Ne Kahpe ‘Eylül’leri Unuttuk, Ne De Aziz Şehitlerimizi..

Alperenler, Sultanbeyli Alperen Ocakları İlçe Başkanlığı tarafından Öz Yılmazlar Düğün Salonu’nda düzenlenen geniş katılımlı iftar yemeği ikramında bir araya geldiler.

Düzenlenen İftar İkramına, çok sayıda davetlinin yanı sıra geçmiş dönem BBP Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Necdet KAYA, Sultanbeyli Alperen Ocakları Başkanı Şahin POLAT ve Yönetim Kurulu mensupları katıldı.

İftarın ardından bir konuşma yapan Alperen Ocakları Sultanbeyli ilçe Başkanı Şahin POLAT; “12 Eylül darbesinin 29. yıldönümünde ebu çehil devrinin Eylül uzantısında asılarak şehit edilen Mustafa Pehlivanoğlu / Ankara 7.Ekim.1980- Ahmet Kerse / Gaziantep 31.Ocak 1983- Selçuk Duracık / Manisa 5.Haziran.1983- Halil Esendağ / Manisa 5.Haziran.1983– Ali Bülent Orkan / Samsun 13.Ağustos.1982– Cengiz Baktemur / Malatya 2.Mayıs.1982– Fikri Arıkan/Çorum 27.Mart.1982- Cevdet Karakaş/ Elazığ 4.Haziran.1981
– İsmet Şahin / Trabzon 20.Ağustos.1981

ve cezaevlerinde çeşitli işkencelere maruz kalarak hayatını kaybeden, susurlukta trafik kazasında hayatını kaybeden Abdullah Çatlı ve şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu başta olmak üzere bu vatan için canını ortaya koyan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Birçok güzellikleri bağrında bulunduran Ramazan ayı aynı zamanda sevgi ve kardeşliğin pekiştiği, bereket ve mağfiretin doruğa ulaştığı mübarek bir aydır. Bugün tertip ettiğimiz iftar programında siz değerli dava arkadaşlarımla bir arada olmaktan büyük mutluluk duydum” dedi.

Düzenlenen iftar ikramı toplu olarak yapılan duanın ardından sona erdi.
İftardan sonra 12 Eylül programına doğru hareket edildi

Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanlığı tarafından hazırlıklarına günler önce başlanılan tarihi “12 Eylül Ülkü Şehitleri ve Şehit Lider Muhsin YAZICIOĞLU’nu anma gecesi” salona sığmayan büyük bir katılım eşliğinde Çemberlitaş Fırat Kültür Merkezi’nde başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Şehit Lider Merhum Muhsin YAZICIOĞLU’nun eşi Gülafer YAZICIOĞLU ve Kızı Firuze YAZICIOĞLU başta olmak üzere, BBP Genel Başkanı Yalçın TOPÇU, Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah GÜRGÜR ve Genel Merkez Yöneticileri, BBP Gen. Bşk. Yrd. Hakkı ÖZNUR, BBP Kurucularından ve Çorum Eski Milletvekili Hasan ÇAĞLAYAN, Bu hareketin geçmiş dönemde çilesini çekmiş Ökkeş ŞENDİLLER ve Nevzat YANMAZ Başkanlar, Eski Nizam-ı Alem Ocakları Genel Başkanı Tuna KOÇ, Sivas Belediye Başkanı Doğan ÜRGÜP, Abdullah ÇATLI’ nın kızı Gökçen ÇATLI, Dönemin çilesini çekmiş değerli büyükler ve temsilcileri, BBP İlçe Başkanları, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen BBP’ li ve Alperen Ocakları İl – İlçe Temsilcileri, Doğu Türkistan Vakfı Temsilcileri, İstanbul’da bulunan Çeçen Dernekleri Temsilcileri, Birçok sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri tarihi programa katılım sağladılar.

Gerçekleşen programda başta Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL olmak üzere bir çok kişinin yoğun programlarından dolayı mazeretlerini bildirip katılamadıklarını belirttikleri tebrik mesajları okundu.

Sunuculuğunu Enes SEBA’nın yaptığı program İ’la-yı Kelimetullah için Nizam-ı Alem davası uğruna can vermiş tüm şehitler için saygı duruşu ve istiklal marşımızın hep bir ağızdan coşkuyla okunmasının ardından başlangıç yaparak Hüseyin YURDAKUL Hoca’nın sunduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Türkçe meali ile devam etti.

Gerçekleşen programda BBP İstanbul İl Başkanı Bayram KARACAN, Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Mustafa KAYATUZU, Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah GÜRGÜR’ ün gecenin önemini anlatan konuşmalarıyla devam etti.

Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Mustafa KAYATUZU yoğun sloganlarla eşliğinde gerçekleştirdiği konuşmasında; “Bugün yaşadığımız acıların önemli nedenlerinden biri 12 Eylül darbesidir ve tartışılmaz bir şekilde kabul edilmektedir ki PKK terör örgütü bu darbesinin ürünüdür. Türkiye’yi 8 eyalete bölme fikri 12 Eylül Cuntasının başı Kenan Evren tarafından ortaya atılmıştır. Bu ihanet planı bilindiği gibi 2007 yılında Marmaris’ten çıkmamıştır. Bu plan 1983 yılında Cunta tarafından gündeme getirilmiştir. Bölge valililiklerinin güçlendirilmesi ve Ankara’nın önemli yetkilerinin bölge valiliklerine devredilmesi esasına dayanan bu ihanet planı ile PKK’nın eylem yapmaya başladığı zamanın birbirine denk gelmesi oldukça düşündürücüdür.

Türk-İslam davasının Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun şahadeti Ülkemizde ve Türk-İslam dünyasında en kötü şeylerin başlangıcıdır. Liderimiz Şehit Muhsin Yazıcıoğlu bu toprakların en büyük direnç noktasıydı… Hepimiz inanıyoruz ki onun şahadeti ile birlikte karanlık odakların işleri daha kolaylaşmıştır. Hepimiz inanıyoruz ki onun yokluğu ile Filistin daha çok acı çekecektir, Çeçenistan daha çok ağlayacak ve kısacası Türk-islam dünyasında kan fazlasıyla akmaya devam edecektir.

Liderimizin hayatını kaybettiği 25 Mart 2009 Türk-İslam tarihinin en karanlık günüdür. Onlarca soru cevapsız kalmıştır. Arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalar ile kaza yerinin bir kilometrekarede olduğunun birçok devlet kurumu tarafından bilindiğidir. Buna rağmen neden üç gün enkaza ulaşmak için beklenildiğini açıklayabilmek mümkün değildir. Bunun sorumlusu kimdir bilmek istiyoruz? Bu ve benzeri karanlık noktalar aydınlanmadıkça hiç kimse bu mesele karşısında hukuki haklarımızı kullanmayacağımızı beklemesin, hiç kimse Muhsin Yazıcıoğlu öldü Alperenler acısını zamanla unutur bu defteri kapatır sanmasın… Alperenlerin bu meseleyi aydınlatma iradeleri her türlü karanlık odaktan çok daha güçlüdür…

Mazlumlar sevinsin artık. Kan ve gözyaşına boğulan topraklarımız ümidini kaybetmesin… Filistinli mavi emzikli çocuğa selam olsun… Doğu Türkistan’a selam olsun… Dahası bütün Mazlumlar duysun “Muhsinler Ölmez, Muhsinler Ölmez” dedi.

İl Ocak Başkanı Mustafa KAYATUZU konuşmasının sonunda sözlerini özetleyerek son sözü Şehit Lider Muhsin YAZICIOĞLU’ nun muhteşem konuşmasının olduğu (Biz inandığımızı yaptık! İnandığımızı yapmaya devam ediyoruz! Ne yaptıysak inanarak yaptık! Ne yaptıysak onlar inandığımızdır! Yanlış da yapmış olabiliriz! Eksik de yapmış olabiliriz! Zamansız da yapmış olabiliriz! Ama şuna inanın ne yaptıysam inanarak yaptım! İnandığım o olduğu için yaptım! Öyle yaptım! ) dinletisini slâyt eşliğinde salona sunumuyla sona erdirdi

Alperenlerin coşkulu sloganları eşliğinde konuşmasını gerçekleştiren Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah GÜRGÜR; “Türkiye’nin en bağımsız, en yerli, İslam dünyasının en idealist gençliği olan Alperen Ocakları bugüne kadar gelmiş olduğu noktaya alın teriyle, imanıyla, ihlâsıyla, duasıyla, dik duruşuyla, Anasının gözyaşıyla gelmiştir. Cefakâr anaların kahraman evlatları Alperen Gençlik kendisini hakkıyla ifade ederek bugünkü başarı hikâyelerine imzalarını atmaktadırlar. Bu samimiyetimizi ve gayretimizi,belirli bir sistematik dâhilinde net bir duruşla ve hiyerarşiyle, her dem yeniden doğarız bir kez daha yeniden dersek ben inanıyorum ki Türkiye’nin muktedir iktidarına kavuşmak elde değildir.

Rahmetli Şehit Liderin cenaze merasiminden sonra, kütüphaneler dolusu kitap okumuş, entellektüel ortamlarda zamanını geçiren bir takım insanlar bir baktık ki Alperen Gençliği antidemokratik uygulamalara zemin hazırladığı gibi hukuki bir dayanak noktası olmayan bir suçlamayla gündeme getirdiler. Buradan onlara soruyorum: 12 Eylül’de anti-demokratik uygulamaların bedelini; canlarıyla, mallarıyla, evde yalnız kalan analarıyla, gözü yaşlı kalan eş ve çocuklarıyla, ödeyen bu hareket değilmiydi? ” dedi.

Selamlama konuşmalarının ardından İstanbul Alperen Ocakları İnternet İletişim ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından hazırlanan, 12 Eylül günlerini anlatan slâyt sunumu gerçekleştirildi. Slâyt sunumunun ardından programın 12 Eylül Ülkü Şehitlerini anma bölümündeki konuşmacılar, BBP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı ÖZNUR ve Hasan ÇAĞLAYAN sunumlarını gerçekleştirdi.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı ÖZNUR; “12 Eylül döneminde CIA patentli psikolojik savaş bütün yönleriyle uygulandı. C–5 gibi işkence hanelerde Pol-Derli polisler, sıkıyönetimde görevli solcu askerler tarafından insanlık dışı işkenceler ve büyük zulümler yapılmış, büyük acılar çekilmiştir. Bugün herkese düşen tarihi görev, demokratik ve özgür bir Türkiye için darbecilerin, cuntacıların, işkencecilerin üzerine gitmek ve hesap sormaktır.

12 Eylül faşist darbesinin ardından darağaçları gördük, işkenceler gördük, hücreler gördük ama asla Allah davasından vazgeçmedik. Bir tarafta şehit Liderimiz, bir tarafta ise 1968’den bugüne kadar Allah davası için mücadele eden şehitler alayı; Ruhi KILIÇKIRAN, Dursun ÖNKUZU, Gün SAZAK, Halil ESENDAĞ, Selçuk DURACIK, Yusuf İMAMOĞLU… Onlar vatanın ha ekmeğini yemişim ha kurşunu diyerek 17’inde 18’inde Anadolu topraklarında Emperyalizme karşı verilen mücadele sonucu toprağa düştüler, binlerce arkadaşımız ‘Kanımız Aksada Zafer İslam’ın’ diyerek şehit oldu.

12 Eylül darbesin yapıldığı zaman cuntanın şefi Kenan Evren ne diyordu? Barış için yaptık!, Karışıklık son bulsun diye yaptık!, Ülkeye huzuru getirmek için yaptık! Diyordu… Ne oldu? 12 Eylül bu ülkeye daha fazla kaos, daha fazla çatışma getirdi. 1984’ten günümüze kadar Amerika’nın maşası PKK terör örgütü 25 yılda 10000’e yakın vatan evladımızı şehit etti. Hani bu ülkeye barış ve huzur gelecekti.

12 Eylül darbesini yapanlar tarihin karanlığına yerlerini alırlarken, Kahraman Şehit Muhsin YAZICIOĞLU ve Ülkü Erleri milletimizin gönlünde yerlerini almışlardır” dedi.

Hasan ÇAĞLAYAN ise 12 Eylül ve sonrası dönemi anlattığı etkileyici konuşmasında; “ 12 Eylül öncesi bu ülke için karanlık ve kötü günler olmuştur. Sağdan böldüler, soldan böldüler her gün onlarca insanı birbirine kırdırdılar. Bugün o günleri hatırladığımızda inanın tüylerimiz diken diken oluyor. Yüzlerce yiğit evladını şehit veren bu hareket, bu camia Allah’a şükürler olsun ki geriye dönülüp bakıldığında alnının akıyla bugüne kadar gelmiştir” dedi.

12 Eylül döneminin anlatım konuşmalarının ardından merakla beklenen BBP kurucu Üyeleri arasında yer alan ve Gözyaşı Geceleri’nin vazgeçilmez ismi Haşim AKTEN’in sunduğu Kahpe 12 Eylül günlerinin anlatıldığı muhteşem tiyatro gösteri büyük bir beğeni ve gözyaşları eşliğinde izlendi.

Tiyatro gösterisinin ardından 12 Eylül döneminin çilesini çekmiş kişilere plaket takdim edildi. Bir çok değerli isime plaket verildiği gecede; BBP Genel Başkanı Yalçın TOPÇU Şehit Lider Muhsin YAZICIOĞLU adına eşi Gülafer YAZICIOĞLU’na Plaketini Takdim Etti. Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah GÜRGÜR, Abdullah ÇATLI’nın adına programa katılım sağlayan kızı Gökçen ÇATLI’ya, Alperen Ocakları Genel Merkez Teşkilatlanma Başkanı Muhammed Doğan KAYA BBP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı ÖZNUR’a , Programa Haluk KIRCI’yı temsilen katılım sağlayan Avukatına İl Ocak Başkanı Mustafa KAYATUZU, BBP İstanbul İl Başkanı Bayram KARACAN Hasan ÇAĞLAYAN’a, Eski Nizam-ı Alem Ocakları Genel Başkanı Tuna KOÇ ise Hüseyin YURDAKUL Hocaya plaketlerini sundu.

Plaket sunumunun ardından devam eden program Şehit Lideri Muhsin YAZICIOĞLU’ nun anıldığı 2. bölüme geçiş yapılarak İnternet İletişim Koordinasyon Başkanlığı tarafından hazırlanan slayt sunumu gerçekleştirildi.

Slayt Sunumunun ardından Şehit Liderin Eşi Gülafer YAZICIOĞLU tarafından Şehit Liderin hayatı, Nizam-ı Alem Ocakları Eski Genel Başkanı Tuna KOÇ tarafından ise şehit Liderin ocakçı kişiliği anlatıldı.

Gerçekleşen programa sanatçı Ahmet YENİLMEZ söylediği güzel şiir renk kattı.
İlerleyen dakikalarda merakla beklenen sanatçı Osman ÖZTUNÇ sahne aldı ve salonda bulunan herkesin ayağa kalkıp gözyaşlarıyla eşlik ederek söylediği “Muhsinler Ölmez” adlı eseriyle duygusal bir atmosfer oluşmasına neden oldu.

Gerçekleşen sunumların ardından bir konuşma yapan BBP genel Başkanı Yalçın TOPÇU: “ Bugün buradan 12 Eylül Ülkü Şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Merhum Şehit Liderimizin sonsuzluğun sahibine kavuşmasının ardından bu şehadeti milat kabul edeceğimizi belirtmiştik. Arkasında bıraktığı kadrolar eksiksiz olarak buradadır. Biz yeni gelen nesillere onun davasını anlatacağız. Şehit Liderimiz Muhsin YAZICIOĞLU, dava adamlarının azaldığı günümüzde büyük önem taşımaktadır” dedi.

Gerçekleşen program gecenin ilerleyen saatlerine kadar büyük bir coşkuyla devam ederek sona erdi.

admin

See Full Bio