Doğan, Kadıköy’de Riskli Bölgeye yapılan yeni planlar sorunları büyütecektir

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Riskli Bölge ilan ettiği Kadıköy’deki mahallelerde 131 hektarlik alanın planlarını yeniden yaptı

Bu iddiayı gündeme getiren isim bir dönem Kartal Belediyesi CHP Meclis Üyeliği yapan inşaat Mühendisi İbrahim Doğan.

Doğan yaptığı açıklama da; TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

İLGİLİ HABER “Vakit Baharsa” Karma Resim Sergisi Venüs Sanat Galerisi’nde Baharı Selamlıyor

28.12.2016 sayılı ve 21249 tarihli yazısı ile; İstanbul İli, Fikirtepe ve Dumlupınar Mahalleleri ile Eğitim ve Merdivenköy Mahallelerinin bir kısmını kapsayan “Riskli Alan”a ilişkin olarak G22A02A-G22A01B nolu 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve G22A02A2C, G22A02A2B, G22A01B2A, G22A01B2D ve G22A02A1B nolu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı paftalarında hazırlanan plan değişikliği teklifinin, 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 6306 sayılı Afet Riskli Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Bakanlıkça NİP-1915,2 ve UİP-1917,3 plan işlem numaraları ile 28.12.2016 tarihinde onaylandığı bildirilmiştir.

Söz konusu plan, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8/b maddesi gereğince 30.12.2016-28.01.2017 (30 gün) tarihleri arasında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosu ile internet sitesinde askıya çıkarılmıştır.

Bakanlık yaptığı bu plan düzenlemesiyle bölgeye yeni bir nüfus yoğunluğu getirerek düzenli şehircilik anlayışını ihlal edilmiştir. Altyapı ve donatı alanları dikkate alınmadan yapılan bu planlarla özellikle trafik sorunu ileride büyük sorun teşkil edecektir. Mevcut durumda var olan sorunlar misli ile artacaktır. Planlar  bölge halkının yaşamını kolaylaştırıcı düzenlemeler dikkate alınarak  yapılmalıdır. Düzgün kentleşme, şehircilik ilkeleri, katılımcılık prensipleri esas amaç olmalıdır. Bu sebeple yerel yönetimler önemsenmeli ve esas alınmalıdır. Ancak merkezi yönetim yaptım oldu anlayışıyla ora halkının yaşam koşullarını hiçe sayan politikaları ile ve ticari bir mantıkla hareket etmektedir.

Yapılan bu uygulamalar hukuka ve adalet anlayışına aykırıdır. Kentin seçilmiş yerel yöneticilerinin  görev ve yetkilerini kullanma hakları anti demokratik yasalarla ellerinden alınmıştır. Esasen kentin alt ve üst yapısından, hizmetlerin sağlıklı yürütülmesinden sorumlu tutulan yerel belediyeler böylece  yetkisiz durumda bırakılmıştır.  Kent halkının doğrudan muhatabı olan belediyeler bu durumda dikkate alınmayarak, çıkacak sorunlarla da baş başa bırakılmıştır.  Belediyelerin temel görev ve yetkilerinden biride yaşanılabilir kent planlarını; bilimsel ölçekte, katılımcılık ilkesi ve plan esaslarını dikkate alarak  düzenlemektir.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kadıköy’ün sorunlarını  ve plan ihtiyaçlarını  Kadıköy Belediyesinden daha iyi bilmesi eşyanın tabiatına aykırıdır.  Anti demokratik yasalarla  aldığı yetkiyi fırsat bilerek özellikle Kadıköy ilçesinde   Çevre Bakanı hız kesmeden plan tadilatları ile çevreyi ve yaşam alanlarını yok ediyor.

30.12.2016 tarihi itibarı ile askıda bulunan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Merdivenköy, Dumlupınar, fikirtepe ve Eğitim mahallesi planları ile bölgede emsal yoğunluğu kademeli olarak artırılmış, büyük parsele çok emsal, küçük parsellere az emsal verilerek Anayasanın eşitlik ilkesi yok sayılmıştır. Buna göre: taban alanı max:%50 , Hmax=80m.,  600m2. Alan için Emsal 1.8, 601-1200m2 için Emsal 2+%15, 1201-2500m2 için Emsal 2+%20, 2501-4000 m2 için Emsal :2+%30, 4001m2. Ve yukarısı için emsal 2+%50 artış olarak düzenlenmiş. Ayrıca imar adası olan yerlerde alana bakılmaksızın Emsal değeri: 2 ve %100 artış verilerek düzenleme yapılmıştır.  Bu düzenlenen  revize planla nüfus yoğunluğu ve dolayısı ile yapı yoğunluğu misli ile artmıştır. Böylece kentin sorunları içinden çıkılmaz hale gelecektir.

Bu planlarla kent halkının yaşamını kolaylaştırma anlayışı gözarde edilmiştir. Tamamen müteahhitlerin çıkarları ve kazanacakları rantları doğrultusunda plan yapılmıştır. Kentin geleceği, yaşam alanları ve sülyeti akıllarına bile gelmemiştir. Bu planlarla genelde İstanbul’un, özelde de Kadıköy ve çevre ilçelerinin trafiği daha da içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Çevre Bakanlığının bu yanlış ve ticari mantıkla kente olan yaklaşımı, kent halkının yaşamını çekilmez hale getirmektedir.

Dolayısı ile kentin planlaması yerel yöneticilerin inisiyatifine bırakılarak sorunlar ora halkı ile birlikte çözülmelidir. Zira yapılan bu plan düzensizliği yasalara, imar mevzuatına, plan bütünlüğüne ve özellikle Anayasanın Eşitlik ilkesine aykırıdır. Planla ilgili gerekli yasal itirazların yapılması halkın ve kentin yararınadır. Bu planlar kamu yararı taşımıyor.