สล็อต

betflix

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Yazarlar Başbakan, Yarasalar, 28 Şubat ve Kaybedenler!

Başbakan, Yarasalar, 28 Şubat ve Kaybedenler!

Yayınlanma:
ABONE OL
Başbakan, Yarasalar, 28 Şubat ve Kaybedenler!

28 Şubat, çok şükür, birilerinin dediği ve dilediği gibi bin yıl sürmedi ama görünen o ki vicdanlarda ve gerektiği zaman meydanlarda epey sürecek.

Eminim ki unutmak bizleri birçok yönden rahatlatacak ama böylesi kötü günleri ülke olarak hatırlamayı, hatırlatmayı seviyoruz. Bunları bir türlü kalbimizden atamadığımız için de bu yükü, bu korkuyu devamlı sırtımızda taşıyoruz.

Aslında bu günleri unutmamızı kendi menfaatleri açısından istemeyen her taraftan birçok insan olduğunu da görüyoruz.

Bu acıyı kalbimizde taze tutmamızın faydası ise her zaman tedbirli, temkinli ve tetikte olmamızı sağlamasıdır.

O günlere yeniden dönüp şöyle olmuştu, böyle olmuştu diye aynı şeyleri tekrarlamayacağım ama yıllardır hepimizde hayal kırıklıklarına sebep olan ve bugün de baktığımda rahatsız olduğum bir şeyler var ki yazmadan geçemeyeceğim.

Bugün neredeyse cesaret madalyası verilecek kadar cesurca konuşan o günlerin korkaklarının, teslimiyetçilerinin ve dünyalıklarından vazgeçemedikleri için zalimlere teslim olanların birçoğu bugün iktidara yanaşıp mecliste, yüksek makamlarda yer alırken hiç utanmadan o günlerde kendilerinin de mağdur ve mazlum olduklarını iddia etmektedirler.

Olayın daha ertesi günü ortalığa düşüp iyi oldu bunlara diyerek “oh” çekenler,

O günlerde mağdur ve mazlumların yanında yer almayıp zalimlerle hareket edenler,

Kraldan çok kralcı davranarak başörtülülerin, namaz kılanların güya onların iyiliği için peşine düşenler, kız çocuklarının başlarını açtıranlar.

28 Şubat’ı yapanlara selam duranlar ve onları demokrat olarak niteleyenler,

O brifing senin bu brifing benim dolaşanlar,

O günlerde zulme uğrayanlara kardeşim bunlar da bunu hak etti, dinimizi siyasete alet ettiler diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışanlar,

Yaptıkları ibadetleri gizleyenler, okuduğu gazeteyi saklayanlar,

Evlerinden odalarından, kitaplarını, seccadelerini kaldıranlar,

O günlerde ve hatta daha sonrasında makam, mevki uğruna hanımlarını çarşaftan çıkaranlar, eşlerinin ve kızlarının açmasalar bile başörtü şekillerini değişenler.

Şimdi neredeler biliyor musunuz?

Ya Ak Partiden mecliste milletvekilliği yapıyorlar, ya da iktidara yanaşıp makam, mevki veya iş kapmış durumdalar.

Sanki o günlerde korkudan ne hale geldikleri bilinmiyormuş gibi,

Sanki o günlerde 28 Şubat gücüne biat etmemişlermiş gibi şimdilerde yine başka bir dünyevi güce biat ederek bu gücün ağzından cesur birer kahraman gibi konuşuyorlar.

Hepimiz biliyoruz ki;

Allah aynı Allah!

Şimdilerde imanımız mı arttı, ihlasımız mı?

Bu korkaklıktan, cesaretsizlikten bu ani sıyrılışımızın sebebi, Recep Tayyip Erdoğan değil midir?

Bütün bunlar; cesur bir insanın veya sayıları üçü beşi geçmeyecek birkaç cesur insanın ardına sığınıp, onların vesile olduğu bu ortam sebebiyle yapılmıyor mu?

28 Şubatta korkup kaçanlar, kendilerini saklayanlar ve hatta onlara biat edenler bugün maddi, manevi ganimete konmaya çabalamaktalar.

28 Şubatta Allah için dünyalıklarını terk edenler bellidir, sayıları çok azdır ve yine o tarihte dünyalıklarından olmamak için kimlerin nelerden taviz verdiği de aşikâr ortadadır.

Ama olayın dünyevi kısmı önemsiz ve kayda değer değildir, olayın uhrevi tarafı çok daha önemlidir.

Allah bunları görmüyor mu?

Allah hepimizin yüreğini bilmiyor mu?

Biz kimi kandırıyoruz, neye çabalıyoruz?

Bizler o gün Allah katında 28 Şubat sınavını korkaklığımızdan ve dünyaya bağlılığımızdan kaybettik şimdi ne yapsak boş.

O günlerde Allah’tan değil kullarından korktuğumuz için Allah’a sığınamadık,

Bugünlerde de Allah’a değil de kuluna inandığımız, güvendiğimiz için Allah’a sığınamıyoruz,

Her şeyini ama her şeyini Tayyip Bey’e göre ayarlayanlar; merak ediyorum, Tayyip Bey gidince ne yapacaksınız, kime sığınacaksınız?

O gün Allah’a sığınamadınız, bugün de Allah’a sığınamıyorsunuz, yarın ne olacak sizce?

Bir soru da Sayın Başbakan’a; o gün 28 Şubatçıların ve sizin de dediğiniz gibi dindarlara “yarasa” diyenlerin arkasına takılanları, korkudan ne yapacaklarını şaşıranları bugün kendi partinizde, milletvekilleriniz, bürokratlarınız arasında veya dindar iş adamlarına dönüşmüş bir halde ihale peşinde koşarken görünce ne düşünüyorsunuz ve bu kişilere hakikaten güveniyor musunuz acaba?

Çünkü “dün dündür bugün bugündür” tavrı size hiç mi hiç yakışmıyor

 

İlgili Haberler

RUS EDEBİYATI
Genel
24 Nisan 2025
RUS EDEBİYATI

Ne diyeyim edebiyatın tarihini sanki Ruslar yazmış gibi; neyi okur, neyi beğenirsem altından Rus yazarlar çıkıyor. Takdir etmemek elde değil. Helal olsun adamlara… Nasıl bir anlatıdır, nasıl bir olay görgüsüdür, nasıl bir mesaj vermedir; yok böyle bir şey… Rus yazarlar; eserlerinde, işin sosyolojisini, felsefesini, psikolojisini, matematiğini çok iyi oturtmuşlar; toplumsal temelde her şeyi çok iyi […]

İNSANOĞLU
Toplum
08 Nisan 2025
İNSANOĞLU

“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]

Karagümrük taraftarının hayali gerçek olur mu?
Genel
22 Mart 2025
Karagümrük taraftarının hayali gerçek olur mu?

Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. İLGİLİ HABER MUSIKI İLE TERAPİ PROGRAMLARI HÜKÜMLÜLERİN RUH DÜNYASINA DOKUNUYOR Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde […]

KIZLARIMA MEKTUPLAR
Toplum
18 Mart 2025
KIZLARIMA MEKTUPLAR

Zaman sonsuzdur. Evren, uzay, yani içinde bulunduğumuz mekân da sonsuzdur. İnsan, birey olarak da “insanlık” olarak da zamanın ve mekânın sonsuzluğunun kesiştiği herhangi bir noktada, bir hiç, bir sıfırdır. Bir insan ömrünü yüz yıl kabul etsek bile, zamanın sonsuzluğunda yüz yıl nedir ki? Bırakın yüz yılı, bin yılı, milyar yıl nedir ki, sonsuzluk karşısında? Biliyorsunuz, […]

Kadıköy Gazetesi
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.