Slot Siteleri

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Doğa harikası Kapadokya ağlıyor

Yayınlanma:
ABONE OL

Dünyada eşi benzeri olmayan doğa harikası kendi başına kalmış, ağlıyor.

Kapadokya Bölgesinde olmak bana her zaman heyecanlı gelmiştir. Belki de bundan bu bölge ile ilgili iki kitap yazmışımdır.
KAPADOKYA – BEYAZ ATLAR ÜLKESİ
TAŞLAR 2023 – KIYAMET – KAPADOKYA
Bu kitapları yazmak için bu bölgeyi sıkça ziyaret ederim. Buralılar kadar değilse de inanın ciddi bir bilgi birikimim vardır. Tarihini iyi bilirim, yapısından dem vurabilirim aynı zamanda bir turizmci olduğum içinde turizminden de söz edebilirim. Bu günlerde turizmden eser kalmamasına rağmen, gerçekten çok üzüldüm. Defalarca gittiğim bu bölgeyi ilk defa bu kadar sessiz ve insansız gördüm.
Turist yok. Kültür turuna gelenler yok. Dünyada eşi benzeri olmayan doğa harikası, kendi başına kalmış.
Önceleri Göreme Açıkhava Müzesinin önü turist otobüsleri ile dolu olurdu. Bir Japon otobüsü ve benle Elif gibi birkaç yerli turistten başka gezen yoktu.
O muhteşem yerler derin bir sessizlikteydi.
Rüzgâr, peri bacalarının arasında insansız olmasının verdiği yalnızlıkla ıslık çalarak dolaşıyordu.
Üzüldüm çok üzüldüm. Büyük boşluk.
Tesisler boş. Oteller kapatılmış. Restoranlarda boş masalar, gökyüzünde uçan tek bir balon yok. Esnaf kapı önünde oturuyor ama eskiden tavla oynayan, şakalaşanların ağızlarını tabiri caizse, bıçak açmıyor. Kaldığımız tesiste bizden başka bir oda da kalan vardı. Nasıl olur?

Eski Tunç Çağı’ndan, Geç Roma Dönemi’ne kadar değişik kültürlerin yaşadığı bir yer. Milattan önce dört bin yılına kadar uzanan tarihi elbette beni çok etkiliyor. Orada olup ben sadece buranın tarihinden etkileniyorum demek benim gibi bir yazara bile yakışır bir söz değil. O kadar çok etkilenilecek olay var. Buraları Hristiyanlığın oluşumu olarak da görmek mümkün.
Ve peri bacaları…
Elif sormuştu, neden peri bacaları demişler?
Ben nedenini anlatmadan bir efsaneyi anlatmak istedim.
kapadokya-nazan-satana

Masallarda vardır ya kocaman devler, bu devler çok büyüktürler, başları nerede ise göklere uzanır. İşte öyle devlerin yaşadığı bir dönem ve elbette insanlar bu kocaman devlerden çok korkuyorlarmış. En çokta onları kızdırmaktan korkuyorlarmış. Yapabildikleri dua etmekmiş, başka nasıl baş etsinler bu devlerle? Devler insanlara kızdıkları zaman oturdukları dağların tepelerinden küçük ateş dağları atarlarmış.
Gel zaman git zaman sonrasında Periler ülkesinin padişahının yolu Kapadokya’ya düşmüş. İnsanların haline içi acımış ve karar vermiş; insanlara yardım edecekmiş.
Hemen tüm perileri çağırmış. Ve onlara demiş ki;
“Eğer biz zalim devlerin yaşadığı dağların ateşini söndürebilirsek devler de yerin altına kaçar ve insanları bir daha rahatsız etmezler.”
Hemen çalışmaya başlamışlar.
Binlerce peri ellerinde kar ve buz tanelerini ateşe atmaya başlamışlar. Durmadan atıyorlarmış. Bu öyle bir iki günde olacak iş değilmiş. Günlerce sürmüş. Periler hiç durmadan bu büyük ateşi söndürmek için çalışmışlar.
Sonunda söndürmeyi başarmışlar.
Devler korkmuşlar, ateş yoksa güçleri de yok. Yerin altına kaçmışlar.
İnsanlar çok sevinmişler ve perilerle minnetlerini nasıl ifade edeceklerini bilememişler. Büyük dostluklar oluşmuş aralarında. İnsanlar kayalara oydukları mağaralarda yaşıyorlarmış, perilerde sivri kayalıkların üst tarafındaki küçük odacıklarda yaşamlarını sürdürüyorlarmış.
Efsane olurda aşk olmaz mı? Olur elbette…
Kapadokyalıların padişahlarının çok yakışıklı bir oğlu varmış. İsmi de Revan’mış.
Periler padişahının çok güzel bir kızı varmış, ismi de Gülperi’ymiş.
Bu iki genç birbirine âşık olmuşlar.
Onların aşkları ve evlenmek istekleri maalesef iyi karşılanmamış. İnsanlar rahatsız olmuşlar. Sonunda perilerle savaş açmışlar.
Periler padişahı, savaşıp insanları yok etmeye gönlü elvermemiş. Buralardan gitmeye karar vermiş. Ancak gittikleri takdirde devlerin tekrar geleceklerini düşündüğü için emrindeki perilere güvercin olmalarını emretmiş ve aynı yerde kalmaya devam edin demiş.
Gülperi’de babası ile gitmemiş. Oda beyaz bir güvercin olmuş. Her gün Revan’ın odasının penceresine gidiyormuş. Revan yok olan periler Padişahının dünya güzeli sevgili Gülperi’yi çok özlediğinden çok üzülüyormuş ve penceresine gelen bu beyaz güvercini eline alıyor seviyor ve okşuyormuş. Güvercine Gülperi’ye olan büyük aşkını anlatıyormuş.

Derler ki onun için peri bacaları denilmiş.
Kapadokya çevresinde bulunan yanardağların püskürttüğü lavların milyonlarca yıl boyunca akarsuların, rüzgârlarının aşındırması ile şekillenen hali.
Dahası; biriken küller yumuşak bir tüf tabakası oluşturmuş.
Tüf tabakasının üzeri sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtülmüş.
Bazalt çatlayıp parçalara ayrılmış. 
Yağmurlar çatlaklardan sızıp yumuşak tüfü aşındırmaya başlamış.
Isınan ve soğuyan hava ile rüzgârlar da oluşuma katılmışlar.
Sert bazalt kayasından şapkaları bulunan koniler oluşmuş.
Halk bu görüntüye ‘Peri Bacası’ demiş.

Önceleri dünyanın her yerinden milyonlarca turist gelirdi. Şimdi söz birliği yapmışlarcasına gelmiyorlar.
Buranın mistik atmosferinden etkilenenler, burası için başka bir gezegen oralar hatta Kapadokya Masal diyarıdır orada bir masalın sayfaları içinde kaybolursunuz diyenler neredeler? Hani buralar Uzaylıların ülkesiydi, merak edip görmeye geliyordunuz? Hani balonla gezmek muhteşem duyguların bütünüdür deniliyordu, neden demiyorsunuz?
Bu bölgede binlerce peribacası var, kilometrelerce uzunlukta vadiler var. Burada farklılıkları keşfetmek için olursunuz.
Burası bir yeryüzü cennetidir. Bu bizlerin değil gelen turistlerin ortak sözleridir. Peri bacaları bu muhteşem vadileri süsler, yeraltı şehirleri sizi meraklandırır, düşündürür hatta şaşkına uğratır.
Selçuklular döneminden kalan kervansarayları, hanları gördüğünüzde aklınız size Envai çeşit oyunlar oynar.
Saruhan Kervansarayın yetkilisi Yavuz Bekir Kılıç bizi gezdirdiğinde yine hüzünlendim, yine ağlamaklı oldum.
Sema gösterileri için günlerce önceden biletler alınan, yerler ayrılan bu her tarafından Selçuklu mimarının esintilerini gözlemlediğiniz Saruhan kervansarayı yalnızlığının içinde gerçekten ağlamaklı. Yine tek kelime söylüyorsunuz, Yazık!
Gün batımını buradan izlemedi iseniz, asla günbatımı izledim demeyin. Yalnızlığımız ve yalnızlıklar içinde hüzünle renklenen günbatımını izledik. Kalabalıklar içinde izlerdik oysa daha önceleri şimdi kimsesiz.
Tarihi Etilere kadar uzanıyor demiştim. Hititler, Medler, Frigler, Asurlular, Persler, Keltler, Kapadokya Krallığı, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar çeşitli sürelerle Avanos tarihinin değişik evrelerinde yer almış…
Şimdilerde! Tarih yalnız, doğa kimsesiz, Kapadokya ağlamaklı…

Nazan Şara Şatana

author avatar
Nazan Şara Şatana
Ben gazeteciydim. Günaydın gazetesi, Ankara bürosunda Bekir Coşkun’un istihbarat şefi olarak görev yaptığı yıllarda; Meclis, Adliye, TRT ve magazin muhabiri olarak görev yaptım. Günaydın gazetesi haricinde, Merhaba, Haftanın Sesi gazetelerinde de yine muhabir olarak çalıştım. Gazetecilik yıllarım turizme geçerek sona erdi. Pamfilya Turizm acentesinden sonra, birçok beş yıldızlı tesislerde (Öger bünyesinde ve başka önemli tesislerde) üst düzey yöneticisi olarak görev yaptım. Halen Genel Müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. Sekiz kitabım yayınlandı. Asar şamil Ve Rus terzi, Şarkın Modern Gelini Şehribahar, Zeus’un Aşkları, Otel I, Otel II, Hekim Ali Suavi Efendi, Havada Kekik Kokusu Vardı, Herkül 2006 da yayımlanan Asar Şamil Ve Rus Terzi, Havada Kekik Kokusu Vardı ve Şarkın Modern Gelini adlı kitaplarım T.B.M.M. Meclis Kütüphanesindeki yerini almıştır. Yeni yayınlanacak kitaplarım; Belkıs Akkale’nin hayatı roman tadında – Belkıs - Şimdi Yağmur Yağacak, Topkapı Şifresi, Taşlar, Mihrace, İstanbul – İstanbul. Ayrıca yayına hazır senaryolarm ve müzikallerim mevcuttur. Evlat TV filmim TGRT de yayınlandı. Birçok senaryom dizi olması için televizyon kanallarında beklemektedir. Bir senaryom ise dizi olarak yayınlanması için TRT1’de hazırlıklarda.

İlgili Haberler

Yazarlar
23 Nisan 2024
22 – 28 Nisan 2024 Astroloji haftalık yorum: 23 Nisan Ayın En Tehlikeli Günü! Dikkat!

23 Nisan Türkiye açısından Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ama 2024’deki 23 Nisan Dünya açısından Büyük ve Yıkıcı Olaylara gebe olabilir. 23 Nisan haftanın ve ayın en olumsuz ve düşük katsayılı günü olup bugünde Güneş (-3), Ay (-4), Merkür (-2), Venüs (-3), Plüto (-2) son derece düşük katsayıda olacaktır. Hafta boyu ve bilhassa 23 Nisanda […]

Genel
20 Nisan 2024
KİRA ANLAŞMAZLIKLARININ YÜZDE 80’İ DAVAYA DÖNÜŞÜYOR

Ev sahipleri ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması için hayata geçirilen arabuluculuk sistemiyle Anadolu illerindeki anlaşmazlıkların yaklaşık yüzde 60’ı çözüme kavuşturulurken, büyük şehirlerde bu oranın yüzde 20’lerde kaldığı görülüyor.   Büyük şehirlerdeki kira anlaşmazlıklarının yüzde 80’i davaya dönüşmeye devam ediyor. İLGİLİ HABER Çevreci ve Sanat Sever Öğrencilerin Yaratıcı Çalışmaları 3. Kez Müze Gazhane’de! Türkiye’de özellikle […]

Eğitim
20 Nisan 2024
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde Bağımlılık Üzerine Söyleşi

Ülkemiz Bağımlılıkla Mücadele Seferberliği kapsamında, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde uyuşturucu kullanımı, bağımlılığı ve tedavi yöntemleri konularında Prof. Dr. Nevzat TARHAN ile birlikte Kurum Psikologu Nurdan EYÜPREİSOĞLU’nun moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide Prof. Dr. Nevzat TARHAN,  bağımlılık nedir, kişiyi madde kullanmaya iten nedenler nelerdir, bağımlı bir bireyin tedavisi nasıl olmalıdır, bağımlı bir birey ile nasıl […]

Belediye
20 Nisan 2024
Dünyanın Çocukları “Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali” için İBB’de buluştu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 farklı ülkeden ‘Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali’ için İstanbul’a gelen çocukları, Saraçhane’deki tarihi Meclis Salonu’nda ağırladı. İmamoğlu, aralarında Filistin ve Ukrayna’dan gelen çocukların da bulunduğu katılımcılara, “Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan savaşların, acıların son bulması, Atatürk’ün dediği gibi, yurtta ve dünyada barışın egemen olması için, çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var. Dilerim, […]