สล็อต

betflix

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Flaş

Bostan, ‘‘Fransa Kendine Gel’’

Yayınlanma:
ABONE OL

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, 1915 olayları sırasında Ermenilerin ‘soykırıma’ uğradığının reddedilmesini suç sayan kanun tasarısıyla ilgili yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:‘‘Fransa parlamentosu, 1915 olayları sırasında Ermenilerin “soykırıma” uğradığının reddedilmesini suç sayan ve cezalandırılmasını öngören kanun tasarısını bugün görüşülerek oylamaya sunulacak. Kanun teklifinde, ”Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların reddi, bir yıl ve 45 bin Euro para cezasına çarptırılır” ifadesi yer alıyor. Fransa parlamentosu 29 Ocak 2001 tarihinde de “Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır“ ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı.

Milli tarihimize yönelik Ermeni iftiraları, son yıllarda dünyanın değişik ülkelerinin destekleriyle uluslar arası siyasi senaryoların öncelikli malzemesi haline getirilmiştir. Tarihi ve bilimsel gerçeklerden uzak iddialar; bazı ülkelerin parlamentolarında gündeme alınarak ve paralelinde yasalar çıkarılarak devletimiz ve milletimiz zan altında bırakılmakta ve sonraki adımlarda gelecek olan taleplere zemin hazırlamaktadır.

Tarihinin hiçbir döneminde başka kavimlere yönelik soykırım uygulamamış; bilakis, defalarca katliamlara maruz kalmış olan necip Türk Milleti; dünya tarihinde hoşgörü ve birlikte yaşama arzusunun timsali olmuş bir millettir. Tarihin en eski medeniyetlerinden birinin sahibi olan biz Türkler, zamanında bilinen dünyanın üçte ikisine kadar hâkimiyet kurmuş bir kavim olarak, eğer soykırım ve asimilasyonu bir politika olarak kabul etmiş olsaydık; bugün hayatını devam ettiren birçok millet tarih sahnesinden silinmiş olacaktı. Dünya var olduğundan bugüne kadar sayısız kavim ve kültür, başka unsurlar tarafından asimile edilmiş, katledilmiş, soykırıma tabi tutulmuş ve tarih sahnesinden yok olmuştur. Ancak, şu tarihi gerçek herkes tarafından bilinmektedir ki ecdadımızın, yüz yıllarca egemen olduğu çok geniş coğrafyada yaşayan hiçbir unsur, ne milli kimliğini ne de kültürünü kaybetmeden varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Türk devleti, bırakın bünyesindeki unsurları asimile etmeyi tam aksine hâkim olduğu bölgelere medeniyetini ve teknolojisini taşımış, o devirler, bu bölgelerde yaşayan milletler için de huzur ve barış dolu zamanlar olmuştur. Tüm bunlar bir hamaset değil, tarihi ve bilimsel tartışılmaz gerçeklerdir. Eğer aksi bir durum olsaydı bırakın Anadolu’yu bugün Balkanlar’da, Kafkasya’da, Afrika’da ve Ortadoğu’da devlet kurmuş olan birçok etnik unsur, tarihin tozlu sayfalarında duran birer hatıra olmaktan öteye geçemeyecekti. Yaşlı dünyamız şahittir ki, tarihte baskı, şiddet ve soykırımı strateji olarak kullanan emperyalist güçler, egemenlik alanlarına hiçbir şey katmamış, bıraktıkları sömürü, gözyaşı ve acının izleri günümüzde bile hala canlılığını hissettirmektedir. Oysaki ecdadımız ise hâkim olduğu topraklarda bıraktığı maddi yatırımları ve fikri mirasıyla hala minnetle yâd edilmektedir. Söz konusu topraklardaki Türk hâkimiyeti dönemi, o unsurların tarihindeki barışın, adaletin, gelişmenin ve huzurun yerleşik olduğu belki de tek dönemdir.

Bu maksatlı çalışımların son örneğine de Fransa’nın girişimiyle şahit oluyoruz. Fransa parlamentosunda “Ermeni soykırımı yapılmamıştır” gerçeğini söylemenin suç kapsamına alınması amacıyla bir yasa çıkarılmaya çalışılmaktadır. Daha öncede sınırları içerisinde soykırım anıtı dikilmesine izin veren Fransa, bu defa da yaşanmış gerçeklerle zıt bir anlayışı kanunlaştırmaya çalışmaktadır.

 

Tarihi gerçeklere aykırı olmasına rağmen, uluslar arası düzeyde ülkemizi zor duruma düşürmek için yapılan karalama kampanyaları, kabul edilemez. Hükümetimizin bu gayret içerisinde olan devletler nezdinde daha etkili ve etkin girişimler yapmasını istiyoruz. Konu, göstermelik ve iç kamuoyunu tatmin etmeye yönelik popülist politik manevralarla geçiştirilmemelidir. Gerekirse, uluslar arası ilişkilerde meşru müdafaa yöntemi olarak misilleme atılımları yapılmalıdır. Devletimizin yetkilileri; iyi ilişkileri sürdürebilmekle, milli onurumuza yönelik tacizleri bertaraf etmenin birbirinden ayrı konular olduğunu bilmeli ve gerekeni zamanında yapmalıdır.

Mensup olduğu millete yürekten sadakatle bağlı olan sivil toplum kuruluşları olarak çağrıda bulunuyoruz.

Sözde ermeni soykırımını tanıyan ülkeler nezdinde en sert ve etkili diplomatik tepki konulmalıdır.

TBMM derhal harekete geçmeli ve misilleme yapmalıdır. Fransa’nın Cezayir’de yaptığı soykırımı tanıyan bir kararı genel kuruldan geçirmelidir. Çünkü tarih gösteriyor ki, bugün bizi karalamaya çalışan Fransa’nın mazisi, utanç ve insanlık dışı uygulamalarla doludur. TBMM bu kanlı geçmişi yeniden tarihe mal olması için ifşa etmelidir.

TBMM, Türkiye sınırları içersinde ermeni soykırımı yapılmıştır iddiasının dile getirilmesini suç kapsamına alacak düzenlemeleri biran önce yapmalıdır. Diğer bazı ülkelerin, hiç yaşanmamış bir iddianın inkârını suç saymalarının karşılığında; bizimde gerçeklere sahip çıkmamız ve gerçeğin inkârını suç kabul etmemiz kadar doğal ve haklı bir durum olamaz

 

Yine Fransa’ya karşı bir başka misilleme yapılmalı, Ankara Büyükşehir Belediyesi de başkentimizde Fransa’nın Cezayir’de uyguladığı soykırımı yâd eden bir anıt açmalıdır.

Bunun için yapılacak iş, muhatap ülkeler çıkardıkları demokrasi, insan hakları ve düşünce özgürlüğü ile bağdaşmayan kanunları ve sözde Ermeni soykırımını gündemlerinden tamamen kaldırıncaya kadar, misilleme olarak, “Türkiye’de Ermeni soykırımı vardır” demeyi suç sayacak yasayı bir an önce çıkartmaktır. Her halde ülkelerinde örnekleri varken bu kanunun demokrasiye ve düşünce özgürlüğüne karşı olduğu yönünde yüzsüz bir açıklama yapamayacaklardır. Bunun için TBMM acil olarak bu konu ile ilgili toplanıp böyle bir yasanın çıkmasını sağlamalıdır.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen olarak, devletimizi, halkımızı, tüm sivil toplum kuruluşlarımızı ve özellikle de üniversitelerimizi, batının çirkin yüzüne ayna tutmak adına, Türk düşmanlığı konusunu, iç ve dış kamuoyunun gündemine taşımaya ve en kısa zamanda, uzun soluklu bir kampanya başlatmaya davet ederken, bu alçak ve haddini aşan girişimlerin derhal durdurulması ve milletimizden özür dilenmesi için, başta Ermeni uşağı ülkelerin mallarına ambargo koymak üzere, üzerimize düşen görevi yapacağımızı Türk kamuoyuna bildiririz.

Ermenilere Anadolu’da soykırım yapılmadığını savunmayı suç kabul eden ülkelere inat dünya kamuoyuna gururla haykırıyoruz; Yetmiş üç milyon Türk adına hep beraber bu suçu işlemeye ısrarla devam edeceğiz.’’

İlgili Haberler

Belediye
30 Ekim 2024
46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]

KADIKÖY’DE CUMHURİYET YÜRÜYÜŞÜ YAPILDI

Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu.  Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]

Etkinlikler
30 Ekim 2024
Günsu Özkarar’ın yazdığı, Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor

Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]

Etkinlikler
28 Ekim 2024
İSLAMIN KILICI TÜRKİYE’DE VİZYONA GİRİYOR

İngiliz Sömürüsü ve Zulmüne Karşı Efsanevi Bir Kahramanlık Destanı “İslam’ın Kılıcı” Türkiye’de Vizyona Giriyor:  “İslam’ın Kılıcı”, 1 Kasım’da Türkiye sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Aksiyon ve macera dolu bu destansı film, cesur bir savaşçının İslam’ın kutsal değerlerini korumak ve İngiliz sömürüsüne son vermek için çıktığı nefes kesen mücadeleyi anlatıyor.   İLGİLİ HABER Küçükkaptan, Cumhuriyet Bayramı’nda herkesi Çamlıca […]