Akşam Gazetesinde yer alan habere göre; “Memurun çalışma koşulları sil baştan değişecek. Hükümet 657’yi değiştirmek için çalışmaya başladı. İlk olarak KPSS’nin ortadan kaldırılması gündemde. Yükselmek için artık performans ana kriter olacak”.
Ancak, Abant Çalıştayı’nda performans değerlendirme sistemi hakkında Türk Kamu yönetiminin tarihsel gelişimine uygun olmadığı yönünde ortak karar alınmasına rağmen bu ve buna benzer haberler neyin nesidir?
Performansa dayalı ücret sistemi ve yükselmelerde ana kriter olarak performansın esas alınması zulüm ve işkençeden başka bir şey değildir. Nitekim daha önce bazı kamu kurumlarında uygulanması iyi sonuçlar vermediği gibi çalışma barışını da bozmuştur. Bu sistem adil ve tutarlı bir sistem değildir.
OECD ülkelerinde uygulanan performans sistemi bir çok sıkıntıların ortaya çıkmasına neden oldu. Nitekim yapılan araştırmalarda performansa dayalı ücretlendirme sistemlerinin personelin motivasyonunu istenildiği gibi pozitif yönde etkilemediği, şeffaflığın olmaması ve performansı ölçecek objektif kriterlerin bulunmaması sorunların başında gelmektedir.
Son yıllarda ülkemizde kamu çalışanlarının ücretlerinde yapılacak değişikliklere ilişkin temel öneri, performans ücretine geçilmesi olarak ifade edilmektedir. Halen kamu kesiminde bazı kurumlarda performansa dayalı ücret sistemi uygulanmaktadır. Yöneticiler tarafından yapılan performans değerlendirmesi sonuncunda alınan puanlara göre çalışanların ücretleri farklı oranlarda artmaktadır. Bu uygulamanın hayata geçirildiği en önemli yer sağlık sektörüdür. Ancak burada yaşanan sorunları hepimiz çok yakından biliyoruz. Doktorlara muayene ettikleri hasta sayısına göre performans puanı veriliyor. Doktorlar da zaten yoğun olan iş yükü altında hastalara ayırdıkları süreyi azaltmak zorunda kalıyorlar. Ancak hiç kimse hastalıkla ilgili teşhis ve tedavinin doğru olup olmadığını sorgulamıyor. Sağlık personelimizin belirtilen performans kriterlerine ulaşabilmek için gösterdikleri insanüstü gayret ortadadır.
Performansı kamu sektöründe neye göre belirleyeceksiniz? Örneğin 60-70 kişilik 100 kişilik birleştirilmiş sınıflarda eğitim hizmeti vermeye çalışan bir öğretmenin performansını neye göre ölçeceksiniz? Özellikle performans değerlendirmesini yapacak olan amirlerin tarafsızlığını nasıl sağlayacaksınız? Bugün birçok yönetim kademesi vekâlete dayalı olarak yürütülmektedir. Üstelik vekâleten idareci kadrolarına atanmış olan pek çok yönetici o kadroların gerektirdiği niteliklere ve iş tecrübesine sahip değildir. Bu durumda iş bilmez yöneticilerin verdiği performans notunun adil olacağını bizlere nasıl inandıracaksınız?
Kamu hizmeti ve yararı karlılık ve maliyet analizleriyle ölçülemez. Performansa dayalı ücret kamuya özel sektör anlayışını yerleştirmenin ve iş güvencesini zayıflatmanın başka bir yoludur.
Kamu hizmetinin üstün özelliği olan kamu yararının karmaşık yapısı ve dikkate almak zorunda olduğumuz nitelikleri açık değildir. Bu durumda kriterleri belli olmayan performansın ölçümü nasıl yapılacaktır? Performansa itiraz merci neresi olacaktır? Bu mercilerin güvenirliliği nasıl sağlanacaktır? Dolayısıyla kamu sektörüne özel sektör anlayışını yerleştirmeyi amaçlayan memurluk güvencesini yok sayan, bu tür girişimlerin uygulanabilirliği yoktur.
Nitekim Marmara Üniversitesinde bir yıldan beri ücret söz konusu olmaksızın uygulanan performans sistemi zulme dönüşmüştür. Üniversitenin idari personeli çok büyük bir rahatsızlık içindedir. Aynı birimde bulunan iki amirin verdiği performans notu arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Bir amirin çalışıp çalışmadığına bakmaksızın personele özel husumetinden dolayı verdiği performans notunun nasıl geçerliliği olabilir? Bir yıl içerisinde iki sefer düşük not verilen idari personel çalıştığı birimden alınarak hiç ilgisi olmadığı bir başka birime verilmekte, ya da istifaya ve emekliliğe zorlanmaktadır. Görevde yükselme sınavı yapılmayarak performans notlarına göre personelin bir üst kadroya atamasının yapılacağı söylenmektedir. Böyle bir sistemin adil olduğunu hak ve hukuka uygun olduğunu söylemek mümkün mü?
Sonra Devlet memurunun maaşına beş kuruş artış yapmamak için, bütçenin ve kaynakların yeterli olmadığını, hatta 127 bin öğretmen açığına rağmen öğretmen ataması yapmamayı imkânsızlıktan kaynaklandığını belirtirken performans ücretlerini nerden vereceksiniz? Ortada bir oyun mu tezgâhlanıyor, nedir anlamak mümkün değil…
Performans sisteminin Sicil sistemi uygulamasından farkı yoktur. Sicil sistemi iyi idi ise neden kaldırıldı? Sınav olmadan, subjektif değerlendirmelerle kamu personelinin ücret ve yükselmelerini öngörmek torpili meşru hale getirmektir. Bu tür bir uygulama Devlet mekanizmasını kevkire döndürür. Liyakatın, başarının esas alınmadığı ve liyakat ve başarının da objektif kriterlerle ölçülmediği bir sistem çökmeye mahkumdur. Bu sistem aslında “kul hakkı” yemeyi meşrulaştırmak isteyen bir sistemdir. Kölelik sistemidir. Kul hakkı yemeyi meşru gören ve insanları köleleştiren bir sistemi kabul etmemiz mümkün değildir.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen
İstanbul İl Başkanı
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan
İlgili Haberler
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]
Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. İLGİLİ HABER MUSIKI İLE TERAPİ PROGRAMLARI HÜKÜMLÜLERİN RUH DÜNYASINA DOKUNUYOR Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde […]
Zaman sonsuzdur. Evren, uzay, yani içinde bulunduğumuz mekân da sonsuzdur. İnsan, birey olarak da “insanlık” olarak da zamanın ve mekânın sonsuzluğunun kesiştiği herhangi bir noktada, bir hiç, bir sıfırdır. Bir insan ömrünü yüz yıl kabul etsek bile, zamanın sonsuzluğunda yüz yıl nedir ki? Bırakın yüz yılı, bin yılı, milyar yıl nedir ki, sonsuzluk karşısında? Biliyorsunuz, […]
Galatasaray son haftalarda formsuz, şampiyonluklar yaşayan Okan Hoca da kayıplarda. Büyük takımlar bazen böyle durumlarla karşı karşıya kalabilir. İLGİLİ HABER SINIR KAPILARI KAPALI, GAZZE YENİDEN AKUT AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA Tam her şey bitti derken ortaya bir “kahraman” çıkar hem takımı hem hocayı tabiri caizse ipten alır. Doğru tahmin ediyorsunuz, Osimhen’den bahsediyorum. Piyasa değeri […]