Sinan Mordağ’la bir araya gelince aklıma takılan soruları tek tek sıralamak istedim. Ben Sinan Mordağ’ı tanıyorum. Sizlerin tanıması için onu sorguya çekmem gerekiyordu, bu şarttı.
Sinan farklı biri! Sinan aklı başında bir genç adam… Sabırlı… Ani kararlar veren, verdiği kararlardan da pişmanlıklar duyan biri değil.
Küçük yaşında karar vermiş.
“Ben oyuncu olacağım. Bunun içinde ne gerekirse yapacağım.”
Yapmışta.
“Bir şeyi yapacaksam en iyisi olmalı “ demiş. Bunun için uğraşmış, emek vermiş…
“Sinan’cığım önce senin Amerika serüvenini dinlemek istiyorum, anlatabilir misin?”
“Tabi anlatırım. Aslında benim Amerika sevdam çocukluktan geliyor. O zamanlar Antalya’da oturuyorduk. Bir gün annem bana Amerika’yı Hollywood’u anlatmıştı. Sinema dünyasından söz etmişti. Nasıl heveslenmiştim anlatamam. Sinema demiştim büyülü bir dünya. Ben bu dünyanın içinde olmalıyım. Ben oyuncu olmalıyım.”
“Yani çocukken karar verdin ve uyguladın.”
“Evet, aynen öyle oldu. Annemin anlatıları sadece Amerika’ya sevdalandırmamıştı beni, sinema dünyasına da merak saldırmıştı. Ben geçen yıllarla birlikte bilinçaltına yerleşmiş olan yeni dünyayı görme isteğim ile büyüdüm. Sonunda karar verdim. Yapmalıyım dedim. Yaptım.”
“Büyük bir karar ve yapmalıyım dedin!”
“Dahası var, Ameria’ya gittim hatta Amerika vatandası oldum.”
“Nasıl yani ciddi ciddi sen Amerika vatandaşlığını mı elde ettin?”
“Evet. Ve tabi Los Angeles…”
“Niçin Los Angeles?”
“En büyükler orada… James Cameron, Al Pacina, Johnny Deep, Stewen Spielberg… Oradasınız, onlarla aynı şehirde, aynı havayı soluyorsunuz, heyecanı düşünebiliyormusunuz? Üstelik dünyanın en büyük film endüstrisi de Hoolywood’da…”
“Peki, bize ilk Amerika’ya gittiğinde neler yaptığını anlatır mısın?”
“Elbette. İlk gittiğim zamanlarda, koyu İngiliz aksanı ile konuştuğum için ilk başlarda zorlanmadım dersem yalan söylemiş olurum. Los Angeles’ta LA Backstage Acttorfeste, The Dark Knight Rises, ınception, Seven, Fight Club gibi bir çok Hollywood yapımının cast direktörleri olan John Papsidera, Kerry Barden, and Laray Mayfield’ work shoplarına katıldım. Onlardan öğrendiklerim oyunculuğuma büyük katkılar sağladı.”
“Sen orada ünlülerle de tanıştın, hatta bazıları ile uzun sohbetler ettin, dostluklarını kazandın, nasıl oldu bunlar?”
“Onlar farklı bir dünyanın içinde farklı ve güzel insanlar. Benim çok heyecan duyduğum ender gecelerden biridir büyük sinema starları ile tanıştığım gece.”
“Al Pacino ile tanışmışsın bu çok güzel ondan söz eder misin?”
“Los Angeles’ta oyuncuların katıldığı çok özel bir geceydi. Orada Alpacino ile tanışmıştım. Anlatamam sizle kalbim nasıl çarpıyordu… Müthiş biri. Onu anlatmak gerçekten zor… Sıcak, mütevazi ve samimi… Uzun uzadıya konuştuk. Oyunculukla ilgili tüyolar verdi desem yeridir. Bana çok güzel temennilerde bulundu. “
“Yakın tarihte Amerika’ya gitmiştin, sen Amerika, Türkiye arası yaşıyorsun değil mi?”
“Evet öyle. New York’a gittim. Brodwav’deki müzikalleri ve oyunları izledim. Dünya tiyatrosunu ve oyuncuları takip ediyorum.”
“Sonra seni 20 dakika’da izledik, duyduğuma göre 20 dakikada oynamak üzere Amerika’dan gelmişsin.”
“Evet, öyle oldu. 20 dakika çok güzel bir dizi. Yapımcısından tüm ekibine kadar herkes sıcak davrandı bana, kısa sürede de kaynaştık. Huzurlu bir set, dostluk kurulmuş. Ben sonradan gelmiş olamam rağmen hemen kaynaştık.”
“Şimdi hastanede yatıyorsun, sonrasında ne olacak?”
“İyileşeceğim tabi ve neler olacak neler?”
“Neler?”
“Sizce söyler miyim?”
“Şansımı denemek istemiştim.”
Sinan Mordağ, iyi bir oyuncu. Bu işin eğitimini alan, konservetuvar mezunu devlet tiyatrosunda bir süre görev yapan, bir çok dizide oynayan, birkaç yıl İngiltere’de sinema ve tiyatro için eğitim gören, tiyatroya ve oyunculuğa gönül vermiş bir genç. Sanıyorum onu çok dizilerde, sinema filmlerinde göreceğiz.
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]
İngiliz Sömürüsü ve Zulmüne Karşı Efsanevi Bir Kahramanlık Destanı “İslam’ın Kılıcı” Türkiye’de Vizyona Giriyor: “İslam’ın Kılıcı”, 1 Kasım’da Türkiye sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Aksiyon ve macera dolu bu destansı film, cesur bir savaşçının İslam’ın kutsal değerlerini korumak ve İngiliz sömürüsüne son vermek için çıktığı nefes kesen mücadeleyi anlatıyor. İLGİLİ HABER Küçükkaptan, Cumhuriyet Bayramı’nda herkesi Çamlıca […]