Dayatma İle Yapılmış Anayasalar Meşru Değildir!

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Eğitim İş Genel başkanı Veli Demir ve beraberindeki heyeti kabulü sırasında gazetecilerin Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin sorusunu yanıtladı. Masum Türker’e yöneltilen soru ve Masum Türker’in verdiği yanıt şöyle:

SORU: Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda AKP’nin Başkanlık Sistemi talebi, bir engel oluşturdu gibi. Meclis Başkanı Cemil Çiçek, dün Kemal Kılıçdaroğlu ve Selahattin Demirtaş’la görüştü. Makul süre olarak 2013’ü gösterdi. AKP ise makul süre içerisinde bir anayasa yapılamazsa kendi teklifini Meclis Başkanlığı’na sunacağını bildirdi. Siz Meclis’te yer almıyorsunuz ama AKP’nin böyle bir teklifi üzerinden Anayasa yapılması ihtimalini nasıl değerlendiriyorsunuz?

MASUM TÜRKER: Biz parti olarak TBMM’de bir anayasa hazırlık çalışması yapılması konusunda destek verdik ve Anayasa değişikliğine ilişkin önerilerimizi hem yazılı hem sözlü TBMM Anayasa Komisyonu’na sunmuştuk.

İLGİLİ HABER Gazeteci Murat Marap, belediye başkan adayı oluyor

TBMM’deki Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışması, gelenek olarak, özellikle tüm partilerin üzerinde mutabık kaldıkları maddelerin oylamaya getirilmesi yönündedir. Yani o maddelerin milletvekilleri tarafından muhakkak kabul edilmesi şartı yok. Ama en azından partiyi temsil edenlerin, parti adına bir mutabakat sağlamaları gerekir. AKP’nin ‘Mutabakat sağlamazsa ben getiririm’ söylemi, bir partinin yürütmeyi kullanıp yasama organını baskı yaparak tehdit etmesidir.

AKP’nin milletvekili sayısı Anayasa’yı kabul etmeye yetmediği gibi Anayasa’nın halk oylamasına gitmesi için gerekli 330 oy için yeterli değildir.  Demek ki Parlamento’daki bazı milletvekillerine şantaj veya çıkar sağlama yoluyla bu 330 oyun elde edilmesi planlanmış veya bunun olabileceği konusunda bir çalışma yapılmıştır.

AKP’nin bu tutumunu TBMM’ye yönelik ciddi bir darbe olarak görüyoruz. Bu tutum, TBMM’nin yasama faaliyetine indirilmiş bir darbedir. Bu davranış, başkanlık sisteminin ne kadar yanlış olduğunu da ortaya koyan bir eylemdir. Çünkü daha başkanlık sistemi olmadan yasama organına rest çeken bir anlayış, başkanlık sistemini alıp, yürütmeyi istediği gibi yönlendirme imkanına sahip olduğu zaman, daha vahim şeyler yapacaklarını göstermektedir.

Sayın Cemil Çiçek’in, kendi deneyim ve birikimine dayanarak Anayasa çalışmalarında TBMM’nin saygınlığını koruyan, AKP fikrini dayatmaktan çok partilerin mutabakat sağladıkları müşterek maddeler konusunda bir anayasa önerisi oluşturması ve bunu oylamaya götürmesi gerekir.

Esas itibariyle kamuoyu oluşturulmak istenen kamuoyu, Türkiye’de sil baştan yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç olduğu yönündedir. Türkiye yeniden kurulmuyor, yeniden inşa edilmiyor ki sıfır anayasa gerekli olsun. Türkiye’de yepyeni, sıfırdan başlayan bir anayasaya ihtiyaç yoktur. Mevcut anayasada özgürlükleri kısıtlayan, insan haklarını ortadan kaldıran ve haksızlıklar getiren hükümler varsa bunların değiştirilmesi gayet doğaldır.

‘Yeni anayasaya ihtiyaç var’  söyleminin bir diğer amacı, Anayasa’da teminat altına alınmış bazı hakları ortadan kaldırmak ve bazı kurumların anayasal teminatlarını yok etmektir. Bu söylem, Başbakan’ın arzuladığı kuvvetler ayrılığı ilkesini çiğneme amacını gerçekleştirmeye yöneliktir. Çünkü Anayasa’daki kuvvetler ayrılığına ilişkin bazı hükümler, anayasal kuruluşları korumakta ve onları teminat altına almaktadır. Bu bakımdan anayasa değişikliğini dayatarak değil, uzlaşarak yapmak gerekir. Dayatma ile yapılmış olan anayasalar meşru değildir ve o toplumu temsil etmez.

Sayın Cemil Çiçek’ten, Parlamento içinde sağlayacağı mutabakattan sonra beklentimiz, kendisine destek veren Parlamento dışındaki partilerle de bir görüşme yapmasıdır. “

admin

See Full Bio