Tarihini tam hatırlamıyorum ama yaklaşık 1 buçuk ay önce de olabilir, A Milli Takımlar Sorumlusu Hamit Altıntop açıklamalarda bulunmuştu.
Açıklamasında “Benim Türk futboluna, Türk futbolunun bana ihtiyacı olduğu kadar ihtiyacım yok.” gibi ukalaca sözler sarf etmişti.
Bugün Milli Takım’ın haline baktığımızda, aslında bizim Hamit Altıntop’a ihtiyacımız yok.
Hamit o gün, o sözleri sarf ettiğinde Milli Takım’la ilişiği kesilmeliydi.
Ve bugün hala hangi mantıkla duruyor bunu da anlamış değilim.
Milli Takım oyuncularının hepsi iyi oyuncular, Montella da iyi hoca. Hani bir söz vardır ya “sen iyisin de çevren kötü” diye.
Bizim sorunumuz da bu. Başta Mehmet Büyükekşi ve Hamit Altıntop olmak üzere Türk futbolunun bu ikiliden kurtulması lazım.
Bu arada ben kadroyu Montella’nın yaptığına falan da inanmıyorum. Hamit, yüksek ihtimalle hocanın işine karışıyor.
Sorulması gereken sorular da var, mesela Manchester United’ta 1 dakika oynamamış Altay Bayındır, Portekiz maçında kalede ilk 11 hangi mantıkla başlar?
Oyuncular performansa göre seçilmiyor muydu?
19 yaşındaki Arda Güler’in ne gibi yorgunluğu olabilir ki böyle önemli bir maçta yedek kalabiliyor?
Beşiktaşlı Semih Kılıçsoy neden Milli Takım’da değil?
Aslında sorulacak çok soru var da, Altıntop ve Büyükekşi olduğu sürece bu sorulara cevap verecek kimseyi bulamayız.
İlgili Haberler
Her ramazan ayında dini konular üzerine bolca TV programları yapılır, bu programlarda ramazan ayı ile ilgili bir sürü soru sorulur, sorulan sorulara cevaplar aranır. Nedense bir türlü soruların cevabı bulunamaz. Bizde ramazan ayı ile ilgili değil her konu ile ilgili anlama, anlamlandırma sorunu vardır. Abartılı cevaplar, asılsız iddialar… En çok da okumuşlar şaşırtır insanı. Okumayanlara, […]
Yayınladığı ilk günden itibaren konusu ile dikkat çeken dizi daha yayınlanmadan fragmanı ile gündem olmuş gelen tepkiler üzerine “ahi” sözcüğü “fani” olarak değiştirilmişti. Tarikatın adı kurmaca olsa da bir şekilde o gerçekliğe dokunuluyor… Faniler cemaatindeki kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmelerine, kadının toplumdaki konumuna, erkek egemen bir yapıda kadınların ve okumak isteyen kız çocuklarının mücadelesine tanık […]
İstanbul takımlarının stadında, gazetecilere ayrılan basın tribününün neredeyse tümünde maç izlemişimdir. Gazetecilere ayrılan basın tribünü sadece Türk gazetecilere değil akredite olan yerli-yabancı tüm gazetecilere açıktır. Özellikle Avrupa maçlarında yurt dışından gelen yabancı basın mensupları, Türk takımlarının statlarına hayran kalıyor. İLGİLİ HABER EDEBİYAT VE TOPLUM Hayran kalıyor kalmasına da acaba bu durum “basın tribünü” için geçerli midir? Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin basın tribünü gayet modern bir […]
Boşuna değilmiş sermaye sahiplerinin yatırım yapmak için güvenli bölgeler, ülkeler, kıtalar araması. Son zamanlarda ülkemize ne yabancı yatırımcı geliyor ne de yatırım yapmak için teklif… Ekonomide en önemli şey güven… Güven olmayınca yatırım olmuyor. İster ekonomik ister sosyal ister siyasal süreçlerin hayat bulması için güven ortamın var olması şart. Arsa, ev, araba alacağımızda bile dünyanın […]