Gelin hep birlikte hayal kuralım.
Bir orman düşünelim, öyle böyle olmasın hani bayağı orman, bayağı yeşil üstelik, heybetli.
Hayal ya bu, diyelim ki ormanın ortasında kocaman göğe yükselmiş bir arslan olsun. Tam anlamı ile bir arslan figürü.
Şimdi biz iyice abartalım buraya asma köprüler koyalım,
1000’i aşan basamaklar ve merdivenlerle çevrili olsun.
Durun daha bitmedi,
Duvarlarında eski kök boyalı resimler olsun üstelik bu resimlerde çoookkk eskilerden kalmış olsun.
Resimlerde kadın figürleri olsun, kaç tanemi 500 adet olsun. Neden kadın figürü denildiğinde de bu bir bilinmiyor densin, belki de sonradan biliriz diyelim.
Bu ormanın içindeki kocaman aslan elbette bir kaya. Lakin birebir aslan diyelim.
Burada ayna duvarlar olsun.
Ayna duvarlar, özel maddelerle parlatıldığından ayna gibi olsun.
Masal bu ya bu kaya arslan aslında bir saray olsun.
Sarayda bir kral olsun.
Eğlenceye çok düşkün olduğundan kadın figürleri yaptırmış olsun.
Burası kale saray olunca etrafını çevreleyen 200 metreyi bulan yükseklikte surlar olsun ve hemen altlarında hendekler bulunsun.
Peki, burası nerede olsun?
Sri Lanka’ da olsun mesela.
Mesela Sigiriya olsun ve eşsiz manzarası ve gizemleriyle ormanın derinliklerinde taştan bir kale olarak turistleri çeksin.
Nedeni burada tarih olsun.
O’da şöyle olsun.
M. Ö 3.yüzyıla kadar uzanan bir efsane olsa ne güzel olur.
İlk olarak Budist rahipler tarafından ibadet amaçlı yapılsa mesela.
Sonrasında Kaya Mabet, 4. yüzyılda Kral Kassapa’nın sarayı olsun.
Birde şöyle bir efsane olsun.
Bir kral, kardeşine tahtı kaptırmamak için babasını esir alsın,
Sonrasında babasının ölümüne sebep olsun.
Tabi ondan sonra da korkusundan bu saray benzeri yeri inşa ettirsin.
Orada korunaklı olarak yaşasın.
Siz burayı çok merak ettiniz mi?
Bunun bir hayal değil gerçek olduğunu bilseniz oraya gider misiniz?
Burası muhteşem gizemli bir yer.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir yer.
Sigiriya, girişindeki aslan pençelerinden dolayı ‘Aslan Kayası’ olarak da bilinen bir yer.
Hayal ya da gerçek,
Enteresan yerleri görmek de hayal etmekte bence çok güzel…
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
İstanbul takımlarının stadında, gazetecilere ayrılan basın tribününün neredeyse tümünde maç izlemişimdir. Gazetecilere ayrılan basın tribünü sadece Türk gazetecilere değil akredite olan yerli-yabancı tüm gazetecilere açıktır. Özellikle Avrupa maçlarında yurt dışından gelen yabancı basın mensupları, Türk takımlarının statlarına hayran kalıyor. Hayran kalıyor kalmasına da acaba bu durum “basın tribünü” için geçerli midir? Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin basın tribünü gayet modern bir dizayna sahipken, Galatasaray basın tribününde […]
Boşuna değilmiş sermaye sahiplerinin yatırım yapmak için güvenli bölgeler, ülkeler, kıtalar araması. Son zamanlarda ülkemize ne yabancı yatırımcı geliyor ne de yatırım yapmak için teklif… Ekonomide en önemli şey güven… Güven olmayınca yatırım olmuyor. İster ekonomik ister sosyal ister siyasal süreçlerin hayat bulması için güven ortamın var olması şart. Arsa, ev, araba alacağımızda bile dünyanın […]
Geçen yıl genç bir ekip yeni bir tiyatro kurdu: Müphem Tiyatro. Çıkış oyunları Küller Küllere de bu sene 2. sezonuna giriyor. Oyunun oyuncuları İnanç Bükülen ve Dilek Güler ‘e merak ettiklerimizi sorduk. Bu ekip nasıl kuruldu, yollar nasıl kesişti? İ. B.: Oyunumuzun yönetmeni Cem Burçin Bengisu benim reklam sektöründen tanıştığım, hatta aynı menajerde olduğumuz […]
Geçtiğimiz pazar bkz. İletişim tarafından, Arter’de mükemmel bir etkinliğe davetliydim. Endophasia isimli gösterinin üçünden sonuncusunu yakaladığım için finalde sahneye tüm ekip de çıktı ve biz hepsini tek tek alkışlayabildik. Ekibi kısaca tanımak isterseniz instagram sayfalarında hepsi mevcut ancak ben bilmeyenler için, konsepti yaratanın ve aynı zamanda yönetmenin Gökçe Uygun olduğunu, sahnedeki kişinin de bizzat kendi […]