MENÜ ☰
Volimax
Esentepe Avrupa Konutları
Kadıköy Gazetesi » Toplum » Avukat Aydın Aydar Uyardı: “Ekonomik Tutsaklık” Boşanmaların Önündeki Yeni Engel

Avukat Aydın Aydar Uyardı: “Ekonomik Tutsaklık” Boşanmaların Önündeki Yeni Engel



Artan yaşam maliyetleri, yüksek enflasyon ve konut krizi, sadece ekonomik dengeleri değil, Türkiye’deki aile yapısını ve boşanma dinamiklerini de kökten değiştiriyor. Evliliklerini sonlandırmak isteyen ancak ayrı bir ev kurmanın getireceği ağır mali yükten çekinen çiftler, “ekonomik tutsaklık” adını verdikleri bir çıkmaza giriyor. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz, aile hukuku alanındaki 35 yıllık tecrübesiyle tanınan boşanma avukatı Aydın Aydar, bu yeni olgunun, mutsuz evlilikleri uzattığını ve ileride daha karmaşık hukuki sorunlara yol açtığını belirtti.

Son yıllarda, özellikle büyük şehirlerde yaşayan çiftler arasında boşanma kararı almanın önündeki en büyük engelin artık duygusal değil, finansal olduğu gözlemleniyor. Ayrı bir ev kiralamanın, yeni bir düzen kurmanın ve tek bir maaşla geçinmenin imkansız hale gelmesi, pek çok çifti fiilen bitmiş evlilikleri kağıt üzerinde sürdürmeye zorluyor.

“Boşanırsam Geçinebilir miyim?” Sorusu, Hukuki Sürecin Önüne Geçti

Avukat Aydın Aydar, ofisine gelen danışan profilinde dramatik bir değişiklik olduğunu vurguladı: “Eskiden müvekkillerimizin ilk sorusu, ‘Velayeti alabilir miyim?’ veya ‘Ne kadar tazminat kazanırım?’ olurdu. Şimdi ise ana soru şu: ‘Boşanırsam geçinebilir miyim?’. Bu, bir hukukçudan önce bir ekonomiste sorulması gereken bir soru haline geldi. İnsanlar, sırf ekonomik kaygılarla, psikolojik olarak bitmiş bir birlikteliğin içinde hapsoluyor. Biz buna ‘ekonomik tutsaklık’ diyoruz.”

Boşanma avukatı Aydın Aydar, bu durumun sadece sosyal bir problem olmakla kalmayıp, hukuki olarak da zamanla patlamaya hazır bir bomba yarattığını belirtti.

“Aynı Evde Yaşamak, Hukuki Hakları Riske Atıyor”

Mutsuz olmalarına rağmen maddi nedenlerle aynı çatı altında yaşamaya devam eden çiftlerin, ileride daha büyük hak kayıplarıyla karşılaştığını belirten Avukat Aydın Aydar, şu kritik uyarıda bulundu:

“Taraflar, ‘Nasılsa bir gün ayrılırız’ diyerek aynı evde yaşamaya devam ettiklerinde, evlilik birliği resmi olarak sürdüğü için edinilmiş mallar rejimi de devam ediyor. Bu süreçte bir eşin edindiği miras veya yaptığı borçlar, diğerini de etkileyebiliyor. Daha da kötüsü, fiili ayrılık olmadan aynı evde yıllarca kalmak, ileride ‘terk’ veya ‘zina’ gibi özel boşanma sebeplerine dayalı iddiaları ispatlamayı zorlaştırdığı gibi karşı tarafın af olgusunu savunmasında kullanmasını sağlıyor. Taraflar, mutsuz bir şekilde beklerken, aslında hukuki pozisyonlarını zayıflatıyorlar.”

Çözüm: “Fiili Ayrılık Şartı”

Peki, boşanmaya maddi gücü yetmeyen ancak hukuki haklarını da korumak isteyen çiftler ne yapmalı? Aydar, bu noktada “fiili ayrılık” ve yasal süreci başlatmanın önemine değindi:

“Ekonomik koşullar boşanmayı fiilen engelliyor olabilir, ancak bu durum hukuki adımları atmaya engel değil. Taraflara tavsiyem, eğer mümkünse aynı evin içinde odalarını ayırarak fiili ayrılık durumunu oluşturmaları ve bir an önce boşanma davası açmalarıdır. Dava açıldığı tarih, mal rejiminin tasfiyesi için ‘milat’ kabul edilir. Yani o tarihten sonra edinilen mallar, kişisel mal sayılır. Bu, tarafların ekonomik geleceklerini birbirlerinden ayırmaları için en sağlıklı yoldur. Boşanma bir lüks değil, bir haktır. Bu hakkı kullanırken geleceğinizi de koruma altına almalısınız.”

📆 27 Ekim 2025 Pazartesi 17:13   ·   💬 0 yorum   ·  
ABS Kör Kalıp

KADIKÖY'DE HAVA

İSTANBUL

BLOG

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

BAĞLANTILAR