Deneme Bonusu Veren

Slot Siteleri: Hayalleri Gerçekleştiriyor

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Öğle uykusu oruç tutanlara sağlık ve dinçlik veriyor

Yayınlanma:
ABONE OL

Bu yıl Ramazan aynının Ağustos sıcakları ve uzun günlere denk gelmesi, oruç tutan kişilerin çok dikkatli olmasını gerektiriyor. Sahur ve iftarda alınan besinler, oruç tutulan saatlerde kişinin sağlık durumunu, motivasyonunu ve günlük performansını etkiliyor. Gün boyu çalışma durumunda olan kişilerin bulundukları ortam, çalışma şekli, giydikleri kıyafet ve uyku düzeni oruç tutma sürecini kolaylaştıran ya da zorlaştıran faktörler arasında yer alıyor. Bu tür etkenlerle devam eden oruç günlerinde sağlıklı kalabilmek oldukça zor gibi gözükse de, aslında kişinin dikkat edeceği birkaç nokta ile sağlığını koruma altında tutması mümkün görünüyor.

Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı, ağustos sıcaklarıyla birleşen oruç günlerinde dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi verdi.

Uzun Ramazan günleri metabolizmayı olumsuz etkiliyor

Yaz sıcaklıklarının iyice hissedilmeye başlandığı bu günlerde sıcaklıkların etkisi ile oruç tutmak elbette bu süreci iki kat daha zorlaşır. Sıcakların etkisi ile oruç tutan kişiler sağlık açısından bazı olumsuzluklar yaşayabilmektedir. Uzun süren açlık süreçleri sağlıklı kişide ciddi bir sağlık problemi oluşturmasa da kişinin metabolizmasını olumsuz etkileyebilir. Örneğin uzun süren açlık süreçleri sonucunda sağlıklı bir kişinin metabolizmasında bile oluşabilecek durumları şöyle sıralayabiliriz:

  • Kandaki trigliseridler artar,
  • Kan şekeri düşer,
  • Dikkat azalır,
  • Kan basıncı düşer ya da yükselir,
  • Atletik performans azalır
  • Halsizlik olur,
  • İş verimi azalır.

Ramazan’da öğle uykusu kan şekerinin düşmesini engeller

Oruç tutulan günlerde kişilerde gün içerisinde “uyuma isteği” oluşması da doğaldır. Açlığın hissiyle kan şekeri düştüğünden kişide uyuklama halleri yaşanabilmektedir. Kan şekerinin düşmesi ile kişide halsizlik, hatta sinirlilik görülebilir. Kan şekerinin düşmesini engelleyebilmek için sahurda lifli gıdalara yer verilmesi bir önlem olabilir. Kan şekerinin düşmesinin engellenmesi ile gün içerisinde uyuklama hallerinin de önüne geçilmiş olunacaktır. Sahur ve iftarda tükettiği Ağır, yağlı, acılı ve baharatlı yemekler de uykusunu kaçırabileceğinden dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Mümkünse kısa sürelerle vücudunuzu ve zihninizi kısa öğle uykusuyla dinlendirmek gerekir.

Kronik hastalıklar oruca engeldir!

Ramazan günlerinin, açlık yaşamadan ve sağlıkla geçirilmesi düşüncesi elbette herkesin hoşuna gidecektir. Sağlıklı erişkinler hiçbir sağlık problemi yaşamadan rahatça oruç tutabilirler. Ancak bir takım sağlık problemleri, kronik rahatsızlıkları olan kişilerin bu süreçte yaşayabileceği olumsuzluklar daha da artabileceğinden, oruçlu olduğu günleri çok sıkıntılı geçirebilmektedirler. Hipertansiyon, diyabet, kalp, karaciğer ve böbrek hastalığı olanların ya da epilepsi, migren, mide, duodenum ülseri, kanser gibi kronik hastalığı olanların, oruç tutması sakıncalıdır. Çünkü saydığımız tüm bu hastalıklar, genelde diyeti, sık ve az yemek yemeği gerektiren  ve düzenli ilaç kullanımın  söz konusu olduğu durumlardır. Bu yüzden oruç tutmaları sağlıkları açısından sakıncalı gözükmektedir. Gün içerisinde ilaç kullanımının saatlerinde değişiklik yaparak oruç tutmayı düşünen hastaların mutlaka doktorlarına danışması, en azından doktor kontrolünde, doktorların izni ile bu dini görevlerini yerine getirmelidirler Çünkü bu tür sağlık problemleri yaşayan kişilerin oruç tutması var olan hastalığının seyrini kötü etkileyebilir; hatta tedavisini sonuçlarını olumsuz olarak verebilir.

Taş hastaları iftardan sahura kadar bol sıvı almalı

Taş hastalığına yatkın olan kişilerde, böbrek taşı oluşma riskinin artması gibi sağlık problemleri oruç tuttuğu dönemlerde olabilmektedir. Bu nedenle taş hastalığına yatkın olan kişilerin, iftardan sahura kadar bol sıvı alımına dikkat etmesi gerekmektedir. Hamilelerin, çocukların, ağır işlerde veya aşırı dikkat gerektiren işlerde çalışanların oruç tutması kesinlikle önerilmemektedir. Ağır işlerde çalışanların açlık sürecinden kaynaklanabilen dikkat dağınıklığı ile iş kazalarının olması kaçınılmaz olabilmektedir.

Reflüsü olan kişiler sahurdan hemen sonra uyumamalı!

Oruç tutarak geçirilecek ramazan günlerinde gün içinde yemek yenilemediği ve ramazan ruhunu en iyi şekilde hissedebilmesi için sahur ve iftardaki yemeklere ayrı bir özen gösterilir. Sahur normal kahvaltıdan, iftar ise akşam yemeğinden daha zengin hazırlanır; bu nedenle Ramazan ayı ile birlikte beslenme alışkanlıklarında da büyük değişiklikler olur. Ancak gün boyu süren açlığın etkisiyle iftarda boş mideye birden yüklenmek ya da sahurda acıkmamak için aşırı ve dengesiz beslenme yapmak doğru değildir. Bunlar bu süreç içinde yapılan en büyük hatalardan birkaçıdır. Her zaman önerildiği gibi Ramazan ayında da amaç, yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmektir. Sahurdan sonra genelde yatıldığı için hafif gıdalar tüketilmelidir. Tuzlu ve yağlı yiyeceklerden sakınılmalı; lifli gıdalar ve sıvı alımına özen gösterilmelidir. Sahur sonrası yatıldığında baş yüksekte olmalıdır. Bu durum özellikle reflü rahatsızlığı olan kişilerin dikkat etmesi gereken bir durumdur. Mümkünse başta reflü hastalığı gibi sorunları olan kişiler sahur sonrası yatmamalıdırlar. İftarda ise, önce hafif bir çorba ile oruç açılmalı, namaz kılınacaksa kılınıp namazdan sonra iftar yemeğine yine devam edilmelidir. İftar yapıldıktan sonra tokluğun hissiyle oluşabilecek uyku en az yemekten 2 saat sonra olmalıdır. Oruç tutarken tamamen hareketsiz kalmak da doğru değildir. Hafif egzersizler ya da ayaklara yürüme egzersizi yaptırılarak kan dolaşımını kolaylaştırabilirler.

Uyku kalitesi oruç bitince normale döner

Ramazanda sahura kalkmak başta çalışanlar açısından uyku sürelerinin kısalmasına ve uyku düzeninin değişmesine sebep olacaktır. Uyku düzeninin değişmesi kişilerde, bazı hormonların ritminin( ACTH ve Melatonin gibi) bozulmasına olanak sağlar. Uyku problemlerinin oluşması ve uyku problemlerinin etkisiyle günlük yaşantılarında uyum konularında sorun yaşamaları kaçınılmaz olmaktadır. Oruç tutan kişiler 24 saat içindeki toplam uyku sürelerini Ramazan öncesinde olduğu gibi tutmaya çalışması uyku sürelerini dengelemek için alınabilecek bir önlemdir. Ancak uyku açısından yaşanan bu tür problemler kalıcı bir bozukluk oluşturmadığından; uyku kalitesi oruç bittikten bir süre sonra normale döner.

Oruçluyken soğuk su ile duş alın gün içinde dışarı çıkmayın

Oruçlu iken zaten sıvı alımı yapılamayacağı için sıcak ortamlarda bulunmak, terlemeyi artırarak vücutta var olan suyun da kaybedilmesine ve  buna bağlı olarak susuzluk hissedilmesine sebep olacaktır. Bunun sonucu olarak kanın akışkanlığı azalıp  risk grubunda olanlarda damar tıkanıklığı yaşanabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında kalp ve damar hastalığı, diyabet, hipertansiyon yakınması olanların oruç tutması sakıncalı olmaktadır. Bunun için aşırı güneşli ve sıcak havalarda sağlıklı kişilerin bile mümkün olduğunca dışarı çıkmaması önerilmektedir. Ancak açık havada çalışmak zorunda kalanlar olacağından. Bu kişilerin açık renkli, bol, pamuklu giysiler giymesi, geniş kenarlı şapka kullanması, baş ve yüzlerini sık sık soğuk suyla yıkaması ve imkânı olanların gün içinde duşa girmesi alabilecekleri birkaç önlem olabilir.

İlgili Haberler

Genel
20 Nisan 2024
KİRA ANLAŞMAZLIKLARININ YÜZDE 80’İ DAVAYA DÖNÜŞÜYOR

Ev sahipleri ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması için hayata geçirilen arabuluculuk sistemiyle Anadolu illerindeki anlaşmazlıkların yaklaşık yüzde 60’ı çözüme kavuşturulurken, büyük şehirlerde bu oranın yüzde 20’lerde kaldığı görülüyor.   Büyük şehirlerdeki kira anlaşmazlıklarının yüzde 80’i davaya dönüşmeye devam ediyor. İLGİLİ HABER Başkan Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik Eskrim Dünya Şampiyonu oldu Türkiye’de özellikle son […]

Eğitim
20 Nisan 2024
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde Bağımlılık Üzerine Söyleşi

Ülkemiz Bağımlılıkla Mücadele Seferberliği kapsamında, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde uyuşturucu kullanımı, bağımlılığı ve tedavi yöntemleri konularında Prof. Dr. Nevzat TARHAN ile birlikte Kurum Psikologu Nurdan EYÜPREİSOĞLU’nun moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide Prof. Dr. Nevzat TARHAN,  bağımlılık nedir, kişiyi madde kullanmaya iten nedenler nelerdir, bağımlı bir bireyin tedavisi nasıl olmalıdır, bağımlı bir birey ile nasıl […]

Belediye
20 Nisan 2024
Dünyanın Çocukları “Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali” için İBB’de buluştu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 farklı ülkeden ‘Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali’ için İstanbul’a gelen çocukları, Saraçhane’deki tarihi Meclis Salonu’nda ağırladı. İmamoğlu, aralarında Filistin ve Ukrayna’dan gelen çocukların da bulunduğu katılımcılara, “Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan savaşların, acıların son bulması, Atatürk’ün dediği gibi, yurtta ve dünyada barışın egemen olması için, çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var. Dilerim, […]

Çocuk
20 Nisan 2024
Çevreci ve Sanat Sever Öğrencilerin Yaratıcı Çalışmaları 3. Kez Müze Gazhane’de!

 İTÜ GVO Beylerbeyi Yerleşkesi öğrencilerinin geleneksel olarak gerçekleştirdiği Yıl Sonu Resim Sergisi bu yıl üçüncü kez 23 Nisan – 14 Mayıs tarihlerinde Müze Gazhane’de yapılacak. Sergideki çalışmaların bir kısmı ‘’ileri dönüşüm’’ temasına odaklanıyor. Öğrencilerin yaratıcı güçlerini dünyanın geleceği için ortaya koydukları sergi izleyicileri düşündürürken, yaşam ve tüketim alışkanlıklarını sorgulamaları için de ilham verecek. Dünya Bankası’nın […]