Anayasa’nın Eğitim Öğretim Hakkı ile ilgili 42. Maddesinde “İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır” denilmektedir. Ayrıca yine aynı madde de; “Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür…” denmektedir. Hâlbuki okullarda tahsildarlık yapılmakta ve okullar devletin gelir kapısı haline getirilmiştir.
Okullarda; Kayıt parası (İsteğe bağlı zorunlu bağış), perde parası, sıra parası, fotokopi parası, hizmetli personel gideri parası, temizlik malzemesi parası, fotoğraf parası, spor kolu parası, fitre ve zekat parası, arma parası gibi bir yığın kalemde para toplanır. Okul Aile Birlikleri ve okul yönetimleri her gün veliden gürültü çıkarmadan nasıl para toplanır sorusunun cevabını aramaktadır. Okulların çoğunluğunda Okul Aile Birlikleri birer formalitedir. Görev alacak insan bulunamamakta ve görev alanlara da ne çıkarı var ki diye bakılmaktadır. Para okul yönetimleri ve öğretmenler tarafından toplanmakta ve Aile Birliği Yöneticilerine imza attırılarak formaliteler tamamlanmaktadır.
Öğretmenler Düştükleri Durumdan Şikâyetçi.
Okullara devletin ödenek göndermemesinin en fazla sıkıntısını öğretmenler çekmektedir. Öğretmenler okullarda çeşitli adlarda toplanan paraların tahsildarı konumuna düşmüşlerdir. Sınıflarda ellerindeki listelerle para toplamak zorunda kalan öğretmenler bir nevi buna mecbur kalmaktadırlar. Yeteri miktarda hizmetli bulunmayan okullarda ücretle çalışan temizlikçi ve personelin parasını okul müdürlükleri bir şekilde bulmak mecburiyetindedir. Kadrolu Yardımcı Hizmetli bulunmayan okulların sayısı bulunanlardan daha fazladır. Ayrıca okullar çalıştırdıkları her personelin sigortasını yapmak ve primlerini de yatırmak zorundadır. Okulların büyüklüklerine göre ortalama aylık 4-10 bin TL masrafları vardır. Bu para veliden bir şekilde çıkarılmak zorundadır. Önceki yıllarda; 612 Okul Müdürü hakkında çalıştırdıkları personelin sigorta primlerini yatırmamaktan dolayı ceza takibi başlatılmış ve İcraya verilen 110 Okul Müdürü karşı dava açmış ve 11’ i davayı kazanmıştır.
Öğretmenlerin ve okul idarelerinin tahsildar duruma düşürülmesi Öğretmen-Öğrenci-Veli arasını açmakta ve eğitim öğretimin duygusal boyutuna zarar vermektedir. Okul Veli Toplantısı denildiğinde veliler para toplanacak olarak algılamaktadır. Bu öğrenci ve veliyi rahatsız ettiğinden daha fazla, öğretmeni rahatsız etmektedir.
Öğretmenin imajı devlet eliyle kirletilmektedir.
Okulların kaynak probleminin devlet tarafından çözülmeyip okul idareleri tarafından çözülmek zorunda bırakılması ve bazı okul yöneticilerinin parasal konularda kirlenmesi toplumda öğretmene olan güveni azaltmaktadır. Hükümet eğitime ayrılan paranın diğer bakanlıklara ayrılan paradan daha fazla olduğu her fırsatta söylemektedir. Bütçeden en fazla payı almayı okullar hiçbir zaman hissedemediler. Milli Eğitim Bakanlığı öğrenci başına birim fiyat belirlemeli ve okullara öğrenci oranında kaynak olarak göndermelidir. Yoksa eğitim hakkının parasız olduğu fakat her türlü ad altında para toplanan bu çarpık düzen geleceğimizi tehdit etmektedir. Hayat Bilgisi dizisindeki gibi paragöz müdür ve öğretmenler imajı neredeyse devlet politikası haline getirilmektedir. Çarpık durum bu günkü hükümetin getirdiği bir sorun değildir. Ama iş başındaki hükümetin çözebileceği bir durumdur. Her yıl kayıt dönemlerinde tavşana kaç tazıya tut anlayışı sergilenmektedir. Yetkililerinin ekranlardan kayıt parası alan müdür varsa bize haber verin sözünün okullarda; “para alınacak ama bağırtmadan alınacak” olarak algılandığını herkes bilmektedir. Kayıt dönemlerini ıskalayan okulların dönem içinde halleri gerçekten perişandır. Okullar bir şekilde para toplamak zorundadırlar. Yoksa devletin kaynak ayırmadığı okulu ayakta tutmanın başka yolu yoktur. Yaşanan çarpıklıktan öğretmenler şikâyetçiler. Eğitimciler tahsildarlık değil öğretmenlik yapmak istiyor.
Ali YALÇIN
Şube Başkanı
İlgili Haberler
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]
Şair-yazar Ali Asker Barut’un Uzak Patikalar Şarkısı adıyla yeni kitabı yayımlandı. Pikaresk Yayınevi tarafından yayımlanan kitabı şair, “Sondan bir önceki şiirler” olarak değerlendiriyor. Yeni kitabında kederin, gamın sesini daha da yoğunlaştıran Tunceli doğumlu şair Ali Asker Barut, şiirini, çağıyla yüzleşen, çağıyla hesaplaşan bir çizgiye getirmiş durumda. Geçen yıllarda aynı yayınevinden Gam Divanında Keder Şiirleri ve […]
İstanbul’un siluetine modern bir dokunuş katan Çamlıca Kulesi, İstanbul Gazete ve Haberciler Federasyonu’nun organizasyonuyla gazetecilere unutulmaz bir İstanbul deneyimi sundu. Ali Rıza Yıldız’ın başkanlığında gerçekleşen bu anlamlı ziyaret, İstanbul’un her köşesini kuşbakışı izleme fırsatı sunarken, kulenin Cumhuriyet Bayramı’na özel hazırladığı kampanya da basın aracılığıyla İstanbullulara duyuruldu. Ziyarette basın emekçileri, İstanbul’a 360 derecelik panoramik bir bakış […]