Japonya ‘nın Yonaguni adasının yakınında,
Denizin 23 metre altında insan yapısı olduğu apaçık belli olan piramitler bulunmaktadır.
183 metre genişliğinde ve 27 metre yüksekliğindeki bu piramitler yaklaşık, 8000 – 10.000 yıllıktırlar.
Japonya’nın Okinawa Adası yakınlarındaki Yonaguni’nin açıklarında bir adam dalış yapıyormuş. Tarih 1985…
Suyun metrelerce altında enteresan bir şeyler görmüş. Gözlerine inanamamış.
Merdivenler ve aşağıya doğru iniyor ve bir antik şehir kalıntıları…
Balık adam basamaklı bu antik kenti incelemiş, etrafında dolanmış ve yukarı çıkmış.
Heyecandan kalbi duracak halde herkese bulduğu bu antik kentten söz etmiş.
Ondan sonra orası dalgıçlar tarafından ilginç bulunduğu için dalanlar çok olmaya başlamış. Tabi bilim adamları da incelemeye başlamışlar. Zaman geçmiş ama hala bir netice elde edilememiş.
Japonya’da enteresan bazı olaylar var. Mesela; Okinawa ve dolaylarında 30000 yıllık kalıntılar varmış.
Bir noktada o kalıntılar için bilim adamlarının söylecek sözleri varmış ama bu balıkadamın bulduğu yer hakkında kimsenin tam fikri yokmuş. Bir başka bilim adamı ki o bilim adamı Sfenks üzerinde çalışmalar yapan biriymiş. O dalmış ve çıktıktan sonra söyledikleri dünyayı şaşırtımış. Bir kısım bilim adamının ortaya attığı iddiada bunların insan yapısı değil doğanın yaptığını söylemelerine karşın bu işin uzmanı olan bilim adamı; bunların insan yapısı olduğu ve tarihininde en az 10000 yıllık olduğunu söylemiş. Akıllar çok karışmış. Basamaklar dümdüz, doksan derecelik açılarla iniliyormuş, köşegenler varmış, sütun yerleştirme yuvaları varmış,.
Bilim adamı son sözünü söylemiş. Burası bir antik kentin kalıntıları ve bilinmeyen bir dönemin basamaklı Piramit olduğunu söylemiş.
Bilim adamları bu defa başka bir anlamda incelemeye başlamışlar.
Japon sularının altında yatan bilinmeyen mimarilerin İ.Ö.11000 dolaylarında buzul erimesi sonucu denizlerin yükselmesi ile denizin dibine inmiş yitik bir uygarlık olduğu konusunda hem fikir olmaya başlamışlar.
En önemlisi ise insana ait bir belge bu ne olabilir bir yazı bir taş kitabe, bir heykel veya yaşanmışlıktan kalan bir tek bir parça. Şimdi onun arayışı içindelermiş.
Bilim adamlarının buk onuda birkaç ihtimalleri varmış. Kimilerine göre eğer bu denilenlerle ilgili buluntular ele geçerse seçenekler arasında:
Atlantis ve Atlantisin dev primatlerinden biri olabileceği,
Kayıp kıta Mu ya da Lemurya medeniyetleri…
Düşünün lütfen eğer öyle bir tarih bulgusu elde edilirse!
Bu demektir ki; kıtaların ayrılması ve hareketlerinden Atlantis uzaklaşmış başka bir yere gitmiş…
Ya da gitmemiş, kıtalar birbirinden ayrılmış, o ayrılan diğer tarafa yakın yerde kalmış!
Aklımızın durduğu sorular – cevaplar – varsayımlar…
Tabi bunlar bulunursa kıyametler kopacak. Ne kadar çok şeyler değişecek. En azından tarih yeniden gözden geçirilecek.
Tarih bilinmeyenlerle dolu…
Nazan Şara Şatana
Burada bir yazı dikkatimi çekti. Sizlere aynen aktarıyorum.
Prof. Kimura ve ekibi su altında yaklaşık 7 m büyüklüğünde insan başı heykeli ile su altındaki yapıların üzerine kazınmış hiyeroglifler, araç ve gereç buldu.
2001 tarihinde Japon bilim adamları, Amerikan ve Batılı bilim adamlarının her türlü engellemelerine karşın kalıntılar üzerindeki hiyeroglifleri kamuoyuna açıkladılar. Bu bilinmeyen kültürün son buzul çağında batan uygarlıklardan biri olduğu yapılan testlerle kamuoyuna sunuldu.
Sosyal İnsanın oluşumunu 6.000 yılla açıklayan Batı bilim dünyası insanlık tarihini alt-üst edecek sıradışı bulguların hepsini ya görmezden gelir ya da yok sayar. Aklın yolunun bir olduğunu söyleyen batı için belkide aklın yolunun bir olmadığını düşünmek en doğrusudur.(alıntı)
İlgili Haberler
İstanbul takımlarının stadında, gazetecilere ayrılan basın tribününün neredeyse tümünde maç izlemişimdir. Gazetecilere ayrılan basın tribünü sadece Türk gazetecilere değil akredite olan yerli-yabancı tüm gazetecilere açıktır. Özellikle Avrupa maçlarında yurt dışından gelen yabancı basın mensupları, Türk takımlarının statlarına hayran kalıyor. İLGİLİ HABER NORMALLEŞMEK Hayran kalıyor kalmasına da acaba bu durum “basın tribünü” için geçerli midir? Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin basın tribünü gayet modern bir dizayna sahipken, […]
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]