünür. Yaldız yapımı ve kaplamacılıkta kullanılır.

Altının organik bileşikleri genellikle dialkil tuzlarıdır. Bu tuzlar R2AuX şeklindedir. Burada R organik molekül X ise halojen, kükürt, azot veya oksijendir.(vikipedi)

 

 

 

 

 

 

 

 

author avatar
Nazan Şara Şatana
Ben gazeteciydim. Günaydın gazetesi, Ankara bürosunda Bekir Coşkun’un istihbarat şefi olarak görev yaptığı yıllarda; Meclis, Adliye, TRT ve magazin muhabiri olarak görev yaptım. Günaydın gazetesi haricinde, Merhaba, Haftanın Sesi gazetelerinde de yine muhabir olarak çalıştım. Gazetecilik yıllarım turizme geçerek sona erdi. Pamfilya Turizm acentesinden sonra, birçok beş yıldızlı tesislerde (Öger bünyesinde ve başka önemli tesislerde) üst düzey yöneticisi olarak görev yaptım. Halen Genel Müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. Sekiz kitabım yayınlandı. Asar şamil Ve Rus terzi, Şarkın Modern Gelini Şehribahar, Zeus’un Aşkları, Otel I, Otel II, Hekim Ali Suavi Efendi, Havada Kekik Kokusu Vardı, Herkül 2006 da yayımlanan Asar Şamil Ve Rus Terzi, Havada Kekik Kokusu Vardı ve Şarkın Modern Gelini adlı kitaplarım T.B.M.M. Meclis Kütüphanesindeki yerini almıştır. Yeni yayınlanacak kitaplarım; Belkıs Akkale’nin hayatı roman tadında – Belkıs - Şimdi Yağmur Yağacak, Topkapı Şifresi, Taşlar, Mihrace, İstanbul – İstanbul. Ayrıca yayına hazır senaryolarm ve müzikallerim mevcuttur. Evlat TV filmim TGRT de yayınlandı. Birçok senaryom dizi olması için televizyon kanallarında beklemektedir. Bir senaryom ise dizi olarak yayınlanması için TRT1’de hazırlıklarda.

İlgili Haberler

Galatasaray’ın basın tribünü yenilenmeli
Yazarlar
31 Ekim 2024
Galatasaray’ın basın tribünü yenilenmeli

İstanbul takımlarının stadında, gazetecilere ayrılan basın tribününün neredeyse tümünde maç izlemişimdir. Gazetecilere ayrılan basın tribünü sadece Türk gazetecilere değil akredite olan yerli-yabancı tüm gazetecilere açıktır. Özellikle Avrupa maçlarında yurt dışından gelen yabancı basın mensupları, Türk takımlarının statlarına hayran kalıyor. İLGİLİ HABER NORMALLEŞMEK Hayran kalıyor kalmasına da acaba bu durum “basın tribünü” için geçerli midir? Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin basın tribünü gayet modern bir dizayna sahipken, […]

Belediye
30 Ekim 2024
46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]

KADIKÖY’DE CUMHURİYET YÜRÜYÜŞÜ YAPILDI

Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu.  Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]

Etkinlikler
30 Ekim 2024
Günsu Özkarar’ın yazdığı, Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor

Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]