สล็อต

betflix

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

İstanbul’da Yaşayanlar Daha Kaygılı ve Öfkeli

Yayınlanma:
ABONE OL
<strong>İstanbul’da Yaşayanlar Daha Kaygılı ve Öfkeli</strong>

Uzman Klinik Psikolog Ece Reçber, İstanbul’da; kalabalık, trafik, ekonomik zorluklar gibi yaşam koşullarının birçok psikolojik hastalığı tetiklediğini, bunların başında da anksiyete (kaygı bozukluğu), depresyon ve öfke kontrol bozukluğunun geldiğini söyledi.

Büyük şehirde yaşamak insana iş olanakları, sosyal çevre, eğitim, kültür, sanat, gibi konularda avantaj sağlarken, yoğun ve stresli hayat kent sakinlerinin ruh sağlığını olumsuz yönde etkiliyor.

Uzman Klinik Psikolog Ece Reçber, İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerde yaşayan insanların tahammül seviyesinin giderek düştüğünü belirterek, “Büyük şehirlerin psikolojik rahatsızlıkları besleyebilecek birçok yönü var. Hayat daha zor sürdürülüyor. Özellikle öfke kontrol bozukluğu, kaygı bozukluğu (anksiyete) ve depresyon toplumda giderek yaygınlaşıyor” dedi.

Ece Reçber şunları söyledi:

“Yeni Güne Başlayacak Motivasyonumuz Yok”

“ Büyük şehirde yaşayan insanlarda rutin bir düzen hakim. İşe gittiğimiz saat, kullandığımız yol, iş yerinde muhatap olduğumuz insanlar, eve döndüğümüz saat belli. Bir noktada yeni güne uyanmak için motivasyonumuz kalmayabiliyor. ‘Yaşamaktan keyif almıyorum, her şey çok aynı’ cümlelerini çok duyuyoruz.

Büyük şehirlerde insanlar çok daha çabuk sonuca ulaşmak istiyorlar.  Birbirlerine karşı sergiledikleri anlayışta da düşüş var. Bu öfkeyi tetikliyor. Kişilik yapısına bağlı olarak tahammül seviyesi farklı olsa da en ufak tartışma bile ölümle sonuçlanabilecek kavgalara dönebiliyor.  Eğer öfkelendiğinizde kendinizi kaybediyor, kendinize ya da bir başkasına zarar verecek noktaya geliyorsanız, bu konuda uzman yardımı almanız gerekiyor demektir.

“Öfkeyle Baş Etmeyi Öğrenmemiz Gerekiyor”               

İstanbul’da yaşamayı tercih etmiş olabiliriz veya burada yaşamak zorunda kalmış olabiliriz. Hepimiz toplu taşıma kullanmak, trafiğe dahil olmak zorundayız. Büyükşehrin koşullarını kabullenmeli ve bu koşullarda mutlu ve huzurlu olmanın yolunu aramalıyız. Bizim için kabul kelimesi çok önemli. Kendimize en huzurlu en konforlu alanı nasıl yaratırız bunun için çaba göstermemiz gerekiyor. Belki işe gidiş geliş saatimizi değiştiremeyiz ama, iş dışında kalan zamanlarında sosyal alanda ne yaptığımızı kontrol edebiliriz. Kendimize iyi gelen aktivitelerin yaparak o alanda kendimizi rahatlatabiliriz.

Değişimi çok büyük kanallardan bekliyoruz . Oysa çok daha ufak şeylerin birleşimiyle değişim mümkün olabiliyor. Güne başladığımız andan itibaren günlük rutinde ufak değişiklikler yaptığımızda, gün akışında, gün sonu tatminimizde de değişiklikler olduğunu fark edeceğiz. İşe gittiğimiz bir sokağı bile değiştirmek bile bize motivasyon kaynağı olabilir. Stabil tarzın dışında kıyafetler giymek iyi hissettirebilir. Uyandığımızda her gün ilk kahve içiyorsak o gün bir farklılık yapıp pencereyi açıp nefes almak iyi gelebilir.

Nefes Egzersizi ve Spor Kaygıyı Azaltıyor

Hepimiz alışkanlıklarımızı sürdürme eğilimindeyiz, bu nedenle yeni bir alışkanlık kazanmak zor. Ama bazen de o değişime ihtiyacımız var. Bunun için biraz çaba göstermemiz gerekiyor. Ufak nefes egzersizlerin de gün içerisinde rahatlamamızı sağlayabilir. Bunu çok stresli kaygılı olduğumuz zamanlarda değil normal zamanlarda da yapmalıyız, gün rutinine dahil etmeliyiz. Böylece kaygı ve stresimizi daha iyi yönetebiliriz.

Spor yapmak hem mental hem fiziksel olarak inanılmaz yarar sağlıyor. Efor sarf ettikten sonra rahatlıyor ve daha iyi hissediyoruz. Her türlü spor faydalı oluyor. Uğraşmayı sevdiğimiz başka şeyler de bulabiliriz. Bu zamana kadar vazgeçtiğimiz yarıda bıraktığımız hobiler, aktiviteler olabilir. Bize iyi geleni bulana kadar denemeye devam etmeliyiz.

Olumsuz Duygu ve Düşüncelerle Baş Edemiyorsanız Yardım Alın

Kişinin günlük hayatını sıkıntıya sokacak bir düşünce duygu yoğunluğu varsa, işlerini aksatmasına sebep oluyorsa, olumsuz duygu ve düşüncelerle baş edemiyorsa uzman desteği alması gerekiyor demektir. Kişi bize geldiğinde günlük hayatındaki işlev kaybına, kendisini neyin sıkıntıya ve strese soktuğuna bakarız. Mutlaka temelde yatan ve kişinin baş etmekte zorlandığı bir duygu, bir düşünce vardır. Tedavide amaç hem semptomları azaltmak hem de kişiye sorunlarıyla, olumsuz duygu ve düşünceleriyle baş etme becerisi kazandırmaktır. Biz o duygu düşünceyle baş etmeyi öğretiyoruz. Bu bakış açısıyla alakalı bir durum. Hepimizde soyut birer psikolojik gözlük var.  Bazen gözlük camımız kirlendiği için diğerlerinden daha farklı bir bakış açısına sahip olabiliyoruz. Bizim amacımız kirlenen gözlük camını temizlemek. Tedavi için bazen yalnız terapi yeterli olurken bazen terapi ile eş zamanlı olarak ilaç tedavisi de gerekebiliyor.

Anksiyete (Kaygı Bozukluğu)

Kişinin kendini huzursuz hissetmesi, endişeli kaygılı olma hali, konfor alanına kesinlikle sahip olamama ve içte bunalmışlık hissinin anksiyetenin mental belirtileri. Yoğun kaygı yaşanan zamanlarda; kalp çarpıntısı, titreme, terleme, sıcak basması, nefes almada güçlük çekme gibi fiziksel semptomlar da görülüyor. Bu nedenle anksiyete zaman zaman kalp krizi ile karıştırılıyor.

Agarofobi, özgül fobi, panik atak, toplumsal kaygı bozukluğu ve yaygın kaygı bozukluğu gibi çeşitleri var. Herkeste görülme biçimi,  görülme sıklığı ve yoğunluğu farklı. Hayat kalitesini ciddi derecede düşürebiliyor. Bazen gelen bir atakla birlikte günün tamamını iyi yönetememe ve ertesi güne kadar aksayacak şekilde kendini iyi hissetmeme hali devam edebiliyor. Bazen de evden çıkamamaya, sadece yatakta yatma isteğine dönebiliyor.

Depresyon

İnsanın hayatta hiçbir şeyden keyif almamasına ve sürekli üzüntü halinde olmasına sebep olan bir hastalık. Depresyonlu kişilerin evde ve işlerinde görevlerini yerine getirme yeteneği ve isteği azalıyor. Yorgun hissedebiliyor, iştah ve uyku problemleri yaşayabiliyorlar.  Bazen değersiz ve suçlu hissediyorlar. İki haftadan uzun süre bu tür bir duygu durumu yaşandığında depresyondan şüpheleniyoruz.

İlgili Haberler

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin Müzik ve Dans Prodüksiyonu “Winterreise”(Kış Yolculuğu) Sahneleniyor
Basında Kadıköy
06 Şubat 2025
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin Müzik ve Dans Prodüksiyonu “Winterreise”(Kış Yolculuğu) Sahneleniyor

İstanbul Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu MDTistanbul’un, İDOB Opera ve Orkestra sanatçıları ile birlikte sahneledikleri “Winterreise”, Şubat ayında Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde sanatseverler ile buluşuyor. İDOB Modern Dans Topluluğu MDTistanbul’un yorumu ile sahnelenen; Avusturyalı besteci Franz Schubert’in bestelediği, Alman şair Wilhelm Müller’in kaleme aldığı 24 parçalık şiir dizisi “Winterreise”(Kış Yolculuğu) sanatseverlerin büyük […]

Ataşehir’de çocuklar için tehlikeli zıp zıplar yürekleri hoplattı
Ataşehir
03 Şubat 2025
Ataşehir’de çocuklar için tehlikeli zıp zıplar yürekleri hoplattı

Sömestir tatilinde bir dizi etkinlik düzenleyen Ataşehir Belediyesi, çocuklara unutulmaz bir tatil dönemi yaşattı. Tiyatrolar, atölyeler ve aktiviteler çocuklar ile ailelerin yoğun katılımıyla geçti. Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel ise, sömestir şenliklerinde çocukların mutluluklarına ortak olmak için ailesiyle birlikte birçok etkinliğe katılım sağladı. Fakat; dikkat çeken bir detay vardı, çocukların zıplayarak eğlenmesi için yapılan zıpzıp […]

Barış Manço’nun Dolu Dolu Geçen Kırk Yıllık Sanat Hayatı
Basında Kadıköy
03 Şubat 2025
Barış Manço’nun Dolu Dolu Geçen Kırk Yıllık Sanat Hayatı

Anadolu rock ve pop müziğinin önemli isimlerinden, şarkıcı, besteci, söz yazarı ve TV programcısı Barış Manço, vefatının 26. yılında anılıyor. Manço, Türk müziğine yaptığı katkılarla hafızalarda iz bırakmış bir sanatçıydı. Kültür-Sanat ve Mizah Platformu Sanat Şeysi.com yazarlarından, menajer İlhan Özer bu haftaki yazısında Barış Manço’yu kaleme aldı. “BARIŞ MANÇO” Barış’ım, uzaktan geldim, Dört kapı önünde […]

Kadıköylü Mizahçı İzel Rozental’in Yeni Kitabı Raflarda
Basında Kadıköy
03 Şubat 2025
Kadıköylü Mizahçı İzel Rozental’in Yeni Kitabı Raflarda

Karikatürist/Yazar İzel Rozental’in “Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri” başlıklı grafik romanı, Kırmızı Kedi Yayınevi etiketiyle raflarda. İzel Rozental´in büyük halası Angèle Guéron´un günlüğünden yola çıkarak kaleme aldığı kitabın kapak tasarımı Melis Rozental’a ait olup, 176 sayfadan oluşuyor. İzel Rozental çizgileriyle kitabın hazırlanma sürecine de yer verirken, günlüğün tutulduğu yıllara ait kartpostal, fotoğraf ve […]