“Ne ekersen onu biçersin.” onu demek istiyorum, sözün kısası…
Dünyanın fani insanları, ekmeden biçmek; vermeden, almak istiyor…
Oysa ki “Tükenmez hazinesi bulunan, bir şey almaya ihtiyacı olmadan verebilen tek varlık, Tanrı’dır.” denir.
Ekmeden, biçmek!
Kim ekmeden biçebilir ki?
Doğanın kanununda, ekmeden biçmek yok!
Ekersen biçersin!
Güzelim köyler boşaldı. Ne eken var ne de biçen, her yer viran olmuş durumda…
Ekmeden olmuyor…
Kardeşim hala anlamıyorsun!
Bu dünyanın somut, bilindik işleyişi, diyalektik bir gerçekliği var…
İster maddi ister manevi olsun hiç fark etmez…
Değişmeyen tek gerçek; eken, biçer…
Bunu çok iyi bilmen gerek…
İstediğin kadar uğraş…
Ne yaparsan yap…
İnkâr et!
Bu doğru değişmez…
Bu doğru, bin yıllar, milyon yıllar denenmiş, sınanmış…
Ve evrensel doğru olarak kabul görmüş…
Dünya, bu evrensel doğru üzerine kurulmuş…
Bilge insanlar, yaşamın bu değişmez doğrusunu bilir, bu doğruya göre hayatına yön verir…
Dünyadaki güç dengesi, gelişmişlik düzeyi, uygar toplum olma ölçütü bu doğru üzerine inşa edilir…
Bilgi ekenler…
Bilim ekenler…
Fen ekenler…
Ahlak ekenler…
Karşılığını en iyi şekilde almışlardır.
Birçok şeyin yoktan var olacağına inananlar…
Çalışmadan, emek vermeden, işlerinin yoluna gireceğini sananlar…
Bir kurtarıcı geleceğini ve işlerin yoluna gireceğini bekleyenler…
Doğrunun değil de güçlünün haklı olduğuna inananlar…
Hep kaybetmişlerdir…
Hep kaybedeceklerdir…
Ne ekersen onu biçersin…
Adı devlet olur, adı insan olur, adı doğa olur, adı başka bir şey olur…
Hiç fark etmez, sistem hep aynı işler, sonuç hiç değişmez…
Yöntem aynı oldukça, sonuç hep aynı olacaktır…
İnsanlar, ekmeden biçeceklerini sanmaktalar…
Yanlış yöntemle doğru sonuç alacaklarına inanmaktalar…
Kim ya da kimler, insanları bu inanca sürükledi, bu yanlışın içine düşürdü…
Akıl alır gibi değil!
İyilik yapıyorum ama insanlar görmüyor, beni takdir etmiyorlar!
İyilik yaptım, karşılığında kötülük buldum!
İnsanlar çok nankör!
Artık hiç iyilik yapmayacağım! Kötü insan olacağım!
Kötü insanlar kazanıyor…
Bunlar boş laf…
Ne ekersen onu biçersin!
Böyle bilinmelidir!
Kendimizi kandırmaya hiç gerek yok!
Kişi, ülkesi, vatanı, milleti için güzel işler yapmalıdır.
İyi işler yaparken de karşılık beklememelidir…
Her ne yaparsan yap, kalben yap! İnanarak yap!
Doğru bildiğin için yap!
Ne ekersen onu biçersin…
Sözün özü budur!
İlgili Haberler
Ne diyeyim edebiyatın tarihini sanki Ruslar yazmış gibi; neyi okur, neyi beğenirsem altından Rus yazarlar çıkıyor. Takdir etmemek elde değil. Helal olsun adamlara… Nasıl bir anlatıdır, nasıl bir olay görgüsüdür, nasıl bir mesaj vermedir; yok böyle bir şey… Rus yazarlar; eserlerinde, işin sosyolojisini, felsefesini, psikolojisini, matematiğini çok iyi oturtmuşlar; toplumsal temelde her şeyi çok iyi […]
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]
Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde görmek istiyorum. Stadın kapasitesi 7.680 kişilik olacak. Şehrin göbeğinde butik […]
Zaman sonsuzdur. Evren, uzay, yani içinde bulunduğumuz mekân da sonsuzdur. İnsan, birey olarak da “insanlık” olarak da zamanın ve mekânın sonsuzluğunun kesiştiği herhangi bir noktada, bir hiç, bir sıfırdır. Bir insan ömrünü yüz yıl kabul etsek bile, zamanın sonsuzluğunda yüz yıl nedir ki? Bırakın yüz yılı, bin yılı, milyar yıl nedir ki, sonsuzluk karşısında? Biliyorsunuz, […]