İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı Gençlik Kolları tarafından vakıf binası düzenlenen konferansta Yılma DURAK ” Ortadoğu’daki Gelişmeler ve Suriye’yi anlattı.
17 Mayıs Cuma günü akşam 19:00′da başlayan konferansa Vakıf Başkanı A. Hadi Atalar yönetim Kurulu üyeleri, vakfın Gençlik Kolları ve çok sayıda davetli katıldı. Doğu’nun Başbuğu olarak anılan Yılma Durak, dünya gündemini değerlendirirken Ortadoğu’daki gelişmelerin Türkiye açısından nasıl riskler oluşturduğu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Durak, “Suriye’deki bugünkü iktidarın sahipleri olan Nusayriler, Suriye’nin en fakir, en eğitimsiz ve azınlıkta olan etnik bir topluluğu iken; Suriye’ye hâkim olabilmeleri için Fransız işgal gücüne öncülük ve uşaklık etmişlerdir. Böylelikle Fransızlar da Nusayrilerin bu hizmetine karşılık, orduya hâkim olmalarını ve ticarette başarılı olmalarını sağlamış; eğitimli bir topluluk haline gelmeleri için onlara yardım etmişlerdir. Hafız Esad iktidarı ele geçirdikten sonra “İhvan-ı Müslimin” yani Müslüman kardeşlerin Suriye’deki hâkim yapılarına son vermişlerdir. Müslüman kardeşler Suriye ordusundan, Suriye istihbarat teşkilatından uzaklaştırılmış ve Suriye’deki ticari hayatları sona erdirilmiştir. Bunun sonucunda azınlıkta olan Nusayriler Hafız Esad iktidarıyla mutlak bir güç haline gelmişlerdir. Müslüman kardeşler büyük bir katliama uğramışlardır. Hama ve Humus neredeyse topyekûn yok edilmiş, 25.000 kişi yaşlı, ihtiyar, çoluk-çocuk demeden katledilmişlerdir. Bugün Beşar Esad yapılan bu zulümlerden dolayı, istese bile iktidarı bırakamaz; kendisine yapılan demokratik çağrılara cevap veremez. Öncelikle buna Suriye istihbarat teşkilatının başındaki kardeşi müsaade etmez. Ayrıca hiçbir Nusayri elde ettikleri bugünkü iktidarlarını terk edemez. Yani Suriye’deki sona ermesi güç gözüken bu iç savaşın adı aslında “Egemenlik Mücadelesi”dir.
Dış politika uzmanlarımız bu tarihi gerçeği maalesef iyi analiz edememişlerdir. Hâlbuki Beşar Esad ile Türkiye hükümetinin ilk münasebetlerinde, Suriye neredeyse Türkiye’ye her bakımdan teslim olmuş görünüyordu. Hatta ortak kabine toplantıları, ortak askeri eğitimler, ortak ticari projeler uygulanmaya başlanmıştı. Bu dönem içinde Türk hükümeti, bugün gelinen Suriye gerçeğinden habersiz mi idi ki; o gün İhvan-ı Müslimin ile Nusayri arasındaki münasebete köprü olmayı ya da iki topluluk arasında barışı sağlamayı düşünememiştir. Peki, niçin düşünememiştir? Acaba orta doğuda Şia nüfusunu kırmak için Amerika’nın teklif ettiği Sünnicilik programını uygulamayı mı uygun görmüştür? Ayrıca Amerika’nın amaçlarından biri olan İran’ın bölgesel güç olmasını engellemek için mi Amerika’nın dediğini yapmaktadır? Arap baharının arka bahçesinde oynanan Siyonist Amerikan kokuşmuşluğunu artık hükümet ve dış politika planlayıcıları fark etmelidir. Bilinmelidir ki Suriye’ye her hangi askeri bir müdahale yapılmadıkça Nusayri iktidarına son vermek mümkün olmayacaktır. Ne yazık ki adım adım Türkiye, bu sonu meçhul ve karanlık koridora sokulmak üzeredir. Amerika, bazı olayları büyüterek uluslar arası servisler aracılığı ile güya Suriye’deki kanın dökülmemesi ve demokrasinin yerleşmesi bahanesini kullanarak, Türkiye’nin Suriye’yi işgal etmesi için sanal gerekçeler hazırlamaktadır.
Ayrıca köşeye sıkışan Beşar Esad, Kürtleri Türkiye’ye karşı tahrik ederek, provokatif olaylara zemin hazırlamaktadır. Türkiye’nin güneyinde yeni bir “Kandil trajedisi” felaketi daha oluşturulmak istenmektedir. %6 nüfus oranı ile Suriyeli Kürtler, İran’da, Irak’da, Türkiye’de yaşayan Kürtlerden daha entelektüel yapıya sahiptirler. Avrupa’da yayınlanan birçok dergi ve gazeteyi çıkararak uluslar arası platformlarda ciddi bir temsil gücüne ulaşmışlardır. Maalesef uyuyan bu yılan uyandırılarak, büyük Kürdistan’ın noksan kalan parçası böylece tamamlanmak istenmektedir. 50 ya da 100 yılda bugünkü konumuna ancak ulaşması mümkün olan PKK, 8 yıl içerisinde bağımsız devlet iddiası ile ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Suriye’deki Kürtlerin bu sürece dâhil olması ile tehdit, olağan üstü konumuna ulaştırılmıştır.
Hükümetin dış politikada uzun ve kısa zamanlı uygulamalarında komşuları ile “sıfır sorun” iddiası maalesef iflas etmiştir. Ortadoğu politikalarının tanziminde Amerika İngilizlerin, Türkiye de maalesef Amerika’nın taşeronluğunu yapmaktadır” diyerek sözlerini tamamladı.
Plaket takdim edildi!
İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı adına Başkan A. Hadi Atalar tarafından Yılma Durak Beye günün anısına plaket takdim edildi.
İlgili Haberler
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]
İngiliz Sömürüsü ve Zulmüne Karşı Efsanevi Bir Kahramanlık Destanı “İslam’ın Kılıcı” Türkiye’de Vizyona Giriyor: “İslam’ın Kılıcı”, 1 Kasım’da Türkiye sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Aksiyon ve macera dolu bu destansı film, cesur bir savaşçının İslam’ın kutsal değerlerini korumak ve İngiliz sömürüsüne son vermek için çıktığı nefes kesen mücadeleyi anlatıyor. İLGİLİ HABER Küçükkaptan, Cumhuriyet Bayramı’nda herkesi Çamlıca […]