Slot Siteleri

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Bebeğinizi Emzirmenin Doğru Yolları

Yayınlanma:
ABONE OL
Bebeğinizi Emzirmenin Doğru Yolları

0 – 2 aylık dönemde bebekler ihtiyaçlarının anında karşılanmasını isterler. İçgüdüseldir, acıkınca ağızlarını açıp memeyi ararlar. Bebek sadece aç olduğu için değil; annesinin kucağına gitmek için de ağlar. Kendini onun yanında güvende, rahat ve iyi hisseder. Kadıköy Şifa Suadiye Polikliniği Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Günay Ermergen annelere bebeklerini daha rahat ve kolay emzirmeleri için bilgi veriyor.

Emzirme; sadece fiziksel – biyolojik beslenme değil, aynı zamanda ruhsal bir beslenmedir. Bebekle anne arasında karşılıklı duygusal bir beslenme söz konusudur. Emme sırasında anneyle bebek arasında duygusal bir alışveriş olur. Anne sütüyle beslemek, bebekle anne arasındaki psikolojik bağı güçlendirir. Bebeğinizi ilk yarım saat içinde emzirmeye başlamak ve bebeğinizle birlikte aynı odayı paylaşmak; bebeğinizle aranızda bir bağ oluşmasını sağlar. Sevgi dolu bir ilişkiyi kolaylaştırır.

En önemlisi anne ile bebek birbirlerinin sıcaklığını ve sevgilerini daha yakından hissederler. Bedensel temas ilk aylarda çok önemlidir. Bedensel temas; annenin kalp ritmi, teninin dokusu ve kokusu, sıcaklığı bebeğin yatışmasına, sakinlemesine ve kendini güvende hissetmesine yarar. Bebeğini kucağında tutan annenin sıcaklığı, gülümsemesi, rahatlığı ve gücü bebeğin rahatlamasına yardımcı olur.

Anne – bebek ilk baştaki zorluklardan sonra birbirlerine alışır ve emzirmek daha da kolaylaşır. Emzirmek rahat ve kolay olduğu gibi, güzel bir duygu da verir. Emerken yalnız bebek değil anne de çaba harcar. Annenin bebeğini emzirmek için zamana ve sessizliğe gereksinimi vardır.
Ayrıca annenin bebeğini emzirirken tüm dikkatinin bebeğine vermesi önem taşımaktadır. Emzirirken aklının ve dikkatinin farklı yerlere, düşüncelere kaymaması gerekmektedir.

Emzirirken bebeğini nasıl tuttuğu (güvenli, güvensiz, endişeli, sakin, huzurlu, huzursuz vb…) ve hangi duygularla bunu gerçekleştirdiği de önemlidir. Bebek bunu hisseder, annenin olumsuz duygularından etkilenir ve huzursuzluk yaşayabilir, bunu tepkileriyle de çevresine yansıtır.

Bu nedenle anneyle bebeğin birbirine alıştığı ilk günlerde; anne ve bebek açısından güvenli ve sakin bir ortam oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Anneyle bebeğin baş başa kalmaya ve dinlenmeye olan ihtiyaçları mutlaka karşılanmalıdır.

Kadınlar, bir dizi hormonun salgılanması sayesinde doğum yapmaya programlanmışlardır. Aynı zamanda bu hormonlar süt salgılanmasında da rol oynar.

Sütün salgılanması, bebeğin doğumundan önce başlar
Doğumun fizyolojisi ile süt salgılama fizyolojisi arasındaki bağlantılara verilebilecek birçok örnek vardır. Genel olarak memeliler, özel olarak da kadınlar endorfin adı verilen ağrı kesici maddeler salgılayarak doğum sancısını kontrol ederler. Bu endorfinlerin, süt salgılanmasında ki anahtar hormon olan prolaktinin salgılanmasını uyardığı bilinmektedir.

Aynı hormon – oksitosin – doğum sırasında rahmin kasılmasının yanı sıra, annenin bebeğini emzirdiğinde süt salgılama refleksi esnasında memenin kasılması için gereklidir.

İsveç’te yapılan bir çalışma, oksitosinin etkili olabilmesi için sık kasılmalarla salgılanması gerektiği göz önüne alınarak bu soruya yanıtlar sunmaktadır. Bebek anneyi emmeye başladığında da süt salgılama ve hormonlar harekete geçebilmektedir.

Genel olarak yeni doğmuş insan yavrusu ilk kez memeyi bulabildiğinde, annenin ve bebeğin davranışının doğum kasılmaları ve doğum esnasında salgılanan sayısız hormondan etkilendiğini söylemek mümkündür. Doğum sürecinde anne – bebek tarafından salgılanan farklı hormonlar hala mevcuttur veya doğumu izleyen saatlerde geri çekilmişlerdir. Bu hormonların hepsi de anne – bebek arasındaki etkileşimde ve böylece de süt salgılanmasının başlatılmasında da belirleyici bir rol oynamaktadır.

Süt vermeye başlamak, sezaryen doğumla normal doğum için aynı değildir. Vajinal yolla ilaçsız doğumun ardından emzirme daha kolay gerçekleşiyor; çünkü anne daha rahat hareket edebilir, anne bebeğe daha hızlı adapte olur ve sütü daha erken gelir. Anneyle bebeğin birbiriyle teması daha rahat ve güvenli başlıyor. Sezaryenin ardından ise anne ve bebek daha fazla yardıma gereksinim duyar. Kadınlar bebeklerini kendilerine verecek, yastıkları düzeltecek ve bebeğini yerleştirecek birine ihtiyaç duyarlar. Bebeği getiren yardımcı annenin rahat etmesine ve diğer memeden emzirmek için dönmesine yardımcı olabilir. Sezaryenle doğum yapmış annelerin sütü de hemen gelmekte ve 3 – 4 gün sonra daha aktif hale geçmektedir. İlk günlerin ardından anneler daha fazla cesaret kazanır kendileri için en rahat emzirme pozisyonlarını denerler.

Burada hatırlanması gereken, her annenin sütü gelir. Doğa kadınları buna göre en iyi şekilde programlamıştır. Anneler ilk günlerde çeşitli nedenlerle gerginlik, kaygı ve güvensizlik yaşayabiliyor. Bu durumda sütün azalmasına, bebeğin emmeyi reddetmesine, isteksizlik göstermesine hatta karşılıklı bir güç savaşına, öfkeye yol açabiliyor. Bu süre uzarsa sağlıklı ve güvenli bir anne – bebek ilişkisinin tekrar sağlanması için bir uzmandan yardım alınmasında fayda vardır. Bu dönemde kurulan sağlıklı, güvenli anne – bebek ilişkisi aynı zamanda bebeğin gelecekteki ilişkilerinde de belirleyici rol oynadığından anne – baba tarafından dikkate alınmalıdır.

İlk emzirmelerde nelere dikkat edilmelidir:
• Sakin ve sessiz bir ortam sağlanması
• Annenin kendini sakin, huzurlu ve güvenli hissetmesi
• Yapabilirim ve bu donanıma sahibim bilgisi ve duygusu
• Emzirmede uygun pozisyonun belirlenmesi, gerekirse uzman ebe, hemşire ya da doktordan yardım alınması

Emzirmenin püf noktaları
• Emzirme birçok durumda başarılı olacaktır
• Annenin kendini iyi hissetmesi
• Bebeğin memeyi etkili biçimde emecek şekilde yerleştirilmesi
• Bebeğin istediği kadar sık ve istediği süre emzirilmesi
• Çevrenin destek olması

İlgili Haberler

Genel
20 Nisan 2024
KİRA ANLAŞMAZLIKLARININ YÜZDE 80’İ DAVAYA DÖNÜŞÜYOR

Ev sahipleri ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması için hayata geçirilen arabuluculuk sistemiyle Anadolu illerindeki anlaşmazlıkların yaklaşık yüzde 60’ı çözüme kavuşturulurken, büyük şehirlerde bu oranın yüzde 20’lerde kaldığı görülüyor.   Büyük şehirlerdeki kira anlaşmazlıklarının yüzde 80’i davaya dönüşmeye devam ediyor. İLGİLİ HABER Başkan Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik Eskrim Dünya Şampiyonu oldu Türkiye’de özellikle son […]

Eğitim
20 Nisan 2024
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde Bağımlılık Üzerine Söyleşi

Ülkemiz Bağımlılıkla Mücadele Seferberliği kapsamında, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde uyuşturucu kullanımı, bağımlılığı ve tedavi yöntemleri konularında Prof. Dr. Nevzat TARHAN ile birlikte Kurum Psikologu Nurdan EYÜPREİSOĞLU’nun moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide Prof. Dr. Nevzat TARHAN,  bağımlılık nedir, kişiyi madde kullanmaya iten nedenler nelerdir, bağımlı bir bireyin tedavisi nasıl olmalıdır, bağımlı bir birey ile nasıl […]

Belediye
20 Nisan 2024
Dünyanın Çocukları “Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali” için İBB’de buluştu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 farklı ülkeden ‘Uluslararası 23 Nisan Çocuk Festivali’ için İstanbul’a gelen çocukları, Saraçhane’deki tarihi Meclis Salonu’nda ağırladı. İmamoğlu, aralarında Filistin ve Ukrayna’dan gelen çocukların da bulunduğu katılımcılara, “Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan savaşların, acıların son bulması, Atatürk’ün dediği gibi, yurtta ve dünyada barışın egemen olması için, çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var. Dilerim, […]

Çocuk
20 Nisan 2024
Çevreci ve Sanat Sever Öğrencilerin Yaratıcı Çalışmaları 3. Kez Müze Gazhane’de!

 İTÜ GVO Beylerbeyi Yerleşkesi öğrencilerinin geleneksel olarak gerçekleştirdiği Yıl Sonu Resim Sergisi bu yıl üçüncü kez 23 Nisan – 14 Mayıs tarihlerinde Müze Gazhane’de yapılacak. Sergideki çalışmaların bir kısmı ‘’ileri dönüşüm’’ temasına odaklanıyor. Öğrencilerin yaratıcı güçlerini dünyanın geleceği için ortaya koydukları sergi izleyicileri düşündürürken, yaşam ve tüketim alışkanlıklarını sorgulamaları için de ilham verecek. Dünya Bankası’nın […]