Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinde yaşayan 47 yaşındaki 4 çocuk annesi Sultan Kılıç’ın 3 çocuğu tanısı konulamayan amansız bir hastalığa yakalandı. İlk çocuğunu da aynı hastalıktan toprağa veren acılı anne, evlatlarının tedavileri için çalmadık kapı bırakmadı. Çocuklarının hastalığına bir türlü tanı konulamayan ve bu nedenle tedavi de edilemeyen Sultan Kılıç, evlatlarının günden güne gözlerinin önünde erimesini seyrediyor.
“Maddi olarak çok sıkıntı çekiyoruz”
Çocuklarının rahatsızlığını anlatan Kılıç, evlatlarının 3 tanesinde tanısı konulamayan bir hastalık olduğunu söyledi. Bir çocuğunun 2015 yılında vefat ettiğini anlatan Kılıç, Bakımları çok zor, hem maddi hem manevi olarak çok zor. Ankara’ya götürdük, doktorlar tahliller falan yaptı, bir türlü tanı konulmadı hastalıklarına. Bilinmeyen hastalıklar grubuna alındık biz. Hiçbir şekilde bir şey bulunamadı. Maddi olarak çok sıkıntı çekiyoruz çocuklar hakkında. Sigortaları yok, bir bezleri bile yeşil kart vermiyor. En önemlisi de Anneler Günü benim büyük oğlum vefat etti. Ona çok üzülüyorum. Keşke şimdi o da burada olsaydı, yine ben onun da bakımını yapsaydım, yine onu da anne şefkatiyle kollarıma alsaydım. Anne, annelik bambaşka bir şey. Hele özellikle engelli çocuk annesi olmak daha da zor bir şey. Gel de kendi çocuğun gözünün önünde kendisini duvarlara vursun, hep ellerini yaralasın. Ayaklarını bağla yemek yerken, o sana baksın, ne kadar zor bir şey olduğunu ancak anneler bilir. Hiç kimse bilemez bunu, ancak yaşayan bilir” dedi.
“Bir lokmayı bile ağızlarına koyduğumda yutamıyorlar”
Anneler Günü’nün ayrı bir manevi değeri olduğunu belirten Kılıç, “Bunun
ayrı bir üzüntüsü var, ayrı bir üzüntü yaşıyorum. Çocuğum gelip de eline bir
çiçek alıp da anneciğim Anneler Günü’n kutlu olsun dese nasıl insan sevinmez,
mutlu olmaz. Veya anneciğim sana bu hediyeyi aldım, benim için en büyük hediye,
en güzel hediye kendi kendilerine en azından eline bir şey alıp da yiyebilmesi.
Bir lokmayı bile zor yiyebiliyorlar. Bir lokmayı bile ağızlarına koyduğumda
yutamıyorlar. Belirsizlik çok zor bir şey, çaresizlik çok zor bir şey. Hele sen
bir anneysen bambaşka bir şey. Bazen işte çocuklarla konuşuyorum, içlerinden
konuşmak geliyor ama konuşamıyorlar. Bana hislerini açamıyorlar, anneciğim
diyemiyorlar. Bunun ne kadar zor bir şey olduğunu biliyor musunuz” diye
konuştu.
İlgili Haberler
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin sahnelediği, Richard Wagner’in ilk başyapıtı olarak nitelendirilen ve efsanevi bir hikayeyi anlatan “Uçan Hollandalı” (Der fliegende Holländer) Operası 22, 25 Mart ve 5 Nisan 2025 tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverler ile buluşuyor. 25 Mart 2025 tarihli temsilde bu kez, dünyanın en prestijli opera sahnelerinde, başarılı performansları […]
Galatasaray son haftalarda formsuz, şampiyonluklar yaşayan Okan Hoca da kayıplarda. Büyük takımlar bazen böyle durumlarla karşı karşıya kalabilir. Tam her şey bitti derken ortaya bir “kahraman” çıkar hem takımı hem hocayı tabiri caizse ipten alır. Doğru tahmin ediyorsunuz, Osimhen’den bahsediyorum. Piyasa değeri 100 milyon euro olarak söylenen oyuncu şu an Galatasaray’ın kurtarıcı meleği. […]
Beykoz Belediye Meclisi, Belediye Başkan Vekili seçimi için toplandı. CHP Grubu adına Özlem Vural Gürzel ve AK Parti Grubu adına Sadullah Hasanoğlu’nun yarıştığı seçimde, üçüncü tur oylamanın sonunda Özlem Vural Gürzel Beykoz Belediye Başkan Vekili olarak seçildi. Beykoz Belediye Meclisi’nde gerçekleşen seçimde, CHP Grubu’nun 18, AK Parti Grubu’nun 11 ve MHP Grubu’nun 2 meclis üyesi […]
Beykoz’da yaşanan siyasi kriz, CHP’nin doğru adayı belirlemesi halinde çözülebilir. Ancak yanlış bir tercih yapılırsa, parti içindeki çekişmeler, yolsuzluk iddiaları ve yönetim krizleri daha da derinleşecek, Beykoz Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) arasındaki uyumsuzluk devam edecektir. Bu kritik süreçte Beykoz’un başına geçmesi gereken tek isim, parti örgütüyle uyumlu, halkın içinden gelen ve liyakati tartışılmaz […]