Yrd. Doç. Dr. Nuri Emrahoğlu, halk arasında uçan daire olarak da bilinen tanımlanmamış uçan nesnelerin (UFO) neden bilim adamlarına görünmediğini sordu
Yrd. Doç. Dr. Nuri Emrahoğlu, halk arasında uçan daire olarak da bilinen tanımlanmamış uçan nesnelerin (UFO) medya için vazgeçilmez bir haber kaynağı olduğunu belirterek, UFO’ların neden bilim adamlarına görünmediğini sordu.
Çukurova Üniversitesi Uzay Bilimleri ve Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Emrahoğlu, geçtiğimiz günlerde ‘İncirlik Hava Üssü’nün bulunduğu noktada ufo görüntülendi’ şeklinde haberlerin çıktığını hatırlatarak, “Asıl araştırılması gereken konu, var olup uçtuğu iddia edilen cisimlerin bugüne kadar neden bu işle uğraşan hiçbir bilim insanına değil de sıradan vatandaşlara göründüğüdür” diye konuştu.Bu tür tanımlanamayan cisimlerin varlığının araştırılmasının sıradan değil tamamen bilimsel bir konu olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Emrahoğlu, “UFO sadece insanların inanmak istedikleri bir konu’’ diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü;“1 ışık yılı, yani ışığın 1 yılda boşlukta aldığı mesafe 9.46×10 üzeri 12 kilometre. Güneşe en yakın olan yıldız ise 4,5 ışık yılı uzaklıkta. Yani en yakın yıldızın uzaklığını tahmin edebilmek için 1 ışık yılını bir de 4,5 ışık yılı ile çarpmanız gerekiyor. O kadar bir uzaklık. Yani normal bir roketle bu mesafe katedilecek olsa yüz binlerce yıl, ışık hızıyla ise4,5 yıl sürer. Fakat öyle bile olsa Einstein’ın İkizler Paradoksu ile yıllar geçmiş olacak ve varlıkları kabul edilse bile dünyaya geldiklerinde bizi yerimizde bulamayacaklar. Bu öyle sıradan değil, bilimsel bir iş. Yani ufo şu ana kadar bilim dünyasında incelenmesi bile kabul görülmeyen bir konu. Evrende başka canlılar olabilir bilim dünyası buna hayır demiyor. Ancak bu incelenmeli ve araştırmalı. O yüzden UFO sadece insanların inanmak istedikleri bir konu.”
EINSTEIN’IN İKİZLER PARADOKSU NEDİR?
Einstein’ın İkizler Paradoksu’nun kökü zamanda yolculuk düşüncesine dayanır. İkiz kardeşler alınır ve birisi dünyada bırakılır, diğeri ise bir uzay aracında ışık hızına yakın bir hızda seyahat etmektedir. Dünyada 10 yıl geçtikten sonra uzay aracının içinde uzayda gezen ikiz kardeş dünyaya döner ve kendi ikiz kardeşinin torunlarının torunlarıyla karşılaşır. Oysa bu kardeş henüz 10 yaşındadır.Sebebi: Uzayda 10 yıl boyunca ışık hızına yakın bir hızda seyahat eden kardeş, izafiyet teorisine göre ışık hızına yakın hızlarda gidilince zamanın yavaşladığı varsayımıyla sadece 10 yıl yaşlanmıştır. Oysa dünyada kalan kardeş izafiyete yaklaşmadığı ya da ulaşamadığı için ona göre zaman çok daha hızlı akmıştır. Böylece dünyadaki kardeş evlenmiş, torunları olmuş ve o torunların da torunları olmuştur.(İHA)
İlgili Haberler
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]
İngiliz Sömürüsü ve Zulmüne Karşı Efsanevi Bir Kahramanlık Destanı “İslam’ın Kılıcı” Türkiye’de Vizyona Giriyor: “İslam’ın Kılıcı”, 1 Kasım’da Türkiye sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Aksiyon ve macera dolu bu destansı film, cesur bir savaşçının İslam’ın kutsal değerlerini korumak ve İngiliz sömürüsüne son vermek için çıktığı nefes kesen mücadeleyi anlatıyor. İLGİLİ HABER KÜLLER KÜLLERE İKİNCİ SEZONDA Osmanlı’nın […]
Şair-yazar Ali Asker Barut’un Uzak Patikalar Şarkısı adıyla yeni kitabı yayımlandı. Pikaresk Yayınevi tarafından yayımlanan kitabı şair, “Sondan bir önceki şiirler” olarak değerlendiriyor. Yeni kitabında kederin, gamın sesini daha da yoğunlaştıran Tunceli doğumlu şair Ali Asker Barut, şiirini, çağıyla yüzleşen, çağıyla hesaplaşan bir çizgiye getirmiş durumda. Geçen yıllarda aynı yayınevinden Gam Divanında Keder Şiirleri ve […]