Öğrenci eğitiminde başarının en büyük faktörlerinden birisi de öğrencilerin psikolojik durumudur. Gelişen teknoloji ve öğrencilerin daha çok sosyal medya ile vakit geçirip sosyalleşememesi onlarda ister istemez psikolojik faktörleri daha belirgin hale getirmektedir. Bu durumda da öğrencisinin başarılı olmasını hedefleyen anne baba ve öğretmen herşeyden önce öğrencinin psikolojik durumuna göre hareket edip eğitime dair herşeyi buna göre şekillendirmelidir. Öğrencilerin psikolojik durumlarına göre yaklaşım yapabilmek için gerekli olan ilk şey Türkiye’deki kuşakları (Nesilleri) ve bu kuşakların özelliklerini detaylıca bilmektir. Ülkemizde şu anda 4 kuşak vardır.
1.Kuşak (1946 -1964 yılları arası doğanlar)
2. Dünya savaşından hemen sonra yaşanan nüfus patlaması yıllarında doğan yaklaşık 1 milyar bebeğe “ babyboomer “ denilmiş olup bunlar savaş sonrası sıkıntıları, ihtilalleri yaşamışlar ve zenginliğin tadına varmışlardır.
Öğrenci anne babalarının büyük kısmı bu kuşaktandır.
2.Kuşak ( 1965-1979 yılları arasında doğanlar)
Benimde mensubu olduğum kuşaktır. Genel olarak toplumsal sorunlara duyarlı, iş motivasyonları yüksek, otoriteye saygılı ve kanaatkâr kişilerdir. 1. ve 2. Kuşak öğrencimiz yoktur. Çünkü birebir eğitim çalışması yapılan son halka genellikle üniversite hazırlık grubudur ve bunlar bile 2. Kuşak içinde yer almaz.
3.Kuşak (1980-1999 yılları arasında doğanlar)
Bunlar birebir eğitim öğrencilerimizin büyük bir kısmını oluşturur ve biraz daha detaylı olarak özelliklerini bilmemiz gerekmektedir. 3. Kuşağın sadakat duygusu azdır ve teknoloji hayatlarında pek çok şeyin simgesidir. Çalışmaktan hoşlanmazlar. Eğlenceyi, kazanmayı çok severler.
Otoriteye saldırgan davranırlar, tatminsizdirler, istekleri çok ve beklentileri yüksektir. Ama bedelini ödemek (Yani ders çalışmak) istemezler. Nüfusumuzun yaklaşık % 25’ i 3. Kuşaktır. Bunlar iyi yönlendirilip motive edildiğinde çok başarılı olurlar. Bunlara çok duygusal yaklaşımlar yapıp daha çok demagoji yaparak ders çalışmalarını sağlayabiliriz.
4.Kuşak (2000 yılı ve sonraki yıllarda doğanlar)
Bu kuşağa internet kuşağı da denilebilir. Bunlar tam olarak teknoloji çağı çocuklarıdır. Taşınabilen, hep yanlarında olan küçük aygıtları, bilgisayar,mp3 çalar, i-pod ve i-phoneları ayrılmaz parçalarıdır. Tatminsiz, kararsız ve doğuştan tüketicidirler.
Genellikle dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon bozukluğuna sahiptirler. Bunları ders çalıştırmak oldukça zordur. Çünkü izledikleri çizgi film ve oynadıkları oyunlar aşırı derecede görsel ve hareketlidir. Dolayısıyla bu öğrencileri matematik dersinin veya Türkçe dersinin zorlayıcı çalışma ortamına sokmak oldukça çaba gerektirir.
En kolay ders çalıştırma yöntemi;birebir eğitim öğretmeninin bu kuşağa mensup olan öğrencilerde kendisine saygı uyandırmasıdır. Bu saygıya dayanarak onları ders çalışmaya motive etmesidir.
Şu anda eğitim çağında olan öğrenciler 4. Kuşak (Z kuşağı) öğrencileri olduğu için özellikle bu kuşağın özelliklerini çok iyi okuyup analiz edelim gerekirse ezberleyelim. Çünkü onlara uygun davranışlar yapmamız ve onları psikolojik durumuna göre motive etmemiz derslerine olan ilgiyi ve başarılarını kat kat artıracaktır.
Matematik Öğretmeni & Eğitim Danışmanı
Ömer KARAMAN
İletişim= omerkaraman2003@hotmail.com
(Youtube, Instagram ve Facebook da Ömer Karaman yazarak eğitimle ilgili daha fazla içeriğe ulaşabilirsiniz.)
İlgili Haberler
İstanbul takımlarının stadında, gazetecilere ayrılan basın tribününün neredeyse tümünde maç izlemişimdir. Gazetecilere ayrılan basın tribünü sadece Türk gazetecilere değil akredite olan yerli-yabancı tüm gazetecilere açıktır. Özellikle Avrupa maçlarında yurt dışından gelen yabancı basın mensupları, Türk takımlarının statlarına hayran kalıyor. Hayran kalıyor kalmasına da acaba bu durum “basın tribünü” için geçerli midir? Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin basın tribünü gayet modern bir dizayna sahipken, Galatasaray basın tribününde […]
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]