Saba Tümer’in yapımcılığını Hann Yapım’ın üstlendiği, Peyman’ın sponsorluğunda kendi kanalında yayınlanan “Saba Tümer’le” isimli YouTube programının bu haftaki konuğu Mabel Matiz oldu.
Mabel Matiz, Hann Sahne’nin ev sahipliği yaptığı, Saba Tümer’in YouTube programı “Saba Tümer’le” de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Aşk Aşeriyorum
Saba Tümer, programının ikinci bölümünde çok sevdiği Mabel Matiz’i ağırladı. Tümer’in; “Bazen ruhun, bedenin aşkı yaşamak ister. O sırada da karşını biri çıkar, o tendeki çıkmak isteyen duyguyu yaşarsın” sözleri üzerine, Matiz; “Ben dönem dönem aşk aşererim. Gerçekten çağırırım ve gelir” dedi. Tümer; “Mesela ne diyorsun?” Matiz; “Aşık olmam lazım diyorum ve gönderiyor hayat” diye, cevap verdi.
Bazı rüyalarımda geziyorum
Saba Tümer’in; “Astral seyahate çıktın mı hiç” sorusu üzerine, Mabel Matiz; “Hiç beklemediğim bir soru oldu. Bilinçli bir şekilde yapmadım; ama bazı rüyalarda yaptığımızı düşünüyorum. Ben bazı rüyalarımda gezerim. Gündüz bir hayat yaşarım, gece de başka bir hayat yaşarım ve uyandığımda sanki bir günde iki gün yaşamış gibi yorulmuş olurum” dedi.
İçinden geçirsen de şarkımı bu söylemesin denmemeli
Tümer’in; “Antidepresan’ı bir ben söylemedim farkındaysan” demesi üzerine, keşke sen söyleseydin diyen Mabel Matiz; “Biz şarkıyı kaydederken insanlara dokunacağını hissediyorduk; ama böyle kolektif bir şey olacağını hiç tahmin etmiyorduk. Şarkı çıktı, patladı, herkes söyledi. Şarkımı şu söylesin, bu söylemesin denmemeli, içinden geçirsen de söylememeli” dedi.
Televizyon çok iyi bir şeymiş
Saba Tümer’in; “Televizyonun hala yok mu?” sorusuna Matiz; “Var, bu yıl aldım. Televizyon çok iyi bir şeymiş, hayatımda ilk defa eve televizyon aldım” diye cevap verdi.
Tarkan’la düet niyetimiz var
Tümer’in; “En çok kiminle sahne ya da düet yapmak istersin” sorusuna Mabel Matiz; “Dünyadan Kevin Parker var, Harry Styles’ı tipoloji olarak çok beğeniyorum müzik yapmasak da olur. Türkiye’den Tarkan’ımla bir şey yapmayı çok istiyorum, birlikte bir şarkı söylemek. Harika bir insan, harika bir enerji.. Konuşuyoruz da, bir iki yıldır tanışıyoruz. Niyetimiz var, henüz şarkıya karar veremedik. Doğru şarkıyı bulduğumuzda bunu yapacağız” sözleriyle, cevap verdi.
Aşkın Nur Yengi’ye yeni besteler götürdüm
Saba Tümer’in; “Aşkın Nur Yengi ile de düetiniz var” demesi üzerine Mabel; “Aşkın’la, albümde yer alan düetimizi bu ay kliplendiriyoruz, şarkı daha görünür olacak, çok heyecanlıyım. Aşkın da benim hem kişisel yolculuğumda hem de müzikal kariyerimde etkisi olan, çok sevdiğim seslerden. Ona da yeni besteler götürdüm, umuyorum birkaç tanesini söyleyecek” sözleriyle cevap verdi.
İlgili Haberler
Galeri 11.17, 14 Kasım 2024 tarihinde açılacak olan “İzlerin Fısıldadığı Kimlikler” sergisiyle, izleyiciyi kimliğin çok katmanlı ve derin izlerini keşfetmeye davet ediyor. Resimden heykele uzanan farklı disiplinlerde üretilmiş eserlerin bir araya geldiği sergi, sanatçının hayatında iz bırakmış kişileri ya da derin duyguları fısıldayan portrelerle dolu. Bu sergi, her bir portre ve heykelin yalnızca dış görünüşü […]
Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı LÖSEV, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nı İstanbul’da düzenlenen coşkulu bir şenlikle tamamladı. Kadıköy Belediyesi’nin destekleriyle Göztepe Özgürlük Parkı’nda gerçekleşen etkinlikte, lösemi tedavisi gören çocuklar, aileleri ve gönüllüler bir araya gelerek unutulmaz bir gün yaşadı. Şenlikte, LÖSEV Gönüllü Korosu çocuklarla birlikte sahne aldı ve izleyicilere keyifli anlar sundu. Adalar Belediyesi […]
İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Tasarım Bölümü öğrencileri, öğretim görevlilerinin rehberliğinde önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Tekirdağ Kapaklı’da bulunan Yanıkağıl Köyü İlkokulu ve Ortaokulu’nda gerçekleştirilen proje, LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) için farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Köy okulunun duvarlarına yapılan renkli tasarımlar, lösemi hastalığına dikkat çekerek çocuklara umut ve cesaret dolu mesajlar verdi. LÖSEV’in […]
Zamanda yolculuk yaparak Antik Çağ’a gitsek ve oradaki insanlar bizim kitaplarımızı, cep telefonlarımızdaki bir yazıyı sessizce okuduğumuzu görseler bu durumu çok tuhaf karşılarlardı! Çünkü eskiler bugün bizim okuduğumuzdan farklı okuyorlardı! Onlar yüksek sesle okuyordu. Noktalama işaretlerinin icadı sayesinde 10. yüzyıldan itibaren sessiz okuma uygulaması yaygınlaştı. Modern okumanın sessiz ve yalnız bir faaliyet olduğu benimsendi. İLGİLİ HABER “SAP Dönüşüm Ödülleri 2024” sahiplerini buldu […]