Tiyatroyu sevdiren üstad
Nejat Uygur Ayakta alkışlanıyor.
GÜLE – GÜLE
Büyük usta böyle demiş:
“Benim gençliğimde herkeste Amerika’ya gitmek gibi çok yoğun bir istek vardı. Bu yüzden liman cüzdanı çıkarttım ve gemici oldum. Hiç unutmam, bir Panama şilebinde çalıştım. Gemide kimsenin canı sıkılmazdı. Onlara fıkralar anlatır, taklitler yapardım. Herkes çok gülerdi. Sonra askere gittim, orada da arkadaşlarımı çok güldürürdüm. Giderek insanların yüzünü güldürmek bende tutku oldu. Sonra da tiyatro başladı zaten.”
Benim hayatım roman!
Hayır, senin hayatında ne var asıl benim hayatım roman!
Bırakın Allah aşkına sizlerin hayatınız benim hayatımın yanında nasıl roman olabilir ki?
Bende diyorum ki bırakın beyler bırakın asıl hayatı roman olan, roman gibi yaşayan, romanlardaki sonlar gibi biten bir hayattan söz edeceğim.
Nejat Uygur’dan…
Düşünün sırayla gidelim onun hayatından. Onu İsmail Dümbüllü keşfediyor.
Onun hayatında onun hayallerinde yok – yok.
Pilot olmak istemiş ilk başlarda:
“Benim düşündüğüm ilk meslek pilotluktu. Çocukluğumda pilot olacağımı düşünürdüm. Hatta hiç unutmam Manisa’da olduğumuz yıllarda, yatak çarşaflarını alıp yüksek bir yerden aşağı atlamayı planlamıştım. Tecrübe pilotu olarak önce ağabeyim atladı ve ayağını kırdı. Ağabeyim Zeki Ayhan Uygur, Amerika’da ünlü bir beyin cerrahı şimdi. Onunla gurur duyuyorum. Ağabeyim burada deniz albayıydı, ordudan ayrıldı sonra.”
Anne baba memur olunca Anadoluyu gezmiş okul yıllarında, ardından güzel sanatların heykel bölümüne gitmiş.
Sonra boks yapmış.
Yetmemiş, atletizm, su topu olmamış birde ata binmiş hatta iyi bir at binicisi bile olmuş.
Ardından aşkını bulmuş.
1950’de Necla Uygur’la bir ömrünü geçirecek muhteşem bir kadınla evlenmiş.
Nejat Uygur tiyatrosunu kurmuş ve tiyatroya ilk adımını atmış. Ver elini yine Anadolu…
Türneye çıkmış ama ne turne!
Yılları kapsayan turne tam onüç yıl sürmüş.
Çocukları olmuş.
Çocuklarla anadolu ve tiyatro bir arada olmuş.
Onlar hem aile hem tiyatrocu olmuşlar.
Beş erkek çocukları olmuş.
Çocuklar turnelerde büyümüş. Oralarda okullara başlamışlar. Oralarda yaşamışlar.
O hep tiyatro demiş,
O hep sanat demiş,
O hep insanlar gülsün istemiş.
Herzaman güldürmüş, durmadan güldürmüş.
O insanların hep mutlu olmasını istemiş.
O başarılarına daima başarılar ilave etmiş.
Türk Tiyatrosu denildiğinde adı altın harflerle yazılacak üstadların arasına girmiş, öyle olmuşki en büyüklerinin arasında kendine yer edinmiş.
Saygıyla ayakta alkışlanmış.
Tıpkı bu gün onu veda ederken olduğu gibi…
Devlet sanatçısı olmuş.
Zaten gönüllerin sanatçısı.
Zaten gönüllerin Nejat Abisi…
Bu gün hepimiz ona dua okuyoruz.
Bugün hepimiz ona güle güle diyoruz da o bir yere gitmiyorki.
O hep olacak,
Onun gibiler hep kalbimizde yaşarlar, adları yazılmıştır silinmez.
Marifet adı silinmeyecekler arasına kayıt ettirmek.
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]
Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. İLGİLİ HABER MUSIKI İLE TERAPİ PROGRAMLARI HÜKÜMLÜLERİN RUH DÜNYASINA DOKUNUYOR Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde […]
Zaman sonsuzdur. Evren, uzay, yani içinde bulunduğumuz mekân da sonsuzdur. İnsan, birey olarak da “insanlık” olarak da zamanın ve mekânın sonsuzluğunun kesiştiği herhangi bir noktada, bir hiç, bir sıfırdır. Bir insan ömrünü yüz yıl kabul etsek bile, zamanın sonsuzluğunda yüz yıl nedir ki? Bırakın yüz yılı, bin yılı, milyar yıl nedir ki, sonsuzluk karşısında? Biliyorsunuz, […]
Galatasaray son haftalarda formsuz, şampiyonluklar yaşayan Okan Hoca da kayıplarda. Büyük takımlar bazen böyle durumlarla karşı karşıya kalabilir. İLGİLİ HABER SINIR KAPILARI KAPALI, GAZZE YENİDEN AKUT AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA Tam her şey bitti derken ortaya bir “kahraman” çıkar hem takımı hem hocayı tabiri caizse ipten alır. Doğru tahmin ediyorsunuz, Osimhen’den bahsediyorum. Piyasa değeri […]