Matrakçı Nasuh!

Geometri ve matematik alanlarında tam bir bilim adamı, Uzunluk ölçülerini gösteren cetveller hazırlamış.

Bir Tv programında ona Osmanlı’nın Leonarda da Vinci’si denilmiş.

Matrakçı Nasuh Efendi izlediğimiz dizide çok önemli bir karakter. Onun hayatını incelediğimizde de onun bir hayli önemli bir zat olduğunu gördük.

O bir bilim adamı, yazar, matematikçi, tarihçi ve bunun gibi bir çok önemli meziyetleri olan biri. Dizide onu canlandıran Fatih Al’ın onun sevilmesinde muhakakki çok büyük rolü var. Daha önce de bildiğim halde onu ilk kez izliyorum izlemine kapıldım.

Oyuncunun ne kadar iyi oynadığını o tiplemenin içine girdiğini, o sandığını, hissettiğini ve öyle oynadığını gösteriyor…

Matrakçı Nasuh iyi biriymiş.

Kendinden emin, yaptığını ve ne yaptığını bilen nerede olduğunu da oldukça iyi düşünen ve uygulayan biri. İyi yürekli olmakta böyle bir şey…

İbrahim Paşa ile olan dostluğu çok kıymetli…

İbrahim Paşa’nın öldürüldüğü sahnede Fatih Al’ın oyunculuğuna hayran olmamak mümkün değildi. Ben İbrahim Paşa’nın öldüğüne mi o kadar ağladım yoksa yakın dostu Matrakçı’nın ağlamasınamı bilemedim. Zaten gözyaşlarım öyle başladı ve Hatice Sultanın feryatları ilede tavan yaptı…

Tabiki dizi diyoruz, ağlanmaz diyoruzda bu mümkünmü?

Bende hele hiç değil.

Yaşanmışlıklar var. Onların kim olduklarını biliyoruz…

Şimdi de bilmediklerimizi yâda bilipte unuttuklarımızı bir daha gözden geçirelim…

Matrakçı Nasuh Efendi:

Çok iyi bir silahşör,

(onun için bir ismi de Silahi…)

Silah ve mızrak oyunlarında büyük usta…

(ustalığından dolayı Kanuni Sultan Süleyman tarafından Üstat – Reis olarak tanınması için 1530 yılında bir beraat verilmiş.)

Dövüş yöntemlerini ve çeşitli silahların nasıl kullanılacağını anlatan bir kitap yazmış.

(Tuhfetü’l-Guzat)

Geometri ve matematik alanlarında tam bir bilim adamı,

Uzunluk ölçülerini gösteren cetveller hazırlamış.

(uzun yıllar matametikçiler bu kitaptan yararlanmışlar.)

İyi bir tarihçi olan Nasuh Efendi:

(Tecmaü’t-Tevârih adıyla Taberî Tarihi’ni Türkçe’ye çevirmiş…)

Tarih’i Sultan Bayezid ve Sultan Selim ile Tarih’i Sultan Bayezid adlı iki kitabında bu padişahlar dönemindeki olayları anlatmış…

Önemli bir kitabı olan; Süleymanname’nin üç ayrı nüshasında:

1520–1537, 1543–1551 ve 1542–1543 arasında geçen olayları ele almış…(alıntı)

Nasuh bin Karagöz; Matrakçı  – Matraki diye anılmasının sebebi:

Lobota benzeyen sopalarla oynanan ve eskrime benyer bir tür savaş oyunu olan matrak’ı icat ettiğinden ve bu oyunu çok iyi oynadığından olmuş.

Bir çok konuda en iyi olduğu için üstad denilmiş. Usta denilmiş…

Âlim, hoca, ressam, yazar, bilim adamı, matematikçi, silahşör, matrak oyuncusu, hathatçı, minyatürcü, haritacı…

Bir çok ilkleri olan bir devlet adamı…

Kanuni Sultan Süleyman’ın 1534 Irak Seferini Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman Han…

Kanuni Sultan Süleyman’ın 1538 Karaboğdan seferini de Fetihnâme-i Karaboğdan’ da konu etmiş…

Resim yapmanın günah sayıldığı ve yasak olduğu bir zamanda İstanbul’un minyatürlerini yapmış.

Ünlü bir hattat olan Nasuh, nesih yazı stilinde değişikler yapmıştır. Divanî yazı stilinde önde gelen isimlerden birisi olmuş.

Matrakçı Nasuh’un minyatür-harita karışımı kendine has bir üslubu vardır, eserlerinde yeryüzünün kuşbakışı görünümünü resmeder. Buna karşın şekilleri tepeden değil, sanki karşıdan görüyormuş gibi çizer. Bu resimlerde kuş ve tavşan gibi hayvanlar olsa da insanlar asla belirmez. Şehirlerdeki binalar tek – tek seçilebilir.

Geometri ve matematik alanındaki çalışmaları neticesinde uzunluk ölçülerini gösteren cetveller hazırlamıştır. I. Selim zamanında ona adadığı Cemâlü’l-Küttâb ve Kemalü’l- Hisâb kitaplarını yazmış, Napier’den elli sene oncesinde adiyla anilan çarpma metotlarını ve modern matematik ögretiminde öncü bir kitap kabul edilen bır referans olarak Enderun’da okutulmus, Napier gibi matematikçilere ılham kaynağı olmuştur.

1537–1538 yıllarında yazdığı Fetihname-i Karabuğdan, Kanuni Sultan Süleyman‘ın İran seferini anlatır. Bu kitaplarda, yol boyunca ordunun geçtiği şehirlerin minyetür şeklinde haritalarını çizmiştir. Çizimleri bugün hem estetik, hem de geçmişe ait çok ayrıntılı bilgiler içermesi hasebiyle şaheser olarak tanımlanmaktadır.

Nasuh, Kanuni‘nin Fransa kralı I. François‘ya destek amacıyla Barbaros Hayrettin Paşa komutasında gönderdiği donanmaya katıldı. Yol boyunca donanmanın uğradığı limanları resmetti.

Onu bugüne taşıyan asıl yönü ise minyatür sanatındaki yeridir. Minyatürcülüğün yanı sıra divanı yazıda usta bir hattattı. Yapıtları başta Topkapı Sarayı Müzesi’ nin kütüphanesi ve Süleymaniye Kütüphanesi olmak üzere çeşitli kitaplıklarda yer almaktadır.(alıntı-vikipedi)

(d.1480 – 1564’te öl.)

Tarihte böyle önemli zatların yaşadığını bilmek bile çok güzel…

Nur içinde yatsın.

Nazan Şara Şatana

Nazan Şara Şatana

Ben gazeteciydim. Günaydın gazetesi, Ankara bürosunda Bekir Coşkun’un istihbarat şefi olarak görev yaptığı yıllarda; Meclis, Adliye, TRT ve magazin muhabiri olarak görev yaptım. Günaydın gazetesi haricinde, Merhaba, Haftanın Sesi gazetelerinde de yine muhabir olarak çalıştım. Gazetecilik yıllarım turizme geçerek sona erdi. Pamfilya Turizm acentesinden sonra, birçok beş yıldızlı tesislerde (Öger bünyesinde ve başka önemli tesislerde) üst düzey yöneticisi olarak görev yaptım. Halen Genel Müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. Sekiz kitabım yayınlandı. Asar şamil Ve Rus terzi, Şarkın Modern Gelini Şehribahar, Zeus’un Aşkları, Otel I, Otel II, Hekim Ali Suavi Efendi, Havada Kekik Kokusu Vardı, Herkül 2006 da yayımlanan Asar Şamil Ve Rus Terzi, Havada Kekik Kokusu Vardı ve Şarkın Modern Gelini adlı kitaplarım T.B.M.M. Meclis Kütüphanesindeki yerini almıştır. Yeni yayınlanacak kitaplarım; Belkıs Akkale’nin hayatı roman tadında – Belkıs - Şimdi Yağmur Yağacak, Topkapı Şifresi, Taşlar, Mihrace, İstanbul – İstanbul. Ayrıca yayına hazır senaryolarm ve müzikallerim mevcuttur. Evlat TV filmim TGRT de yayınlandı. Birçok senaryom dizi olması için televizyon kanallarında beklemektedir. Bir senaryom ise dizi olarak yayınlanması için TRT1’de hazırlıklarda.

See Full Bio