Enerjisini yenemeyen, kıpır kıpır, yerinde duramayan hiperaktif bir çocuğunuz ya da öğrenciniz mi var? Bir türlü masa başına oturup ders çalışamıyor mu? Siz zorlayıp oturtsanız bile hareketsiz kalamıyor ve sürekli bir şeyler mi yapıyor? Elini tutsanız kolunu oynatıyor, kolunu tutsanız, ayaklarıyla debeleniyor, bir türlü defter kitaba bakamıyor, konsantre olamıyor mu? Bu yüzden ne okulda ders dinliyor nede evde masa başında kalıyor değil mi?
Genellikle böyle bir durumla karşılaşan anne babalar çocuklarını psikolog ya da psikiyatriste götürüp ilaç tedavisine başlarlar. Fakat hiperaktivite ilaçları genellikle tedaviye dönük olmayıp belli bir saat öğrenciyi sakinleştiren ilaçlardır ve gözlemlerime göre öğrenciyi sakinleştirdiği kadar da aklının ve zekâsının çalışmasını yavaşlatan ilaçlardır. Yani bu ilaçlar bir yandan öğrenciyi durgun hale getirirken diğer taraftan da beynini durgunlaştırmaktadır. Özellikle yeni nesil soruların sorulmaya başlandığı şu süreçte bu akıl durgunluğuyla beraber öğrencimizin iyi bir yerleri kazanılması düşünülemez. Bu işin daha görünen birinci kısmıdır. İkinci kısımda ise özellikle belirtilmek istenmeyen ama hepimizin çok iyi bildiği gibi çoğu ilaçlar genellikle kimyasaldır ve belli oranlarda vücuda zararları vardır. Artı alışkanlık yapabilir… vs. Yani ilaç kullanmak bu işteki en son çare olmalıdır.
Yerinde duramayan, masa başına oturup ders çalışamayan, çocukları olan ailelere benim de tavsiyelerim vardır. İlk tavsiyem eğer mümkünse çocuklarınıza evde spor için ufak tefek aletler alıp gün boyu 15-20 dakikalık periyotlar halinde spor yaptırın ki çocuğunuzdaki bu hareketlilik genellikle enerji birikmesidir. Bu şekilde spor yaparak enerjisini harcamış olsun. Mesela sabah öğle akşam günde 3 defa şöyle 20 dakika kadar spor yapsın, yorulsun sonra sakin sakin çalışacaktır. Zaten çok hareketli çocuk çok zekidir zekâsından yerinde duramaz. Bir masa başına oturup çalışabilse göreceksiniz o potansiyelle neler yapabildiğini.
Eğer öğrencimiz spor yapmak istemiyor ya da böyle bir imkanınız yoksa size ikinci tavsiyem şu olacaktır. Size en yakın kırtasiyeye gidin iki tane hamur silgi alın. Kırtasiyeci bilir hamur silgiyi. İnternetten de bakabilirsiniz. Bunlar renk renktir ilgi çekici renk almayın lütfen ikisi de aynı renk olsun ve varsa gri olsun. Ne yapacağız bu hamur silgileri? Öğrencimiz masa başında iken bir şey okurken ya da yazı yazarken diğer elinde hamur silgi olacak ve sürekli onu tek elinde sıkacak. Hamur silgiyi asla yazı yazdığı eline almayacak. Yazı yazdığı elde mutlaka kalem olacak, kalem olmayan diğer elinde hamur silgi olacak. Onu sürekli sıkarak enerjisini atacak böylelikle dersine konsantre olacak.
Deneyin yöntemimin etkisine şaşıracaksınız. Lütfen yazımızı paylaşarak bu bilgilerin diğer ailelere de ulaşmasını sağlayınız. Bu konu ya da eğitimle ilgili takıldığınız başka sorular ya da sorunlar varsa bana iletişimden ulaşabilirsiniz…
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere hoşça kalın…
Matematik Öğretmeni & Eğitim Danışmanı
Ömer KARAMAN
İletişim= omerkaraman2003@hotmail.com
(Eğitimdeki sorunlara tanım değil çözüm arıyorsanız Youtube Ömer Karaman kanalımızı takip ediniz)
İlgili Haberler
İstanbul takımlarının stadında, gazetecilere ayrılan basın tribününün neredeyse tümünde maç izlemişimdir. Gazetecilere ayrılan basın tribünü sadece Türk gazetecilere değil akredite olan yerli-yabancı tüm gazetecilere açıktır. Özellikle Avrupa maçlarında yurt dışından gelen yabancı basın mensupları, Türk takımlarının statlarına hayran kalıyor. Hayran kalıyor kalmasına da acaba bu durum “basın tribünü” için geçerli midir? Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin basın tribünü gayet modern bir dizayna sahipken, Galatasaray basın tribününde […]
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]