Takvimler 1 Ocak 2005’i gösteriyordu.
Galatasaray, çoğu kesim tarafından tanınmayan Fransız oyuncu Franck Ribery’yi transfer etmişti.
Yine aynı dönem Galatasaray’ın ezeli rakibi Fenerbahçe ise Nicolas Anelka’yı renklerine bağlamış, hatta sarı-lacivertliler Ribery transferini “Anelka’nın bonusu” diyerek alaya almışlardı.
Aradan geçen altı ayda, ismi tanınmayan Ribery sergilediği futbolla inanılmazı başarmış ve taraftarı kendisine hayran bırakmıştı.
Ve Anelka mı bonus, yoksa Ribery mi tartışmaları yaşanmıştı. Nitekim Ribery, Anelka’dan daha fazla takımına katkı sağlamıştı.
Sağlamıştı sağlamasına da sonra gelişen süreçte taraftar Ribery’nin Marsilya’ya adeta apar topar “kaçmasıyla” şoke olmuştu.
Aradan geçen 18 yılda Ribery olayının ikincisi yaşanmak üzere.
Galatasaray’da tıpkı Ribery gibi kısa sürede büyük işler yapan Zaniolo’nun yolu Cimbom’la ayrılıyor.
Son dakika bir değişiklik olmaz ise Nicolo Zaniolo artık Aston Villa’nın oyuncusu.
Ribery gittiğinde taraflı tarafsız herkes onun müthiş performansını izledi. Özellikle Galatasaray taraftarı bu durumu hâlâ kabullenmiş değil.
Şimdi Zaniolo gidiyor ve yine Galatasaray taraftarı tıpkı Ribery’de olduğu gibi iç geçirerek Zaniolo’yu izleyecek.
Not: Ribery ve Zaniolo’nun kısa Galatasaray kariyerindeki benzerlikler.
İki oyuncu da Fenerbahçe’ye gol attı. İki oyuncu da Galatasaray’da kupa kazandı.
Ribery hikayesi bitti şimdi sıra Zaniolo’da. Şu bir gerçek ki iki oyuncu da Galatasaray taraftarının gönlünde taht kurdu.
İlgili Haberler
Galatasaray son haftalarda formsuz, şampiyonluklar yaşayan Okan Hoca da kayıplarda. Büyük takımlar bazen böyle durumlarla karşı karşıya kalabilir. Tam her şey bitti derken ortaya bir “kahraman” çıkar hem takımı hem hocayı tabiri caizse ipten alır. Doğru tahmin ediyorsunuz, Osimhen’den bahsediyorum. Piyasa değeri 100 milyon euro olarak söylenen oyuncu şu an Galatasaray’ın kurtarıcı meleği. […]
Biz insanlar hayata ne kadar da çok anlam yüklüyoruz değil mi? Oysa bu dünyaya ölmek için geldik. Bir varoluş mücadelesi içindeyiz. Kiminin uzun, kiminin kısa bir yaşam sürdüğü bu dünyaya ne bırakabiliriz onu düşünelim. Bu yaşamı nasıl hak edebiliriz? İyi bir isim, faydalı ilim, iyi bir insan yetiştirmek, paylaşmak, yardımlaşmak, bırakabileceğimiz güzel izlerdir dünyaya. Yedi […]
Öyle zamanlar oluyor ki sevdiğiniz insanlar bir bir öteki dünyaya göç ederler. Öyle zamanlarda çaresiz kalırsınız, kime üzüleceğinizi, kimin yasını tutacağınızı bilemezsiniz. Öyle bir dönemi yaşıyoruz, sevilen birçok insan göçüp gidiyor. Ölenler ve kalanlar… Doğmak kadar ölümler de maalesef insanoğlunun gerçeği… Her bir canlı doğduğu gibi ölecektir. İyi de ölümü kabullenmek zor iş… Konuşulduğu gibi […]
Ah şu yazarlar, ne güzel insanlar, bizlere hayatı ne güzel anlatırlar. Gülmek, ağlamak, hüzünlenmek, dert edinmek, empati kurmak, ders çıkartmak hepsi onların sayesinde… Ne kadar çok kitap o kadar bilinç, bilgi… İyi ki yazarlar, kitaplar var, iyi ki de yazmışlar. Dünya klasikleri başlı başına bir öğretidir, birçok şeyi o kitaplardan öğrendik. Gezmeden, görmeden, duymadan oturduğumuz […]