สล็อต

betflix

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Hamilelik döneminde müzik ve aile

Yayınlanma:
ABONE OL

Müziğin günlük hayatta olduğu kadar hamilelik döneminde de hem anne hem de bebek için olan yararları üzerinde fazlaca araştırma yapılmaktadır.  Stres düzeyinin yüksek olduğu zamanlarda ya da belirli bir konuyla zihnimizi yoğun uğraşı içine soktuğumuzda, müzik, sakinleştirip dinlendiren ve daha sağlıklı düşünmemizi sağlayan bir araç olabilmektedir.

Psikolojik açıdan sıkıntılı anların fazlaca yaşandığı, annenin çevresine ve kendisine karşı daha hassas olduğu ya da bebeğinin doğumuyla ilgili kaygılandığı; genel olarak her türlü duygunun daha yoğun hissedildiği bir dönem olan hamilelikte; müzik dinlemek bir kaçış yolu olabilmektedir.  Hamilelik döneminin ne kadar huzurlu geçirdiğiniz, doğum sırasında ve sonrasındaki huzurunuzu etkileyecektir. Hamilelik döneminde sizin ve bebeğiniz için meşgul olduğunuz işlerin haricinde kendinize vakit ayırmanız da gerekmektedir.

Kitap okumak, film izlemek gibi aktivitelerin haricinde bebeğinizi de size eşlik ediyor gibi hissedebileceğiniz aktivitelerden biri de müzik dinlemektir. Ana rahminde yer alan bebekler 16.haftada duymaya başlamaktadır. 24. haftadan itibaren ise, dış dünyadaki sesleri duymaya, kaydetmeye ve yorumlamaya başlamaktadır. 32. haftada duyduğu sesleri hatırlama ve ona göre tepki gösterebilme kabiliyetine sahiptirler. Dolayısıyla, müzik kendi başına da bebeğin gelişimine yardımcı olabilmektedir. Annenin dinlediği müziğin anne karnındaki bebek için de etkili olduğu bilinmekle birlikte; annenin de bu yolla bebeği için iyi bir şey yapmaktan dolayı mutlu olması beklenebilir

 

Anne ve babalar annenin karnındaki bebekle iletişime geçebilmek; onu kendi sesleriyle uyarabilmek, ona kendilerini farkettirebilmek için çabalarlar. Bu durum aslında kendilerini de rahatlattıkları bir süreçtir. Babaların annenin karnına dokunarak bebeği dinlemeye çalışması, ona bir şey söylemesi ya da annenin özellikle yalnız olduğunda bebeğiyle konuşması da bu tür uğraşılardır. Bebek için öncelikli müzik tabii ki annenin ya da babasının kendi sesinden dinlediği müziktir.

 Anne karnındaki bebek ince sesleri kalın seslerden daha iyi duyup, algılayabilmektedir. Daha ince olan kadın sesleri daha iyi duyulur, dolayısıyla babalar da kendi seslerini incelterek duyurmaya çalışmaktadırlar. Bu ses sayesinde çocuk anneyle ya da babayla, bir açıdan da etkileşime geçebilmektedir.

Anne karnındaki bebeğinize müzik dinletmek için belirli seçimler yapmak mümkündür. Yumuşak tondaki melodileri dinlemek ve dolayısıyla bebeğe dinletmek sizi de rahatlatan bir durum olacaktır. Müzik sesinin bebeğin anne karnından zor duyulacağını düşünüp yüksek seste müzik dinlemek gerekmemektedir. Yumuşak melodileri kendinizin duyacağı miktarda ses tonundan dinlemek sizin ve bebeğiniz için de yararlı olacaktır.  Yapılan araştırmalar sonucunda, annenin kalp atışlarına benzeyen ritmik sesleri barındıran müziklerle bebeğin ritim duygusunun gelişebileceğidir. Bazı kaynaklarda ritmik seslerin diğer melodilere göre daha sakinleştirici olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır. Rahim içindeki bebeğe ne tür müzik dinletileceği konusunda bir ayrım yapılabilir. Daha çok rahim içinde duyacağı seslere uygun müzik türünü bulabilmek yararlıdır. Bu tür müziğin sesine rahim içinde alışık olan çocuk dışarıdan da alışık olduğu bu türe uygun sesler dinlediğinde daha yararlı olduğu bilinmektedir. Rahim içindeki kalp ritmi sesi gibi olan melodiye uygun olan sesler daha çok klasik müzik ya da yavaş, yumuşak tonda melodilere sahip olan müzik çeşitleridir. Dolayısıyla aslında anne karnındaki bebeklerin ritmik olarak duydukları sesler mevcuttur. Anne karnındaki bebeğin müzikle uğraşısı da bu anlamda rahim içinde yoğun olarak sürmektedir.

Bebekler doğduktan sonra anne ya da babanın en sık çözmekte zorlandığı konulardan biri de ağlama krizleridir. Bu durumun neyle çözülebileceği konusunda zorlanan anne ve babalar sorunu çözmek için birçok metod uygularlar Bebeğe müzik dinletmek de bu tür çözüm yollarından biridir. Ancak önemli bir nokta da son zamanlarda yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır. Anne karnındayken dinlemeye alışık olduğu melodinin dinletildiği çocuklar bu tür kriz anlarında daha hızlı sakinleşebilmektedirler. Anne karnındaki bebek ile konuşmanın, ona müzik dinletmenin bebeklerin beyin işlevlerini geliştirdiğine dair araştırmalar yapılmaktadır. Ancak  müziğin zeka gelişimine katkısı değil de çocuğun duygusal gelişimine katkıda bulunarak sakinleştirici etkisine dair konuya daha fazla eğilmek gereklidir. Dolayısıyla müziğin ruhsal gelişime olan katkısı daha ön planda ele alınmalıdır. Bebeğe her saatte olabilmekle birlikte daha çok gündüz vakti müzik dinletmek de bebeğin doğum sonrasında oluşacak uyku düzenine uyum sağlayabilmesi açısından yararlı olabilmektedir.

Hamilelik süresince çevresel etkenler ve özellikle de annenin içinde bulunduğu ortam  annenin duygu durumunu dolayısıyla da  bebeği önemli ölçüde etkilemektedir. Anneler açısından da müzik dinlemenin ruh sağlığını desteklemek açısından önemi vardır. Müzik dinlemek hamilelerin yaşadığı stres, endişe ve olası depresyon düzeyini azaltabilmektedir. Annenin psikolojik sağlığının bebeğin üzerindeki etkisi düşünüldüğünde; annenin kendini iyi hissettiren bir müzik türüyle bebeğini de olumlu yönde etkilemesi birlikte düşünülebilir. Annenin rahatlaması bebek için de yararlı olacağı gibi; durum tam tersi olarak düşünüldüğünde de rahatsızlık veren bir ortam oluşabilmektedir.  Müziğin dinlendirici etkisi de hamilelik döneminde yorgunluk duygusunu sık sık hisseden hamileler için unutulmaması gereken bir etkendir. Müzik dinlemek kadar müzik yapmak, herhangi bir çalgı aletiyle uğraşıyor olmak da hem hoşa giden bir uğraşı edinmiş olmanızı hem de bu sayede müziğin olumlu etkisinden sizin ve bebeğinizin yararlanmanızı sağlar. Dolayısıyla annenin iyi olması bebeğin iyilik durumunu etkilediği için; annenin psikolojik açıdan sağlıklı olması daha öncelikli görünmektedir.

Müziğin anne-baba ve bebek arasındaki etkileşimin sağlanması açısından, doğum öncesinden başlayarak aile içerisinde kullanılması, annenin ve babanın çocuklu birer aile olma düşüncesinde daha doğum olmadan önce önemli katkılar sağlamış olur.  Onunla konuşmak, mırıldanmak, ninni söylemek gibi müzik dinlemek de anne karnındaki bebeğe dış dünyanın varlığını ve sizin de onun varlığını kendi aranızda hissetmeniz için bir araçtır.

İlgili Haberler

KADIKÖY’DE CUMHURİYET YÜRÜYÜŞÜ YAPILDI

Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu.  Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]

Etkinlikler
30 Ekim 2024
Günsu Özkarar’ın yazdığı, Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor

Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]

Etkinlikler
28 Ekim 2024
İSLAMIN KILICI TÜRKİYE’DE VİZYONA GİRİYOR

İngiliz Sömürüsü ve Zulmüne Karşı Efsanevi Bir Kahramanlık Destanı “İslam’ın Kılıcı” Türkiye’de Vizyona Giriyor:  “İslam’ın Kılıcı”, 1 Kasım’da Türkiye sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Aksiyon ve macera dolu bu destansı film, cesur bir savaşçının İslam’ın kutsal değerlerini korumak ve İngiliz sömürüsüne son vermek için çıktığı nefes kesen mücadeleyi anlatıyor.   İLGİLİ HABER KÜLLER KÜLLERE İKİNCİ SEZONDA Osmanlı’nın […]

Etkinlikler
28 Ekim 2024
Ali Asker Barut’tan “Uzak Patikalar Şarkısı”

Şair-yazar Ali Asker Barut’un Uzak Patikalar Şarkısı adıyla yeni kitabı yayımlandı. Pikaresk Yayınevi tarafından yayımlanan kitabı şair, “Sondan bir önceki şiirler” olarak değerlendiriyor. Yeni kitabında kederin, gamın sesini daha da yoğunlaştıran Tunceli doğumlu şair Ali Asker Barut, şiirini, çağıyla yüzleşen, çağıyla hesaplaşan bir çizgiye getirmiş durumda. Geçen yıllarda aynı yayınevinden  Gam Divanında Keder Şiirleri ve […]