İthalat artışına karşı ‘Özel Ekonomi Bölgeleri’ formülü

İhracatı artırma, ithalat artışını önleme adına Özel Ekonomi Bölgeleri oluşturulacak. Bu bölgelerde üretim ve ticaret alanlarının yanında sağlık, turizm, eğitim, Ar-Ge, sinema ve yazılım gibi faaliyetleri içeren kümelenmeye dayalı yerler de bulunacak. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Serbest Bölgeler uygulamasını basamak yapıp Özel Ekonomi Bölgeleri sistemine geçeceğiz.” dedi.
2011 ithalat rakamlarını basın toplantısıyla açıklayan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ithalattaki artışa karşı düşündükleri çözüm formülünü de anlattı. Serbest Bölgeler uygulamasını basamak yapıp Özel Ekonomi Bölgeleri sistemine geçeceklerini açıklayan Çağlayan, söz konusu alanların dış ticarete dönük üretim ve ticaret alanları yanında sağlık, turizm, Ar-Ge, sinema-film, eğlence, eğitim, lojistik, bakım-onarım, yazılım gibi hizmet faaliyetlerini de kapsayan kümelenmeye dayalı yerleri içereceğini savundu. İthalatın artış nedenlerini iç talep ile dış talep artışına bağlayan Çağlayan, burada emtia fiyatlarının tırmanması, liranın aşırı değerlenmesi ve üretim yapısının önemli rol oynadığına işaret etti.
İktidar tarafından ithalata karşı alınan önlemlere değinen Ekonomi Bakanı, bu anlamda Girdi Tedarik Stratejisi’nin hayata geçirileceğini belirtti. Uygulama ile firmaların etkinliğini, ihracatta rekabet güçlerini artıracaklarını dile getirdi. Gelinen aşamada demir-çelik, otomotiv, kimya, makine, tekstil, tarım sektörlerinde eylem planlarını tamamladıklarına temas eden Zafer Çağlayan, bu planların yakında yürürlüğe koyulacağını duyurdu. Çağlayan, ”Eylem planları EKK, ardından YPK’ya gönderilerek iktidar planı haline getirilecektir.” dedi.
Yeni teşvik modelinden söz eden Zafer Çağlayan, bununla hem cari açığın indirileceğini hem de üretimi sınırlı ürünlere yatırımın artacağını vurguladı. Gerek Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu kanalıyla gerek yeni teşvikle ithal ürünlerde yabancı yatırımları artırmak için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Ekonomi Bakanı, ”Burada amacımız, ne olursa olsun doğrudan yabancı yatırım çekmek değil. Biz, ithalatını yaptığımız ürünlere dönük, sıfırdan yatırımlar için faaliyetlerimizi yoğunlaştırdık.” dedi. Yeni teşvik modelinin yanında destek paketini de uygulamaya sokacaklarını aktaran Zafer Çağlayan, bunun sağlık, yazılım, eğitim, dizi ve sinema sektörlerini kapsayacağını anlattı.
Serbest Bölgeler uygulamasını basamak yapıp Özel Ekonomi Bölgeleri sistemine geçeceklerini açıklayan Çağlayan, söz konusu alanların dış ticarete dönük üretim ve ticaret alanları yanında sağlık, turizm, Ar-Ge, sinema-film, eğlence, eğitim, lojistik, bakım-onarım, yazılım gibi hizmet faaliyetlerini de kapsayan kümelenmeye dayalı yerleri içereceğini savundu. Bu sistemin hem ithalatı minimuma indireceğini, hem de ihracatı artırıcağını dile getirdi.
Çağlayan, kamu alımlarında yerli girdi kullanımının özendirilmesi ile klasik araçlar olan damping ve korunma önlemleriyle piyasa gözetimi ile denetim vasıtalarını etkili biçimde kullandıklarına işaret ederken, ”Şu an 118 adet damping ve sübvansiyon önlemiyle, 14 adet de korunma önlemi yürürlüktedir. Halen 16 adet damping soruşturması ile 2 adet korunma önlemi soruşturması devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.

İTHALAT HARİTASI
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İthalat Haritaları oluşturup, çok önemli veriler elde ettiklerini anlattı. Çağlayan, konuya dair şunları kaydetti:
”25 bin firmanın üretim, ihracat, ithal girdi, iç satış verileri tek tek incelendi. Bunun için toplamda 13 milyon satır veri işlendi ve sonuçta çok karmaşık firmalar arası ekonomik ilişkiler ağının bir haritası çıkartıldı.
2008-2011 döneminde toplamda 25 bin firmayı tahlile ttik. Bunlar 2011’de 660 milyar liralık ticaret, 388 milyar liralık üretim, Türkiye’nin ihracatının yüzde 72’sini, Türkiye’nin ara ve yatırım malı ithalatının yüzde 83’ünü yaptı. Burada Türkiye’de faaliyet yürüten 12 bin imalat firması 36 ayrı sektör altında toplandı. İmalatçıların birbirleri ile ve dış ticaret firmaları ile aralarındaki ekonomik bağlar Maliye Bakanlığı verileri ile belirlenmiştir. Firmaların ithalat ve ihracat verileri ise TÜİK verileri esas alınarak saptandı. Böylece tamamen reel veriler temel alınarak her bir sektörün ithalat bağımlılık oranı öğrenildi.
İthalat Haritası ile sanayinin ithalat bağımlılığını ortaya koyma imkânı elde ettik. Geçen sene Türkiye’de yapılan 100 dolarlık üretim için 43 dolarlık ara ve yatırım malı ithal edilmiştir. Yani 2011 sonu itibari ile sanayinin imalatının ithalata bağımlılık oranı yüzde 43’tür. 2008’den itibaren bu oranının gelişimini incelediğimizde, 2008’de yüzde 41 olan oranın, 2009’da yüzde 38’e gerilediğini, 2010’da yüzde 40’a vardığını görmekteyiz.”
Bakan Çağlayan, 36 sektörü alıp ithalat bağımlılık oranını ayrı ayrı belirlediklerine; bunun gübre üretiminde yüzde 72, demir-çelik sektöründe yüzde 69, kimyasallarda yüzde 56, motorlu kara taşıtlarında yüzde 51, tekstilde yüzde 43, beyaz eşya ve tüketici elektroniğinde yüzde 40, gemi ve tekne imalatında yüzde 34, mücevherat ve değerli taş sektöründe yüzde 29, demiryolu araçlarında yüzde 27, metal eşyada yüzde 27, makinede yüzde 25, hazır giyimde yüzde 19, mobilyada yüzde 11 olduğuna temas etti.
Çağlayan, Türkiye’de 100 dolarlık bir otomobilde 56 dolarlık ithal payına karşılık 44 dolarlık yerli payı bulunduğunu, Türkiye’de üretilen bir makinede yerli payının yüzde 70,4 olduğundan bahsetti.
Zafer Çağlayan, 100 dolarlık hazır giyimin 75 dolarının yerli olduğunu, beyaz eşya ve tüketici elektroniğinde yerli payının yüzde 55, üretilen elektrikli makinelerde yüzde 50 yerli payı bulunduğunu sözlerine ekledi.

admin

See Full Bio