Slot Siteleri

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Flaş

Aslında Tüm Mesele “Eğitim”de Düğümlenmektedir!

Yayınlanma:
ABONE OL

PROF. TÜRKAN DAĞOĞLU, AK Parti İstanbul Milletvekili yaptı basın açıklamasında;

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle tüm dünyada 1921 yılından beri kadın sorunlarına çok sayıda konferans, yayın ve program aracılığıyla dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. Ve bu tür toplantılarda genellikle kadınlar konuşmakta, dinleyicilerin çoğunluğunu da yine kadınlar oluşturmaktadır. Oysaki sorunun kaynağında, bence, kadın değil erkek bulunmaktadır.

 

Kadın olmak, ataerkil pratiklerin yerleştiği bir toplumda sahip olduğu hakların uygulanmasını talep etmek, haysiyetli bir yaşam standardı yakalamaya uğraşmaktır. Gerek dünyada gerekse Türkiye’de kadın olmak, her şeye rağmen başı dik durmaktır. Bugünkü dünya düzeninde, kadın ve çocuk hakları konusunda ilerleme sağlanamadığı sürece hiçbir konuda tam adaletin sağlanamayacağını düşünüyorum. Sayın Başbakanımız da, ‘Kadına karşı ayrımcılık, ırkçılıktan daha beterdir’ diyerek bu durumu çok güzel ifade etmiştir.

 

Kadın-erkek eşitliğinin toplumda yerleşik bir kabul olarak kökleşmesi için, öncelikle ailelere, ardından da eğitimcilere büyük rol düştüğünü düşünüyorum. Bu sebepten ötürü, aslında tüm mesele “eğitim”de düğümlenmektedir.  Kız ve erkek çocuklar arasında eğitime katılım oranları güçlendirildikçe, toplumdaki cinsiyet eşitliğinde de önemli aşamalar kaydedilmiş olacaktır.

 

Bu sebepten dolayı; işin kaynağına, zihniyet unsuruna, toplumda yerleşik baskı mekanizmalarına, erkek egemen toplumun mekanizmalarına dönüp bakmamız gerekmektedir. Kadının evde kocasına, işyerinde işverenine, ağabeyine karşı “borçlu” sayılmaması, haklarının farkında olması için böyle bir zihinsel kırılma yaşanmasının son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda, tüm üniversite fakültelerine toplumsal cinsiyetle ilgili dersler açılması ve bu derslere katılımın zorunlu tutulması da doğru bir çözüm olabilir.

 

Kadın hakları ve kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması amacıyla ilgili uluslararası mevzuatta gerekli görülen tüm tedbirleri almış olan Türkiye, Birleşmiş Milletleri, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi gibi kuruluşların karar, tavsiye ve sözleşmelerini iç hukuka aktarma sürecinde çalışmalarını sürdürmektedir.

 

Ayrıca meclis bünyesinde çalışmalarını sürdüren Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu da, cinsiyetler arası eşitsizlik doğuran meselelere eğilmekte, önemli raporlar hazırlamakta ve ilgili sivil toplum temsilcileriyle işbirliği içinde çalışmaktadır.

 

Türkiye’nin de 1986 yılından beri taraf olduğu ve toplumsal yaşamın her alanında kadın-erkek eşitliğini sağlamayı hedefleyen Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), kadının statüsünün yükseltilmesine yönelik uluslararası çabaların çok önemli bir sonucudur.

 

Türkiye’de son dönemde öne çıkan mesele ise, hiç kuşku yok ki, kadına yönelik şiddettir. Eğitimli de olsa, çalışsa da ev hanımı da olsa şiddet söz konusu olduğunda bu ayrımlar geçerliliğini yitirmektedir. Kadına karşı şiddet, kadınların ikinci cins olarak görüldüğü, öldürülebilir olarak tasavvur edildiği, namus yüzünden baskı altında tutulduğu bir ortamın sonucudur.

 

Bu anlamda hükümetimizin şiddete karşı sıfır tolerans anlayışıyla bu konuda sürdürdüğü top yekün mücadele sayesinde son dönemde önemli bir ilerleme kaydedilmiş, şiddet vakaları görünürleşmiş ve toplumun tepkisi de artırılmıştır. Bir diğer deyişle, eskiden kanıksanan davranış modelleri, bu sorunun üzerine giden hükümet yetkilileri – ve başta da Sayın Bakanımız Fatma Şahin olmak üzere- sayesinde artık tartışma ve tepki nesnesi haline gelmiştir. Panik butonundan koruma tesisine, kimlik değiştirmekten sığınma evlerine dek birçok tedbir alınmaktadır. Aile bireylerinin şiddetten korunmasına dair kanun çıkarılmış, hiçbir ayrım içermeyecek şekilde tüm kadınlar kanun kapsamına dahil edilmiştir.

 

Öte yandan, kadınların ekonomik hayatta yaşadığı “eşit işe eşit ücret elde edememe” sorununun da üstesinden gelmek için birçok girişim söz konusudur. 2003 tarihinde yürürlüğe giren Yeni İş Kanunu ile birlikte, işveren-işçi ilişkisinde cinsiyet dahil hiçbir nedenle temel insan hakları bakımından ayrım yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

 

Unutulmamalıdır ki; Türkiye olarak, en büyük ulusal varlığımız insan gücüdür ve bunun %52’si kadınlardan oluşmaktadır.

 

Kadınların işgücüne katılım oranları ne yazık ki günümüzde %31 düzeyinde kalmaktadır. Kadınların ekonomik hayata etkin katılımı, aynı zamanda ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasının da en önemli parametrelerinden birini teşkil etmektedir. Kadınlar ile erkekler arasındaki ekonomik eşitlik sağlandıkça yoksulluğun azaldığı, milli gelirin arttığı yönünde uluslararası deneyimler mevcuttur.

 

Evet, sorun büyük, ama son yıllarda yapılan çalışmalar ülkede kadına şiddete dönük farkındalığı arttırmış durumda. Hükümet, uluslararası kuruluşlar, kadın örgütleri, özel sektör, üniversiteler arasındaki işbirliği modelleri ve birlikte geliştirilen projeler, bütüncül değişimin öncüsü olmaktadır. Bu da meselenin çözümü açısından yasal düzenlemelerden daha güçlü ümit kaynağı.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100.yılında Türkiye, kadın-erkek eşitliği konusunda Avrupa ve evrensel standartlarda tüm ilerlemeleri gerçekleştirmiş olma hedefini sürdürmektedir. Yılmadan, usanmadan Türkiye’de kadınlar, üstelik sayıları artarak ve daha da dört elle sarılarak özgürlüklerine, haklarına yönelik olarak mücadele etmektedir ve bu mücadelelerini kararlılıkla sürdürmelidir.

 

Bu vesile ile tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, hepimiz için çok daha eşitlikçi, müreffeh yarınlar temenni ediyorum.

 

 

İlgili Haberler

Basında Kadıköy
26 Nisan 2024
İSTANBULLULAR, KADIKÖY’DE ATALIK TOHUMLARLA BULUŞUYOR

Kadıköy Belediyesi’nin atalık tohum üretimini korumak, desteklemek ve çoğaltmak amacıyla bu yıl 3.’sünü düzenlediği Kadıköy Tohum Takas Şenliği, 28 Nisan Pazar günü 12.00-17.00 saatleri arasında Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda gerçekleştirilecek. Ziyaretçilere atalık tohumların hediye edileceği şenlikte, 30’dan fazla üretici ve kooperatif de stant açacak. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıklı gıdaya erişimin önündeki en büyük tehditlerden […]

Büyükşehir
26 Nisan 2024
Galataport İstanbul’a Avrupa Birliği’nden Ödül!

Galataport İstanbul, inşaattan işletme dönemine uzanan çalışmalarında sergilediği çevre dostu yaklaşımla ödülleri arasına bir yenisini ekledi. Dünyadaki okyanus ve denizleri kurtarmayı hedefleyen BlueMissionMed Koordinasyon ve Destek Hareketi, Galataport İstanbul ekibinin faaliyetlerini “Çevreye Duyarlı Girişimci ve Kişilik” ödülüyle taçlandırdı.   İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı Galataport İstanbul, geniş ödül yelpazesine bir yenisini daha ekledi. İnovatif projeleri […]

Belediye
26 Nisan 2024
İBB Başkanı İmamoğlu, 23 Nisan’da Koltuğunu Ali Selim Metli’ye Devretti

BAŞKANI METLİ’DEN İLK TALİMATLAR: OKULLARA ÖĞRENCİ DOLAPLARI YAPILSIN, HER OKULDA YEMEKHANE OLSUN İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104’üncü yıldönümünde koltuğunu, ilkokul 3. sınıf öğrencisi Ali Selim Metli’ye devretti. Başkan Metli’nin ilk talimatları, “Bütün okullarda öğrenci dolapları yapılmasını istiyorum. Çünkü, çantalarımızı taşımakta zorlanıyoruz. Bir de okullarımızda yemekhaneler olmasını istiyoruz. Bize […]

Belediye
26 Nisan 2024
İBB, 23 Nisan kutlamasını Üsküdar Meydanı’nda yaptı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kentin farklı noktalarında gün boyu süren organizasyonlarla kutladı. Bu programların birçoğuna katılan ve 23 Nisan coşkusuna ortak olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bayramın finalini Üsküdar Meydanı’nı dolduran İstanbullularla birlikte yaptı. Eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu’yla birlikte el ele sahneye çıkan İmamoğlu’na, 15 farklı ülkeden […]