Londra’ya gidenler Thames Nehri kenarındaki tarihi İngiliz Parlemontosu’nun
yanındaki saat kulesini görmüşlerdir.
Görmemek mümkün değildir. Dünyanın en büyük dört taraflı saatidir.
Londra’ya ilk gittiğimde çok etkilenmiştim. Uzun sürede incelemiştim. Bir hayli heybetli… Londra eski yapıların muhafaza edildiği klasik bir şehir. Hayran olmamak mümkün değil. Hala dar olan caddeleri, iki katlı kırmızı otobüsleri, siyah çok eski model olan sürücü ile yolcuların arasında cam bölme olan taksileri, kırmızı telefon kulebeleri olan bir şehir.
Bu söylediklerim de yeterli değil ki.
Bütün büyük binalar çoook eskiden kalma.
Bir o kadarda tarihi…
Londra ile ilgili birkaç özel yeri sizlere arada yazacağım ve anlatacağım.
Benim ilk gidişimde aklımda en çok kalan çok üşüdüğümdü…
Çok güzel anılarım da var.
Fransa’dan, İngiltere’ye gitmiştik. Manş denizi ve vapurla…
Muhteşem bir gemiydi. Hala o gemiyi nasıl adlandırabilirim diye düşünürüm. Arabalı vapurdu ama lüks bir gemide ne varsa onda da vardı. Sinema salonları, resteoranları, alışveriş marketleri, barları aklınıza gelen nice şeyler.
İlk gecenin sabahında saat farkını unutup, kahvaaltıya olan düşkünlüğümden iki saat önce kalkıp açılmamış kahvaaltı salonunundan sonra tekrar uyuduğumu, sonra kahve kokusunu takip ederek kahvaaltı salonuna gidişimi hatırlıyorum.
Çok güzel anılarım vardır benim Londra’da…
Saat kulesi de o güzel günlerin bir anası olarak hep aklımın bir yerinde kalmıştır.
Heybetliydi…
Big Ben olarak bilinen saat kulesinin 13,5 tonluk çanı olduğunu öğrendiğimde de şaşırmıştım. Çan kuleye otuz saatte takılmış.
150 yaşına basan görkemli saate; Kraliçenin adı verilmiş, öyle anılacakmış.
Dünyanın en büyük saat çanı ilk kez 11 Temmuz 1859 tarihinde çalmış.
Kimbilir ilk duyanlar ne kadar heyecanlanmışlardır.
Victoria Gotik tarzında 96.3 metre yüksekliğindeymiş bu kule. Tabiki bu kadar heybetli olur.
En çok fotoğrafı çekilen kuleymiş. Bende çok çektim resimlerini…
Bu muhteşem saat 1976 tarihinde zil mekanizmasının dağılması yüzünden aralıklı olarak 26 gün kapalı kalmış.
Dünyanın her tarafında bir çok güzellikler var…
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
Galatasaray son haftalarda formsuz, şampiyonluklar yaşayan Okan Hoca da kayıplarda. Büyük takımlar bazen böyle durumlarla karşı karşıya kalabilir. İLGİLİ HABER Rektör Prof. Dr. Mehmet Biber yönetiminde Ardahan Üniversitesi’nden tarihi başarı Tam her şey bitti derken ortaya bir “kahraman” çıkar hem takımı hem hocayı tabiri caizse ipten alır. Doğru tahmin ediyorsunuz, Osimhen’den bahsediyorum. Piyasa […]
Biz insanlar hayata ne kadar da çok anlam yüklüyoruz değil mi? Oysa bu dünyaya ölmek için geldik. Bir varoluş mücadelesi içindeyiz. Kiminin uzun, kiminin kısa bir yaşam sürdüğü bu dünyaya ne bırakabiliriz onu düşünelim. Bu yaşamı nasıl hak edebiliriz? İyi bir isim, faydalı ilim, iyi bir insan yetiştirmek, paylaşmak, yardımlaşmak, bırakabileceğimiz güzel izlerdir dünyaya. Yedi […]
Öyle zamanlar oluyor ki sevdiğiniz insanlar bir bir öteki dünyaya göç ederler. Öyle zamanlarda çaresiz kalırsınız, kime üzüleceğinizi, kimin yasını tutacağınızı bilemezsiniz. Öyle bir dönemi yaşıyoruz, sevilen birçok insan göçüp gidiyor. Ölenler ve kalanlar… Doğmak kadar ölümler de maalesef insanoğlunun gerçeği… Her bir canlı doğduğu gibi ölecektir. İyi de ölümü kabullenmek zor iş… Konuşulduğu gibi […]
Ah şu yazarlar, ne güzel insanlar, bizlere hayatı ne güzel anlatırlar. Gülmek, ağlamak, hüzünlenmek, dert edinmek, empati kurmak, ders çıkartmak hepsi onların sayesinde… Ne kadar çok kitap o kadar bilinç, bilgi… İyi ki yazarlar, kitaplar var, iyi ki de yazmışlar. Dünya klasikleri başlı başına bir öğretidir, birçok şeyi o kitaplardan öğrendik. Gezmeden, görmeden, duymadan oturduğumuz […]