Ey insan!
Bir dur Allah aşkına, bir dur da düşün.
Bu ne iştah, bu ne hırs, bu ne hız?
Nereye gidiyorsun, neye çabalıyorsun, ne yapıyorsun?
Sen kimsin, ben kimim, biz kimiz?
Kimden neyi kaçırıyorsun, neyle dolduruyorsun ceplerini?
Neyle dolduruyorsun mideni, beynini, yüreğini?
Bu dünyada ne işin var, ne adına harcıyorsun vaktini, yaptıkların ne için?
Sonunda ne kazanmayı düşünüyorsun bu kadar şeyi feda ederek?
Neden kaçıyorsun hayattan, düşünmekten ve kendinle baş başa kalmaktan?
Bu kadar mı korkuyorsun gerçeklerle yüzleşmekten, bu kadar mı?
Ölmeyecek misin?
Hesaba çekilmeyecek misin?
Sorulmayacak mı yaptıkların ve yapman gerekip te yapmadıkların?
Bir dur Allah aşkına!
Piknik yapma bu hafta sonu, sinemaya da gitme, eğlenme.
Maça gitme, gezme, tozma, televizyon izleme, alış veriş yapma.
Kaçma kendinden, anandan, babandan, çocuklarından, ailenden.
Kaçma ve bir bak onların yüzlerine.
Büyümüşler, yaşlanmışlar, değişmişler değil mi?
Bak evlatların büyüyor ve sen aslında farkında bile değilsin.
Çocuklar da gitmesin keman kursuna, çalmasınlar gitar, piyano.
Birkaç soru az çözsünler sınavlarına hazırlanırken, gitmesinler dershaneye.
Seninle olsunlar ama gerçekten seninle. Babalarıyla, analarıyla.
Al evlatlarını, eşini; git sabah kahvaltısından ta gece yarısına kadar ananın, babanın dizinin dibinde otur, yaşıyorlarsa eğer.
Vaktini kendinle ve ailenle geçir, onlardan kaçma.
Düşün, Allah’ı, Peygamberi, kendini, evlatlarını, ananı, babanı, hanımını, kocanı.
Kaçma hayattan, bak hep kaçıyorsun.
Yaşadığını, eğlendiğini sanıyorsun ama yanılıyorsun.
“Bir şeyler yapıyorum, bir şeyler kazanıyorum” sanırken aslında çok şey kaybediyorsun.
Kendine çok yazık ediyorsun çünkü hayatını ve bütün aileni kaybediyorsun.
Bir dur Allah aşkına, bir dur.
Hep eğlenmen, eğlendirmen, gülmen, coşman gerekmiyor.
Makam sahibi olman, para kazanman ve bunlar için insanlara kul, köle olman gerekmiyor.
Kandırıyorlar seni, inanma.
Ve bil ki; hayattan kaçtığın ve düşünmediğin her an şeytanın ve nefsinin esirisin.
Allah aşkına bir dur ve düşün.
Yaklaş Allah’a ve sor ki; Allah’ım “Ne yapacaktım ben?”
Cevabını al ve nasibin varsa ağla.
İlgili Haberler
Ay Tutulmasından tam 1 gün sonrası yani 26 Mart haftanın en yoğun günü olup bugünde olumsuz hava şartları ve kazaları çoğalabilir. 31 Martta da zayıf fay hatlarında şiddetli depremler artabilir. 31 Martta depremlerin haricinde şiddet ve terör olayları da artabilir. 25 Marttaki Ay Tutulması Terazi burcunda -1 katsayısında olup en çok Natal Güneşi İkizler ve […]
İstanbul’u bekleyen deprem riski için atılan adımları ve kentsel dönüşüm tartışmalarını işin uzmanı değerlendirdi. Türkiye, deprem kuşağında olduğu gerçeğiyle yüz yüze kalmaya devam ederken deprem uzmanlarında sık aralıklarla uyarılar gelmeye devam ediyor. Özellikle de İstanbul’da beklenen olası deprem riski milyonlarca kişi açısından korkuya neden oluyor. 31 Mart 2024 yerel seçimlerine günler kala belediye başkan adaylarının da gündemi deprem. Mevcut İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminden şikâyetçi olan İstanbullunun […]
Alev Alatlı: “İmar ruhsatı olan bir müteahhit şehrin ırzına tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur ama yaptığı iş helal değildir. Keza raf ömrünü uzatmak için ekmeğin içine kanserojen madde koyan fırıncının yaptığı ambalajın üzerine koyduğu sürece yasal dolayısıyla suçsuzdur, ama helal değildir. Bir kalem darbesiyle atar ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahallinde değilse, olayları […]
22 Mart Ay Tutulmasından 3 gün öncesi haftanın en yoğun günü olup bu günde Ay, Merkür, Mars, Uranüs ve Plüto düşük katsayıda olacaktır. Bilhassa Mars Transiti İkizler ve Yay burcunu olumsuz etkileyebilir. İkizler burcu her türlü iletişim ve ulaşımı sembolize ettiğinden 22 Martta iletişim kazaları ve olumsuz hava şartları oluşabilir. Uranüs Transiti de yer altını […]