Slot Siteleri

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Sonra Sebepsiz Gök Gürledi!

Yayınlanma:
ABONE OL

İyi Yıllar

Pencere önündeki kadın yoldan geçenlere bakıyordu. Evde derin bir sessizlik vardı. Canı çay içmek istiyordu ama kalkıp demleyecek, hazırlayacak hatta içecek hali yoktu. Tatsız, tuzsuz bir haldeydi…

Nurife Hanım pencereden bakmaya devam etti. Yılbaşı arifesi diyecekti ama akşam gelecekti yeni yıl eskisine de veda edecekti. Derin bir nefes aldı. Eski denilince aklına kendi gibi eskiler geldi, biriktirdiği eskiler, yılların unutturamadığı eski olup hala pırıl – pırıl bekleyenleri geldi.

Sonra bir çift dikkatini çekti. Belki de kadının sarı mantosuydu onu cezbeden yâda ilgilendiren ya da eskilerden yenilenmiş bir hatırayı gözlerinin önüne getiren. Hayretler içindeydi.

Bu aşağıdaki sarı mantolu kadın kendiydi. Gençliğiydi, güzelliğiydi… Sevdiğinin kolunda bin endamla yürüyordu…

Saçlarını topuz yapmış, inci filkete ile toplamıştı. Koluna girdiği, siyah paltolu adamın kokusunu duyuyordu. Hava buz gibiydi… Hayret üşümüyordu. Hatta kalbi gibi, elleri de sıcaktı. Yanındaki erkeğine baktı.

“Çok yakışıklı” diye düşündü…

Haline şükretti. Onu – ona nasip eden Allah’ına şükretti.

Mis kokukulu erkeği koluna girmiş, bu güzeller güzelinin yüzüne baktı, her zaman yaptığı gibi gözlerine kapatıp açarak ona sevgisini sundu.

Kadın yine bir soluk aldı. Derince…

Biraz daha yürümüşlerdi ki yanlarına küçük bir kız çocuğu yaklaştı. Hasır sepetinde çiçekler vardı.

“Abi bu güzel ablaya çiçek almayacakmısın?”

Erkeği önce kıza baktı sonra kendine…

Bir şey demedi, elini ceketinin iç cebindeki cüzdanına götürdü, kâğıt parayı çıkardı, hiç sormadı ne kadar demedi. Kızın sepetinden bir tek beyaz bir gül aldı, gülümseyerek ona uzattı. Küçük kız aldığı büyük paraya bakarken onlar uzaklaşmaya başlamışlardı. Arkalarından cılız bir ses duyuldu.

“İyi yıllar.”

İkisi de gülüyorlardı.

Nurife ki erkeği ona ‘Nurum’ derdi; Nurum gülü kokladı. Bir gül ancak bu kadar güzel kokabilirdi…

Bir kar tanesi burnunun ucuna düştü, ürperdi. Erkeği ona baktı. Nurum gülümsedi.

“Kar yağmaya başladı.”

Kar yağıyorken, hele kısa sürede hızlı – hızlı yağıyorsa, sabırsızca, acele hali ile ardı ardına serpiştiriyorsa görüntü muhteşem olurdu. İşte kısa sürede güzelleşen böyle bir panoramanın içinde yürüyorlardı. Kar edepsizce her taraflarına saçılıyor geldiği yerde kalıyordu. Hızlandıkça hızlanıyordu.

Garipti üşümüyorlardı.

Garipti yol bitmiyordu…

Onlar mutluydu, yürüyorlardı…

Sonra bir rüzgâr sebebsiz, istenmeden, gereksiz esmeğe başladı.

Önce yavaştı, sonra hızlandı…

Güzelliklerin içinde rahatsız edici hali ile onları sarsmaya başladı. Kadın ürktü.

“Ne oluyor?” dediğinde erkek hiç konuşmadan kolundaki Nurum’un elini sağ eli ile tuttu. Sol elini onu omuzuna koydu ve kendine çekti.

Bir çeşit önlem!

Bir çeşit güven!

Bir çeşit; ‘Korkma ben yanındayım’ demişti.

 

Haklıydı o vardı. Bu ne korkusuydu?

Korku ancak o olmadığında olmalıydı.

Telaş ancak o yok olduğunda olmalıydı.

Şimdi kim ona zarar verebilirdi?

Kim ona yaklaşabilirdi?

Kimse…

Derin bir soluk daha aldı. Yürüyeme devam ettiklerinde kendini daha iyi hissettiğini fark etti.

Korkmuyordu,

Üşümüyordu…

O vardı ve yanındaydı.

 

Sonra sebepsiz gök gürledi,

Sonra sebepsiz tufan oldu,

Sonra sebepsiz karanlık oldu.

 

İşte o an üşüdü, korktu, ağladı.

Bağırdı:

“Beni bırakma korkarım.”

Bırakmıştı, gidiyordu.

Nurife bağırdı.

“Bu gün yeni yıl gitme.”

Gitmişti…

Uzaklaştıkça silikleşiyordu…

“Gitme, beni bırakma, ben sensiz yokum.”

 

Oysa olmuştu. O gittikten sonra uzun zamanlardır olmuştu.

Uzun zamanlarda pencere önünde geçen çiftlere bakardı. Biri muhakak ki Nurum’la Suavi Efendi olurdu.

“Gitme be Suavi, gitme… Eee yeter artık gittinse, helede yeni yıl arifesinde gittinse bu yeni yıl arifesinde de beni al yanına. Yeni yılı eskiye karıştırdım, yılları ilave ettim, sakladım, güzelleştirdim. Haydi Süavi’m beni al yanına…

Üşüdü.

Evin içinde rüzgâr mı çıkmıştı.

“O ne gök gürlüyor…”

 

Komşusu Emine her zamanki gibi, komşu teyzesine bakmaya geldiğinde, yine her zamanki gibi pencere önündeki koltuğunda, eşinin resmi kucağında uyuduğunu gördü…

Yanına gitti, yanağından öptü.

Hızla geri çekildi. Yanakları buz gibiydi. Oysa evin içi sıcaktı.

“Nurife Teyze” diye bağırdı.

Ses yoktu. Bu yaşlı kadın gülümsüyordu. Yıllardan sonra ilk defa onun gülümsediğini gördü.

“Ona iyi yıllar dilemeye gelmiştim. Belli o eşine kavuşmuş, gülümsüyor” dedi…

 

Bazen sevdiklerinizle yaşadıklarınız kısa da olsa kaliteli yaşanmışlıklar bir ömre bedeldir…

Bazen size güzellikleri veren biri ile vuslat etmek için yılları beklersiniz.

Bazen yeni yıl müjdesi bize göre iyi gelmese bile kimilerine göre müjde olarak gelir.

 

Yeni yıl güzellikler yılı olmalıdır.

Eskiler birikmiş hatıralarla bizlerin yanında zaten beklemekte iken bizler yeni güzellikleri eskilerinin üzerine yığarken dikkat etmeliyiz ve demeliyizki:

 

Şükredeceğiz,

Seveceğiz,

Mutsuzluğu değil mutluluğu çağıracağız,

Kırgın olduklarımızı affedeceğiz,

Büyüklerimizi asla ihmal etmeyeceğiz,

Bu güzel dünya için, bize verdikleri için Allah’a hamd edeceğiz.

Gül düşünüp gülistanda olmak için gayret edeceğiz.

Mutlu yıllar kelimisinin içindeki sihiri anlayacağız alıp kabul edeceğiz.

 

Ben sizlere mutlu yıllar diliyorum. Bunu sözün gelişi yapmıyorum. Sizlere söylediklerimi elbetteki kendimde de uyguluyorum.

Yeni yıl hepimize sağlık, huzur, mutluluk getirsin.

Çalışalım ve başarılı olalım…

 

 

Nazan Şara Şatana

 

 

 

 

 

 

 

author avatar
Nazan Şara Şatana
Ben gazeteciydim. Günaydın gazetesi, Ankara bürosunda Bekir Coşkun’un istihbarat şefi olarak görev yaptığı yıllarda; Meclis, Adliye, TRT ve magazin muhabiri olarak görev yaptım. Günaydın gazetesi haricinde, Merhaba, Haftanın Sesi gazetelerinde de yine muhabir olarak çalıştım. Gazetecilik yıllarım turizme geçerek sona erdi. Pamfilya Turizm acentesinden sonra, birçok beş yıldızlı tesislerde (Öger bünyesinde ve başka önemli tesislerde) üst düzey yöneticisi olarak görev yaptım. Halen Genel Müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. Sekiz kitabım yayınlandı. Asar şamil Ve Rus terzi, Şarkın Modern Gelini Şehribahar, Zeus’un Aşkları, Otel I, Otel II, Hekim Ali Suavi Efendi, Havada Kekik Kokusu Vardı, Herkül 2006 da yayımlanan Asar Şamil Ve Rus Terzi, Havada Kekik Kokusu Vardı ve Şarkın Modern Gelini adlı kitaplarım T.B.M.M. Meclis Kütüphanesindeki yerini almıştır. Yeni yayınlanacak kitaplarım; Belkıs Akkale’nin hayatı roman tadında – Belkıs - Şimdi Yağmur Yağacak, Topkapı Şifresi, Taşlar, Mihrace, İstanbul – İstanbul. Ayrıca yayına hazır senaryolarm ve müzikallerim mevcuttur. Evlat TV filmim TGRT de yayınlandı. Birçok senaryom dizi olması için televizyon kanallarında beklemektedir. Bir senaryom ise dizi olarak yayınlanması için TRT1’de hazırlıklarda.

İlgili Haberler

Yazarlar
23 Nisan 2024
22 – 28 Nisan 2024 Astroloji haftalık yorum: 23 Nisan Ayın En Tehlikeli Günü! Dikkat!

23 Nisan Türkiye açısından Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ama 2024’deki 23 Nisan Dünya açısından Büyük ve Yıkıcı Olaylara gebe olabilir. 23 Nisan haftanın ve ayın en olumsuz ve düşük katsayılı günü olup bugünde Güneş (-3), Ay (-4), Merkür (-2), Venüs (-3), Plüto (-2) son derece düşük katsayıda olacaktır. Hafta boyu ve bilhassa 23 Nisanda […]

Genel
20 Nisan 2024
KİRA ANLAŞMAZLIKLARININ YÜZDE 80’İ DAVAYA DÖNÜŞÜYOR

Ev sahipleri ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması için hayata geçirilen arabuluculuk sistemiyle Anadolu illerindeki anlaşmazlıkların yaklaşık yüzde 60’ı çözüme kavuşturulurken, büyük şehirlerde bu oranın yüzde 20’lerde kaldığı görülüyor.   Büyük şehirlerdeki kira anlaşmazlıklarının yüzde 80’i davaya dönüşmeye devam ediyor. İLGİLİ HABER Çevreci ve Sanat Sever Öğrencilerin Yaratıcı Çalışmaları 3. Kez Müze Gazhane’de! Türkiye’de özellikle […]

Eğitim
20 Nisan 2024
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde Bağımlılık Üzerine Söyleşi

Ülkemiz Bağımlılıkla Mücadele Seferberliği kapsamında, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde uyuşturucu kullanımı, bağımlılığı ve tedavi yöntemleri konularında Prof. Dr. Nevzat TARHAN ile birlikte Kurum Psikologu Nurdan EYÜPREİSOĞLU’nun moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide Prof. Dr. Nevzat TARHAN,  bağımlılık nedir, kişiyi madde kullanmaya iten nedenler nelerdir, bağımlı bir bireyin tedavisi nasıl olmalıdır, bağımlı bir birey ile nasıl […]

Belediye
20 Nisan 2024
Dünyanın Çocukları “Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali” için İBB’de buluştu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 farklı ülkeden ‘Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali’ için İstanbul’a gelen çocukları, Saraçhane’deki tarihi Meclis Salonu’nda ağırladı. İmamoğlu, aralarında Filistin ve Ukrayna’dan gelen çocukların da bulunduğu katılımcılara, “Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan savaşların, acıların son bulması, Atatürk’ün dediği gibi, yurtta ve dünyada barışın egemen olması için, çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var. Dilerim, […]