Devlet Osmanlı olsaydı; Şehzade Osman Ertuğrul Efendi; o onbeş yıl Padişahlık yapmış olacaktı…
Osmanlı hanedanı protokolüne göre Devletli Necabetli Osman Ertuğrul Efendi Hazretleri olarak hitap ediliyor…
Osman Ertuğrul Efendi, memleketimde ölmek istiyorum demiş. Duası kabul olmuştu ki, 97 yaşında Nişantaşı’ndaki evinde vefat etmişti.
günü hatırlıyorum. Cenazesi çok kalabalıktı. Caddeler, sokaklar insan seli içinde dualar okuyarak onu uğurlamışlardı…
Osmanlı Hanedan reisiydi. Osmanlı soyunun en yaşlı üyesi olduğu için ona bu sıfat veriliyordu ve kendilerine;
Osmanlı hanedanı protokolüne göre Devletli Necabetli Osman Ertuğrul Efendi Hazretleri olarak hitap ediliyormuş…
Şehzade Osman Ertuğrul, Bakanlar Kurulu kararıyla Sultan Abdülhamit Han’ın kabrinin bulunduğu Çemberlitaş’taki Sultan Mahmud türbesine defnelmişti.
Sultan Abdülhamit Han’ı ziyarete gittiğimde, Şehzade Osman Ertuğrul Efendinin de mezarını ziyaret ettim, dualar okudum. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın.
Son şehzade deniliyordu onun için.
Topkapı Şifresi kitabımda; şimdilerde yaşayan bir Osmanlı Şehzadesinden söz ediyorum. Kitabı yazarken; bütün yaşayan şehzadeleri araştırmıştım. Tabiki Şehzade Osman Ertuğrul Efendiyi de… Onunla birlikte sürgüne giden haneden mensuplarını da…
Osmanlı Hanedanının en yaşlı üyesiydi, Devlet Osmanlı olsaydı; Şehzade Osman Ertuğrul Efendi; o onbeş yıl Padişahlak yapmış olacaktı…
1994–2009 yılları arasında Osmanlı Hanedanının hanedan reisiydi.
Hanedanın Osmanlı Devletinin yıkılmasından önce doğmuş son erkek üyesiydi. Yaşamının büyük bir bölümünü Türkiye dışında sürgünde geçirdi, ülkeye giriş yasağının kaldırılmasından birkaç yıl sonra Türkiye’ye geldi ve İstanbul’da öldü.
Osman Ertuğrul Osmanoğlu II. Abdülhamit’in torunu, Şehzade Mehmed Burhanettin Efendi’nin ise oğluydu.
Annesi Aliye Melek Nazlıyar Hanımefendi’ydi.
1924’te Viyana’da tahsilini sürdürürken, Halifeliğin Kaldırılmasının ardından Osmanlı Hanedanının bütün fertleriyle birlikte Türkiye’den sürgün edildi.
Bu tarihten sonra 68 yıl Türkiye’ye dönemedi.
1933 yılında babası ile ABD’ye yerleşti.
Babasının 1949 yılında vefatından sonra 1952 yılında Kanada merkezli bir madencilik şirketi kurdu.
Burada maddi durumu iyi olarak yaşadı, ailenin diğer üyeleri gibi maddi sıkıntı çekmedi.
1991 yılında Osmanlı Hanedanı ile benzer bir akıbeti paylaşan Afgan Kraliyet Ailesinden Prens Abdulfettah Tarzi’nin ve Pakize Tarzi’nin kızı Zeynep Tarzi (d.1940) ile evlendi.
1994 yılında Mehmed Orhan Osmanoğlu’nun vefatı üzerine Osmanlı Hanedanının reisi oldu.
Bu sıfatı taşıyan Osmanlı Devleti zamanında doğmuş kişi olması nedeniyle “Son Osmanlı” diye anılıyordu.
Kendisine Osmanlı hanedanı protokolüne göre Devletli Necabetli Osman Ertuğrul Efendi Hazretleri olarak hitap ediliyordu.
Akıcı bir şekilde Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca biliyordu ve İtalyanca’yı konuşabilir, İspanyolca’yı da anlayabiliyordu.
Ertuğrul Osmanoğlu 1974 yılında yürürlüğe konulmuş bir af kapsamında, ailenin diğer üyelerini takiben, ilk kez 1992 yılında Türkiye’ye geldi.
2004 yılında da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını aldı.
Daha ziyade New York Manhattan’da yaşadı.
23 Eylül 2009 tarihinde İstanbul’da, böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi’nde 97 yaşında vefat etti.
Bir cevap yazın