Toplumun hızla kirlendiği konusunda herkes hem fikirdir. Kime sorarsan sor, kiminle konuşursan konuş; herkes aynı şeyi söyler, aynı şeyden dert yanar…
Toplumun kirlenmesinden şikâyetçi olmayan yoktur.
En son KPSS’de yapılanlar ne çok kirlendiğimizin en büyük göstergesidir.
Tamam da…
Toplumda var olan, giderek artan bu kirlilik nasıl çözülür? “Hadi bir de bu şikâyet ettiklerine bir çözüm öner.” dediğinde kişiler şaşar kalır.
Kişilerin ağzından, çözümle ilgili bir cümleyi bırakın bir kelime çıkmaz…
Çünkü tek bildiğimiz her şeyden, herkesten şikâyet etmektir.
Şikâyet konusunda üstümüze yoktur.
Neyse…
Toplumun bu kirlenmesine çözüm olarak…
Âcizane bir önerim var…
En büyük sorunun ahlak sorunu olduğu katidir.
Ahlakla ilgili bir seferberlikten bahsediyorum.
Kurum, kuruluş fark etmez; ülkede kim var, kim yoksa…
Topyekûn ahlak meselesi üstüne düşmeliyiz…
Tek derdimiz “ahlaklı bir toplum” var etmek olmalı…
Tüm okullara ahlak dersi konmalı, bu dersi de ahlak öğretmeni okutmalıdır.
Üniversitelerde gerçekleştirilen tüm sosyal etkinliklerde “ahlak” konusunu işlemelidir.
Yollar, sokaklar, meydanlar; alışveriş merkezleri, sosyal tesisler “ahlak” üzerine söylenmiş özlü sözler, atasözleri ile donatılmalıdır.
Diziler, filimler, eğlence programları, söyleşiler, tartışma programları… Ahlak temalı olmalıdır.
İbadet yerlerinde “ahlak” anlatılmalıdır.
Siyasilerin ahlaklı davranışlar sergilemesi hayati önemdedir.
Ülkenin yöneticileri, hakkaniyetli davranmalı, liyakati esas almalı; her konuda şeffaf olmalıdır.
İyi olmaz mı?
Ne dersiniz…
Farkındalık yaratmak, toplumu ahlak üzerine odaklamak…
Toplumun kanayan yarası ahlak konusunu irdelemek…
Toplumu dönüştürmek için iyi bir yöntem olacağı kanaatindeyim.
Ahlaklı olan toplum ne soru çalar ne soru çalmaya yeltenir.
Değil soru çalmak, soru çalmaya yeltenmek; hakkı olmayan hiçbir şeyi almaya yeltenmez.
Liyakati esas alır…
Kişi haklarına sonuna kadar saygı duyar…
Adalet ve eşitlik kavramları gerçek anlamda hayat bulur.
İdeal toplum var olur…
Toplum olarak, topyekûn kirlilikten arınma seferberliğinden bahsediyorum.
“Bir önerim var!” diyorum.
Ne dersiniz?
İlgili Haberler
TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]
12 Mart Haftanın En yoğun günü olup bu günde zayıf fay hatlarında şiddetli depremlere dikkat etmek gerekebilir. 12 Martta en çok Kova burcu evimize dikkat etmemiz gerekebilir. Yengeç ve Oğlak burcu evlerimiz ise hafta boyu emin ellerde olabilir. Hafta boyu Mars Transiti düşük katsayıda olacağından Natal Güneşi Koç olanların keyfi kaçabilir. Natal Marsı Koç olanlar […]
İnsanlık yolculuğunda kimler geldi, kimler geçti. Adları yazılacak olsa kitaplara sığmaz. Kimler, kimler… Hepsi çok büyük insanlar… Her birisi insanlığa büyük hizmetler etmişler… Kimi bir şeyler icat etmiş, kimi bir şeyler bulmuş, kimi sanatla uğraşmış, kimi yazmış, çizmiş… Yaşar Kemal, o büyük insanlardan birisidir. Edebiyatta bir çığır açmıştır. O kadar ki eserleri tüm dünyaya yayılmıştır. […]
05 Mart Ayın en olumsuz ve tehlikeli günü olup Venüs ve Mars hafta boyu ve bilhassa 05 Martta son derece düşük katsayıda olacaktır. Yükselen burçlarına göre Natal Güneşi Koç, Boğa ve Terazi olanların keyfi son derece kaçabilir. Natal Marsı Koç, Boğa, Terazi olanlar ise hırçınlıklarıyla, talepkarlıklarıyla başkalarının keyfini kaçırabilirler. İşte Hafta boyu en çok […]