Yeni Yılınız Kutlu Olsun

Bu yıl yazacağım yeni yıl yazısı değişik olacak ilk başta onu söylemeliyim. Ben ağır bir gribin pençesinde bir hafta didişdikten sonra kendime geldim. Maillerime baktım, birde ne göreyim, okurlardan yeni yıl ile yazılmış yazılar o kadar çok ki, tek tek ben bu yarı hasta halimle cevap yazamayacağıma göre bir formül buldum. Hepsine sesleneceğim. Mademki benden istemişler, ben edinimlerimi, tecrübelerimin bana edindirdikleri sıkıntıları nasıl bertaraf ettiğimi, yada yapanları gördüğümü sizlere sizin meselelerinizle ortak olanları bir parça değinerek, birazda o yapmış bari siz yapmayın hesabı ile yazacağım.

Buyrun hep birlikte dertlerimize bir bakalım.

Yeni bir yıla daha girme isteği neden bu kadar fazladır bir türlü anlayamamışımdır. Ne içindir? Bileniniz varmı? Bir yaş daha yaşlanırız, ömrümüzden biri yılı daha geride bırakırız. Elbette umutlarımız vardır, onların olması için zaman gerekmektedir.

Her yenilik yeni enerjileri ile gelir diyede hesap edebiliriz. Ayrıca umutlarımız bu sene de geçti seneye umutluyuzla ertelendiği için bir başka baharı şimdiden kendimize yol seçeriz. Ha olurmu? Olsun ya da olmasın!

Bizim umutlarımız var, olsun.

Aslında umutlu olmaya edilecek bir laf yok, sadece umuda bel bağlamak bana zul geliyor. Ne yapalım bu sene olmadı seneye olur. Olmaz kardeşim olmaz. Zamanın suçu ne ki! Olay sende, sen kalk bakalım bir hareket et, çalmadığın kapılar, açmadığın pencereler vardır, belki hala bir iki konuşacağın, akıl soracağın belkide dua alacağın büyüklerin seni bekler durumdadır!

Sen yeni yılda Noel baba mantığı içindeysen biliyorsun o filmlerde, masallarda oluyorki artık çocuklar bile kanmıyorlar buna…

Söz veriyorum karıcığım yılbaşıda içeceğim, birdaha içmeyeceğim! Yalan, külliyen yalan.

Bu içmeyeceğim dediğin sigaraysa; yalan…

Bu içmeyeceğim dediğin, içki ise kesinlikle yalan.

Yeni yıl ne yapsın senin ağız terbiyene, yeni yıl ne yapsın senin sağlığınla kesenle oynadığın oyunlarına…

Karıcığım ne kumarı biz arkadaşlarla yeni yılda pişpirik oynayacağız! Yok canım? Yalan… Ne pişpiriği hanımefendi, kim yılbaşında pişpirik oynamışki bunlar oynasın.

Bu yılda anamlarla geçirelim seneye kendi başımıza geçiririz.

Geçen senede böyle demiştin, ne değişti?

Yahu söz, seneye sen ve çocuklarımla olacağız. Yalan…

İnanmayın bu düzen böyle gidecektir, taki siz yandım anam diye feryad figan edene yada tamam yahu biz yeni yılıda, bayramı da seyranıda ananlarla geçirelim, belki ileride kızımızla oğlumuzla geçiririz, gerçi o zaman onlar çocuk olmayacaklar, şimdiki bizim halimizde olacaklar ama olsun, belki evlenmiş olacaklar, belkide çocukları! Yok yok Allah esirgesin ben farklı isterken çocuklarıma bunu nasıl yapabilirimki. İyide bey annenler yemekten sonra uyuyorlar, bizde televizyonun karşısında öyle onları rahatsız etmeden sus pus oturuyoruz.

Ne yapacağız ki?

Neler yapılmazki beyefendi.

Çocuklarınızla yemek yersiniz, portakal soyar kuruyemiş yersiniz, tombala kartlarında birinci çinko, hatta ikinci, ardından tombala yaparsınız. Ben hala en güzel yılbaşılarımın ailemle oynadığım tombala kartlarında saklı kaldığına inanırım. Bırakın sizin çocuklarınızdan hatıra birikimde birkaç güzel yılbaşı hatırası olsun. Şimdilerde bile bayramlar ve yeni yıllar tatil anlayışı içinde heba oluyorken, onların yaşında bitmiş olacak tam bir tatil düşüncesi eğlence çılgınlığı halini alacak.

Yılbaşında yatılı misafir neyin nesi?

Yılbaşı sadece misafirlere hoş geldin demeye mi geliyor?

Evsahibinin suçu ne? Yemek yap, sofra kur, kaldır, çaylar, kahveler!

Vah yeni yıl vah. Birde nasıl girersen öyle yeni geçirirsin geyiği var. Dikkat edin geyiği var diyorum, bozulan bir çok değerlerimizin arasına türkçemizde girdiğinden ve asla anlamadığımdan işin içinden çıkılmadığı zamanlarda geyiğin ne alaka olduğundan hiçbir şey anlamadım ama olsun, bende kullanırım.

Çocuklarınız başka yerdeler, üstelik üniversitedeler ve yeni yılda sizin yanınıza gelmek istiylar. Siz diyorsunuzki iki gün için günah değilmi o kadar paraya! Değil. Elbette değil. Süre değildirki önemli olan. Kaliteli zamandır. Akılda kalınan anlardır, beğenilen, gülünen mutlu olunandır kıymetli zamanlardır. Bırakın gelsinler, size annelerine kardeşlerine sarılsınlar, ister bir gece ister iki gece evdeki aile havasını solusunlar. Zordur talabe olmak, zordur yalnızlık. Kuvvetlensinler, enerjilerini yüklesinler ve gitsinler. Ha onlar gidince siz biraz daha kredi kartlarına yüklenin olsun…

Kaynınla küssün yeni yılını kutlamak için ta yurt dışlarından geleceklerde sende evinin kapılarını açmayacaksın… Olurmu hiç öyle şey. Biz İslamız, bizde küskünlük olmaz, bizde evimize gelene kapı açmamak olmaz, bizde güler yüz göstermemek olmaz. Biz onun için dinlerin en güzelindeyiz, biz onun içindirki övünürüz. Elhamdülillah Müslümanız deriz. Gelenler yabancınız değil, akrabanız. Çocuklarınızın dayıları, bırakın eşinizin ağabeyi olmasını çocuklarınız öz be öz dayıları onları davet etme çocuklarınızında hakkı. Bu ev sadece siz kazanıyorsunuz diye sizin hakkınız değildir. Aile bütündür, her konuda olduğu gibi, misafir ağırlamakta da…

Siz erkek arkadaşlarınızla yurt dışına erkek erkeğe yeni yıl kutlamasına mı gideceksiniz. Ha eşinizinde mutfağından hiçbir şeyi eksik etmediniz, sizin ananız, babanız bacanızda eşinizin yanında! Hay Allah Razı olsun. Ben sizin kadar ince düşüneni görmedim. Siz kendinize ne yapıyorsunuz ki. Erkek erkeğe, eğlencenin bol olduğu bir yere gidiyorsunuz! Allah acısın size…

Ah sevgili okurlarım…

Ben hangi birini yazayım.

Yüzlerce kelimesinin rakamsal özelliği az kalır bana gelen maillerden. Bu güzel olarak düşündüğümüz yeni yıl öncesi yazımda acılarla dolu olanları yazmak istemedim. İnanın onları hatıra biriktirmeye saklıyorum. Olamaz böyle yaşanmışlıklar.

Ben diyorumki:

YENİ YIL HEPİMİZE SAĞLIK GETİRSİN EN ÖNEMLİSİ; ÇOCUKLARIMIZIN, KENDİMİZİN, YAKINLARIMIZIN SEVDİKLERİMİZİN SAĞLIKLI OLMALARI.

KISMETİMİZ BOL OLSUN. AMA İŞİMİZ ÇOK OLSUN KISMETİMİZ ÖYLESİNE BOL OLSUN, DURDUĞUMUZ YERDE PARANIN BİZE GELMEYECEĞİNİ ARTIK KABUL EDELİM.

KİN DUYDUKLARIMIZI UNUTALIM, KÜS OLDUKLARIMIZI DİKKATE ALALIM.

HATA YAPMAK BİZ İNSANLAR İÇİN. BAŞKA TÜRLÜ İNSAN DEĞİL EVLİYA OLURDUK.

AFFETMEYİ BİLİRSEK BELKİ BİZLERDE BİRAZ OLSUN GÜZELLİKLER KAZANMIŞ OLURUZ.

BÜYÜKLERİMİZİ ASLA İHMAL ETMEYELİM AMA BÜYÜKLERİMİZİ İHMAL ETMEYECEĞİZ DERKEN KÜÇÜKLERİMİZİ DE PERİŞAN ETMEYELİM.

YENİ YILDA SEVMEYİ ÖĞRENELİM.

ÇOK SEVELİM, ÇOK GÜLELİM.

YENİ YIL GÜZELLİKLERİYLE, AŞKIYLA, SABRIYLA, SAĞLIĞI İLE BOLLUĞU İLE GELSİN…

Nazan Şara Şatana

Nazan Şara Şatana

Ben gazeteciydim. Günaydın gazetesi, Ankara bürosunda Bekir Coşkun’un istihbarat şefi olarak görev yaptığı yıllarda; Meclis, Adliye, TRT ve magazin muhabiri olarak görev yaptım. Günaydın gazetesi haricinde, Merhaba, Haftanın Sesi gazetelerinde de yine muhabir olarak çalıştım. Gazetecilik yıllarım turizme geçerek sona erdi. Pamfilya Turizm acentesinden sonra, birçok beş yıldızlı tesislerde (Öger bünyesinde ve başka önemli tesislerde) üst düzey yöneticisi olarak görev yaptım. Halen Genel Müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. Sekiz kitabım yayınlandı. Asar şamil Ve Rus terzi, Şarkın Modern Gelini Şehribahar, Zeus’un Aşkları, Otel I, Otel II, Hekim Ali Suavi Efendi, Havada Kekik Kokusu Vardı, Herkül 2006 da yayımlanan Asar Şamil Ve Rus Terzi, Havada Kekik Kokusu Vardı ve Şarkın Modern Gelini adlı kitaplarım T.B.M.M. Meclis Kütüphanesindeki yerini almıştır. Yeni yayınlanacak kitaplarım; Belkıs Akkale’nin hayatı roman tadında – Belkıs - Şimdi Yağmur Yağacak, Topkapı Şifresi, Taşlar, Mihrace, İstanbul – İstanbul. Ayrıca yayına hazır senaryolarm ve müzikallerim mevcuttur. Evlat TV filmim TGRT de yayınlandı. Birçok senaryom dizi olması için televizyon kanallarında beklemektedir. Bir senaryom ise dizi olarak yayınlanması için TRT1’de hazırlıklarda.

See Full Bio