สล็อต

betflix

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Yazarlar VATANI SEVMEK

VATANI SEVMEK

Yayınlanma:
ABONE OL
VATANI SEVMEK

Vatan sevgisi; sanırım en çok önemsenen, gündeme gelen, üstünde durulan, konuşulan konulardan birisidir.

“Vatan sevgisi” tabii ki de çok önemlidir; daha doğrusu en önemlidir.

Var olma, yok olma meselesidir.

“İnsan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan.”

Meşhur Vizontele filminin, dokunaklı bir yerinde geçen, enteresan bir sözdür ve akıllarda yer etmiştir. İnsana “Yaaa, yaaa…” dedirtir.

Meseleye neresinden bakarsanız bakın sonuç değişmez.

Nedeni ne olursa olsun…

Vatan, vatandır…

Çünkü; Vatan’ın içinde hayatınız, sevdikleriniz, milletiniz, atalarınız, tarihiniz, geçmişiniz, geleceğiniz, namusunuz, onurunuz, refahınız, mutluluğunuz, huzurunuz, hayalleriniz kısacası yaşama, insana ve ulusa dair ne varsa hepsi vardır.

Neticede mevzubahis olan vatandır…

Vatan olmadan olmaz…

Vatansız olmaz…

Her bir yurttaş kendince vatanını sever…

Vatanını sevmeyen yoktur…

Yoktur ama nedense ülkemizde, kişilerin “Vatan Sevgisi” hep sorgulanır, hep de sorgulanmıştır…

Kişiler birbirlerine kolaylıkla, “Vatan Haini” diyebilmektedir.

Ve kişiler kendilerini “Vatansever!” ilan eder…

Sanki tek kendisi vatansevermiş gibi…

En çok da yazarlar, çizerler, sanatçılar, bilim insanları, aydınlar, demokratlar, vatan hainliği ile suçlanır.

Nazım Hikmet, yıllarca bu suçlamaya maruz kalmış bir şairdir.

Bu suçlama ona çok ağır gelmiş olacak ki; “VATAN HAİNİ” şiirini yazar ve “Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.” diyerek devam eder…

Vatanı için on üç yıl yatmış, ömrü sürgünde geçmiş bir şaire yapılabilecek en ağır suçlama vatan hainliğidir.

Sanatçılar, yazarlar, aydınlar…

Hayatlarını vatanları için feda etmiş insanlardır…

Vatanı en çok onlar sever…

Neyse ki, tarih gerçek bir mahkemedir…

Kimin vatansever, kimin vatan haini olduğunu ortaya çıkartır…

Hakkı hakkına teslim eder…

Bizde işler biraz semboller üzerinden yürür…

Değer yargıları, semboller üzerine kurulur…

Şeklen yapılan işler, karşılık bulur…

Gösteriş önemlidir…

Gerçek sevgi nedir?

İyi insan, kimdir?

Çok dert edilmez…

Sevgililer gününde alınan bir çiçek, en büyük sevgi gösterisi oluverir…

Ya da klasik bir örnektir; ceket iliklemek en büyük saygı göstergesidir.

Çocukların okudukları şiir, derste öğretmenin söylemleri, toplulukta söylenen cümleler…

Vatan, millet, Sakarya edebiyatları…

Hep bir söylem cümleleri…

İyi de hiç mi karşılığı olmaz, yaşamda bunların…

Toplum karşısında atılan nutuklarda, arkadaş ortamlarında, televizyon ekranlarında, sosyal medya mecralarında aradık sevgiyi…

Vatan sevgisini, öyle bir noktaya indirgedik ki, sevginin içini boşalttık, sembollere indirgedik.

Sevmenin, davranışlarda olduğunu unuttuk…

Yerden bir çöpü almayan, amme için yapılan bir işi enayilik olarak algılayan, “devletin malı deniz yemeyen…” diyen bir noktadayız.

Sevmek başka bir şeydir.

Seven insan zarar vermez…

Zarar vermeyi bırakın, korur, kollar…

 Sahiplenir, güzelleştirir…

Maalesef, vatan sevgisi konusunda ciddi bir sıkıntı var…

Kimsenin toplumsal kaygıları yok…

Ben duygusu almış başını gitmiş…

“Her koyun kendi bacağından asılır.” atasözü ruhumuza işlemiş, yaşam felsefemiz olmuş.

Az çalışmak, yorulmamak, sorunları görmezden gelmek, yapar gibi görünmek, başkalarını da işinden alıkoyup kendisine yandaş etmek bir marifet sayılmış…

“Gemisini kurtaran kaptan!”

Öyle mi?

Ülke yoksa gemi de yoktur…

Irak, Suriye, Libya, Tunus…

Bu ülkelerin halkı nerede?

Denizi de gemiyi de kaybettiler…

Sevmek, şeklen değil ruhen olduğu zaman anlam kazanır…

Ürettiğin, emek verdiğin, paylaştığın zaman, ülke ayakta kalır…

Ülke olarak gerçek sevgiyi öğrenmemiz gerek…

Sembollerle örülmüş bir sevgi, içi boş bir sevgidir…

Bize, Japonların vatan sevgisinden lazım…

Yoksa yok!

İlgili Haberler

RUS EDEBİYATI
Genel
24 Nisan 2025
RUS EDEBİYATI

Ne diyeyim edebiyatın tarihini sanki Ruslar yazmış gibi; neyi okur, neyi beğenirsem altından Rus yazarlar çıkıyor. Takdir etmemek elde değil. Helal olsun adamlara… Nasıl bir anlatıdır, nasıl bir olay görgüsüdür, nasıl bir mesaj vermedir; yok böyle bir şey… Rus yazarlar; eserlerinde, işin sosyolojisini, felsefesini, psikolojisini, matematiğini çok iyi oturtmuşlar; toplumsal temelde her şeyi çok iyi […]

İNSANOĞLU
Toplum
08 Nisan 2025
İNSANOĞLU

“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]

Karagümrük taraftarının hayali gerçek olur mu?
Genel
22 Mart 2025
Karagümrük taraftarının hayali gerçek olur mu?

Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde görmek istiyorum. Stadın kapasitesi 7.680 kişilik olacak. Şehrin göbeğinde butik […]

KIZLARIMA MEKTUPLAR
Toplum
18 Mart 2025
KIZLARIMA MEKTUPLAR

Zaman sonsuzdur. Evren, uzay, yani içinde bulunduğumuz mekân da sonsuzdur. İnsan, birey olarak da “insanlık” olarak da zamanın ve mekânın sonsuzluğunun kesiştiği herhangi bir noktada, bir hiç, bir sıfırdır. Bir insan ömrünü yüz yıl kabul etsek bile, zamanın sonsuzluğunda yüz yıl nedir ki? Bırakın yüz yılı, bin yılı, milyar yıl nedir ki, sonsuzluk karşısında? Biliyorsunuz, […]

Kadıköy Gazetesi
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.