PG Slot Giriş Siteleri Slot Demo Online

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Öz; “Sayın Başbakan, Cevizli Tekel’i personeliyle istiyorum!”

Yayınlanma:
ABONE OL

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 2. Büyükkent Bölge Temsilciliği tarafından Kartal Hasan Âli Yücel Kültür Merkezinde “Özelleştirilen Kamu Varlıklarının Geleceği ve Cevizli Tekel Alanı” konulu forum düzenlendi.

Forumun açılış konuşmasını yapan Kartal Belediye Başkanı  Op. Dr. Altınok ÖZ, Başbakan’a seslendi. Kartal Belediye Başkanı Başbakan’dan Cevizli Tekel’i istedi. Öz, “İzmir Tekel’i İzmir Büyükşehir’e veriyorsanız, Diyarbakır Tekel’i Diyarbakır Büyükşehir’e veriyorsanız, kararlıysanız, diyorum ki, Tekel kampüsü Kartal halkının malıdır. Kartal Belediyesi projeleriyle burayı istiyor. Veriniz. İşçileriyle biz almaya talibiz.” dedi.

Mimarlar Odası’nın Kartal Hasan Âli Yücel Kültür Merkezinde düzenlediği forumun açılış konuşmasını Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok ÖZ yaptı. Yöneticiliğini Mimarlar Odası Büyükkent Şube Başkanı Eyüp MUHCU’nun yaptığı foruma akademisyenler, sendika temsilcileri konuşmacı olarak katıldı.

 

Kartal’daki demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ve mahalle muhtarları foruma yoğun ilgi gösterdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta katıldığı bir TV programında Tekel işçileri ve Tekel arazileriyle ilgili bir öneri getirmişti. Başbakan katıldığı programda “Kocaeli’deki SEKA tesislerini belediyeye verdik. Karşılığında da belediye SEKA işçilerini bünyesine kattı. Mantıklı bir öneriydi. Çünkü amacımız Kocaeli halkına sahil kıyısında rahat nefes alacağı, gezeceği güzel bir alan yaratmaktı. Belediye işçileri aldı. Biz SEKA’yı ona verdik” demişti. Başbakan Erdoğan aynı konuşmasında “Belediyeler işçileri almak isterlerse, Tekel binalarını, arazilerini onlara devrederiz. Şu ana dek bir teklif yok” demişti. 

Başbakan’ın bu sözleri üstüne Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok ÖZ, Başbakan’a seslenerek “Tekel kampüsü Kartal halkının malıdır. Kartal Belediyesi projeleriyle burayı istiyor. Veriniz. İşçileriyle biz almaya talibiz” dedi. Kartal Belediye Başkanı ÖZ, Tekel arazisi üstünde yapmayı düşündükleri projeleri de paylaştı. Çalışanlarıyla birlikte Tekel’i isteyen Belediye Başkanı ÖZ, arazide bulunan binaları müze, spor merkezleri, kültür merkezleri ve kent ormanı olarak projelendirdiklerini aktardı. Cevizli Tekel arazisinde SİT alanı da bulunduğunu da belirten Başkan, buradaki geç Roma, erken Bizans dönemi kalıntılarının çıkarılması konusunda girişimde bulunduklarını da söyledi. Başkan ÖZ, Kartal Belediyesi olarak buradaki kazının tüm masraflarını da üstlendik dedi. 

Mimarlar Odası’nın Tekel Forumuna, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, muhtarlar ve siyasi partilerin temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.

*          *          *

Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok ÖZ’ün forumdaki konuşma metni aşağıdadır:

“Değerli Misafirler,

Belediye olarak görüşlerimizi ve Tekelle ilgili gelişmelerle ilgili aldığımız yolu sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle Ankara’daki Tekel direnişinin bazı düşüncelerin değişiminin göstergesi olduğunu düşünüyorum. Biat eden toplumdan, hak arayan topluma geçişin önemli sinyalleri olduğunu düşünüyorum.  Gençliğimi hatırlattığı için de çok heyecanlanıyorum.

Ama bu hareketin her şeyden önce, Reji İdaresinden Tekel’e geçen ve bize miras bırakılan 147 yıllık bir kurumun yok edilmesi sürecinin başlangıcında olmasını daha çok tercih ederdim. Şimdi Türk köylüsü yapılan hareketle yok edilmek üzere. Ardından tarıma dayalı sanayi yok edilmek üzere. Böyle bir süreç yaşanıyor. Ancak bu sürecin sonunda işçiler de gördü ki, burada iyi niyet yok. En son kendileri de bindikleri bu geminin batmakta olduğunu fark ettiler. Birden uyandılar. Bu uyanış sendikayla değil, taban hareketiyle oldu. Taban kendi haklarının elinden nasıl gittiğini gördüğü için direniş başladı. Türkiye muz devleti değil, çadır devleti değil. Türkiye devlet geleneği olan, 80 küsur yıldır demokrasiyi de içselleştirmiş, üstündeki ölü toprağını birden atabilen dinamik bir toplum. Yıllar içinde de bu bilinçte bir kitlenin olduğunu gösteren bir yapısı var.

Değerli arkadaşlar,

Burada bazı konuları bilgilerinize sunmak istiyorum. Biliyorsunuz Aralık ayının ilk haftasında hükümet bir yasa tasarısı hazırladı. Belediye Kanununun 73. Maddesi. Neydi bu yasa? Kentsel Dönüşüm maddesiyle ilgili. Ve bu yasa tasarısı Ocak ayının 11’inde alt komisyonda görüşülmeye başlandı. Komisyonun raporu 11’i akşamı bize geldi. Dediler ki; ‘böyle böyle bir yasa tasarısı var.’ Üç paragraf olan kanunun bir maddesi yaklaşık 4-5 sayfa olarak düzenlenerek bize geliyor. Biz de Kartal Belediyesi olarak derhal çalışmalar yaptık. O akşam Kartal Belediyesi’nin görüşünü derhal Ankara’ya ilettik. Ardından ayın 16’sında Ekolojik Pazar Eğitim Çadırımızda sizlerle bilgilendirme toplantısı yaptık. Eğer TBMM’nin sitesine girilirse, ilgili komisyonunun bölümünde de görüleceği gibi Ocak ayının 21’inde, oluşan bu toplumsal reaksiyon karşısında alt komisyondan yasa tasarısı geri çekildi. Şimdi deniliyor ki, “biz böyle bir tasarı vermedik”.  Bu iki şeyi gösteriyor. Bir deniyorlar, tepki olmazsa uyguluyorlar. İki halkın gücünü gördükleri anda da nasıl sustuklarının delili.

Biz güçlüyüz burası kamunun malı. Burası Kartal’ın malı. Şimdi burayla ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum. Üniversite olabilir burası. Ama hangi üniversite? Devlet üniversitesi. Niye?

Arkadaşlar, buraya özel üniversite kurmaya kalktığınız an burası kâr amacı güden bir özel işletmedir. Bir özel işletme aynı Antalya’daki oteller gibi her şey dahil programına girer. Yani kampüsün içinde, öğrenci her türlü ihtiyacını görecek ki, o kişilerin parası o bölge içinde kalsın. Ben size soruyorum. En yakınındaki Cevizli’ye, Orhantepe’ye, esnafa, halka buranın ne faydası var.

O halde kandırmayın !

“10 bin işçinin çıktığı yere 10 bin talebe gelecek. Bunlar da bölge halkına para getirecek refah getirecek” yok böyle şey. Burada her türlü kantini, sineması, eğlencesi, giyim eşyası her şeyi buranın içinde olacak. Zaten kuzeye doğru demiryolundan ve karayolundan geçiş zor olduğu için, öğrenci oralara niye gitsin. Öğrenci denize doğru gidecek. Dolayısıyla esnafımıza bir faydası olmayacak. Ola ki devlet üniversitesi olaydı o zaman olabilirdi. Birinci karşı çıkışımızın nedeni bu.

Şimdi muhtarlarım burada oturuyor. Onlara özellikle seslenmek istiyorum. Özel üniversite kâr amacı güder. Kâr amacı güdenler de aynı Antalya’daki oteller gibi çalışır. Bu tuzağa düşmeyin. Uyarmak benim görevim.

Kartal Belediyesi’nin 2005 Stratejik Planı içinde burası üniversite olarak gösteriliyor. Yani önceden planlanmış, adım adım ilerleniyor.

Biz peki bunun karşılığında ne yapalım. Yaptığımız şey şu:

Arkadaşlar, Manolyadan çama sedire palmiyeye her türlü ağaç var. Bunları koordinatlarıyla yaşlarıyla tespit ettirdik. Önce ağaçları yok ettirmemeye çalıştık. Bizim Park ve Bahçeler Müdürlüğü 2009 yılının Temmuz ayında çalışma yaparken, bir detay yakaladık. 2008 yılının Temmuz ayında Anıtlar Kurulu Kartal Belediyesine bir yazı yazmış. Yazı Kartal Belediyesi’nin Park ve Bahçeler Müdürlüğünde sümenaltı edilmiş. Dikkatinizi çekerim. Ortada hiçbir yazı yokken biz çalışma başlatmış ağaç rölevesini çıkarmıştık. Birden baktık ki 2008 Temmuz’unda bize gelmiş bir yazı ortaya çıktı. Anıtlar Kurulu zaten buradaki ağaç rölevesini istemiş. Yazı sümenaltı olmuş. O yazı yeniden çıktı. Şimdi 5 Nolu Anıtlar Kurulu diyemez ki ben burayı tescil etmek istemiyorum. Kendisi istemiş. Biz de yazdık ve yolladık. Yollarken de İstanbul Orman Mühendisleri Odası Başkanıyla görüştük. Siz de bizim yanımızda olun ve beraber yürüyelim. Geldiler, görüştük ve beraber yürüyoruz. Dedik ki burada bir bölüm var. 207 parselin olduğu yer. Burada tarihi Bryas Sarayı var. Arkadaşlarımız üstünde çalıştılar. Bu konuda bir kitap da hazırladık. Anıtlar Kurulu’na da bir örneğini sunduk. Bu geç Roma, erken Bizans dönemi bir hamam kalıntısı. Açık alanda hamam ne işe yarar arkadaşlar. Demek ki hamam olduğuna göre insan da olacak. İnsan olduğuna göre de yerleşim olacak. Hamam orada ama, saray nerede? Saray yok. Dedik ki buranın masraflarını Kartal Belediyesi karşılasın kazı yapalım. Olur buyurun dediler. Gidenler bilirler hamam kalıntıları hemen burada. Hemen   üstünde bina var. Saray çıkacaksa üst tarafta çıkacak. Alt taraf dolgu. Burayı genişletin. Bu bölgeye yapı izni vermeyin.

Bir Arkeolojik kazıyla ilgili izin çıktı. Birinci derece sit alanı. Hatta hiçbir yapılaşmaya izin vermeyin. Saray ortaya çıksın  ondan sonra bakılır. Bize geçen hafta Anıtlar Kurulundan kazı izni çıktı. Satış yetkisi verildi. Yani 207 parsele satış yetkisi çıktı. Kime verecekler. Kartal Belediyesine al sen bununla oyalan diyecekler. Yukarı doğru alanı genişletin yazımıza yanıt dahi gelmedi. Ama İstanbul Arkeoloji Derneğinden yardım ve destek aldık. Burada da olanlarla yola devam ediyoruz. Sayın Başkan konuşmasında değindi. Yine Rejiden Tekel’e Tekel’den günümüze. Söylediği tütün Enstitüsü burada. Şimdiki adliye olan yer. Orada Tütün Eksperleri Okulu vardı. Hani Bafra’ya, Çukurova’ya, Bitlis’e, Diyarbakır’a gidip tütünün değerini ve kalitesini ölçenler vardı ya, onların yetiştiği okul. O da burası. Tütün Eksperleri Okulu.

Şimdi bu söylediklerim önemli. Peki binalar, buradaki binalar tarihten bize kalan binalar değil mi. Evet, Mimarlar Odası Anıtlar Kurulu’na yazı yazdı. Bu binalar sanayimizin bize bıraktığı mirastır. Burada üretim yaptık. Binlerce işçi burada çalıştı. Şimdi üretimden vazgeçiliyor, ama bu binaları koruyalım. Dünyanın her yerinde bu tür binalar korunur. Genişliği, deposu olması nedeniyle de amfi olmaya, eğitim görmeye son derece uygundur. Ama Anıtlar Kurulu düşünüyor. Bu acaba kültürel bir miras mıdır değil midir? Bize, Kartal Belediyesi’ne soru soruyor. Bu binalar ne zaman yapılmıştır, ruhsatları var mıdır?

Ey Anıtlar Kurulu, size soruyorum. Türkiye’de hangi devlet kurumu, şimdiye kadar kendi yaptığı yerler için ruhsat almıştır? Topu taca atmak. Ben onlara öyle diyorum. Topu taca attınız. Biz de yazı yazıyoruz. Bu binaların hiç birinin kaydı kuydu yok. Zamanında devlet yaptırmış. Şimdi arkadaşlar işin püf noktası.

Burada okul var, binalar var. E neye karşı çıkıyoruz. Karşı çıktığımız konu şu.

Bu kadar yoğun binanın olduğu yeri Sayın Şehir Üniversiteliler istemiyor. Şuradaki hiçbir binayı istemiyor. Şehir Üniversitelilerin istediği yer burası. Şurası lojmanlar dahil bu bölge, 207 parsel yok. İstediği yer burası. 0.80 kask, 240 bin m2 inşaat alanı istiyor. Burada 240 bin m2 istiyor. Kendileri bana diyor ki. 10 cm yukarı çıkmayacağız. Binalar aynı olacak. Ben de diyorum ki. Bu binaları niye istemiyorsunuz. Bir üniversitede ne olur?

18 yaşında çocuğu üniversiteye koyuyorsunuz. 22-23-24 yaşında mezun ediyorsunuz Arkadaşının elini tutacak. Bir ağacın altında oturacak. Oturmasını nasıl sağlayacaksınız? Sen burada o kadar inşaat yapıyorsan  o ağaçları keseceksin.

İki, hayatının en dinamik olduğu dönemde üniversitede spor yapacak. Kapalı ya da açık alanda. Ne yapabilir. En popüler olan futbol. Türkiye’deki çoğu sahayı aratmayacak, hatta daha iyi olan, drenajı olan sahası var. Sen burayı yok ediyorsun. Futbol sahasını istemiyor. İnşaat yapacak çünkü. Dahası şuradaki Orhantepe Caddesinin üstündeki kapalı spor alanlarını da istemiyor. Bu nasıl üniversite arkadaşlar. Hazır spor alanlarını istemiyorsun. Top sahasını istemiyorsun. İnşaat yapacaksın. Hazır kapalı spor alanlarını istemiyorsun. Sonra diyorsun ki ben burada inşaat yapacağım, 10 cm yükselmeyeceğim, ama burada güzel bir üniversite kuracağım. Niyet kötü. Uyarıyorum niyet kötü. Niyet üniversite kurmak değil.

Başka bir şey daha. Geçen ay Büyükşehir Belediye Meclisinden bir karar daha çıktı. Neydi o karar. Bu dışarıda kalan, lojmanların dışında kalan 100 döküm araziyi Belediyenin şirketi Beltaş’a alabilirsin dediler. Bu kısım Beltaş’ın. Şurdaki işçi lokali dahil 30 dönümlük yer Adalet Bakanlığına tahsis. Onun altındaki bölge Tarım Bakanlığına tahsis. Şehir Üniversitesine tahsis. Size ne var? Sizi temsil eden Kartal Belediyesi’ne ne var? Kartal halkına ne var, bir şey yok. Niyetin ne olduğunu arkadaşlarım detaylı olarak anlatacaklar.

Son söz, burada açıklıyorum. Sayın Başbakan’a sesleniyorum.

İzmir Tekel’i İzmir Büyükşehir’e veriyorsanız, Diyarbakır Tekel’i Diyarbakır Büyükşehir’e veriyorsanız, kararlıysanız, diyorum ki, Tekel kampüsü Kartal halkının malıdır. Kartal Belediyesi projeleriyle burayı istiyor. Veriniz. İşçileriyle biz almaya talibiz. Açıklıyorum.

Sayın arkadaşlar, neye talibiz?

Anadolu yakasının merkezi olarak burayı ilan ettiyseniz, burası Anadolu Yakası’nın kültür sanat merkezi olur. Kent parkı olur. İnsanların rahat nefes alacağı bir yer olur. Kartal’da şu an kişi başına düşen yeşil alan 4,5 metrekare. Normali 10 m2 den fazla olması gerekirken 4,5 m2. Biz elimizdeki hazır yeşil alanı kaybetmeyelim. Onun için talibiz. Yine diyoruz ki, orası çok güzel müze olur. Ambalaj fabrikası içindeki müzelere talibiz. Belediye Başkanı olarak yine bu sorumluluk duygusu içinde ambalaj fabrikasındaki makine müzesine de talip olduk. Tekel Genel Müdürlüğünden istedik. Verin bize. Bu Tekel, Kartal halkının kültürel mirası. Orada çalışanların torunlarının çocuklarının, zamanında babam, dedem bu makinelerle çalıştı diyebilecekleri bir yer. Kimseye vermeye hakkınız yok. İstiyoruz.

Yine sanatçı dostum Metin Akpınar’ın yazın dediği gibi “ver bana bir yer, Devekuşu Kabare Tiyatrosunun tüm enstrümanlarını sana vereyim. Devekuşu Kabare’nin müzesini oluştur” dedi. Devekuşu Kabare’nin müzesini yapalım. Yetmez. İstanbul Bienali biliyorsunuz karşı tarafta sıkışıyor. Bu sene, bir sonraki bienali burada yapalım. Talibiz. Söyledik Geldiler. Burada yaparız dediler. Buna da talibiz. Arkadaşlar burayı çok önemsiyoruz. Burada bir kez daha yineliyoruz.

Aydos Dağı ile, Kayışdağ arasında bir çukur. O çukurdan gelen güzel kuzey rüzgarları.   O rüzgarlar Tekel’in üstünden geçip Adalar’a gider. Bu rüzgar neye lazım? Bu şunun için lazım:

Silivri’de, Büyükçekmece’de, Küçükçekmece’de, Göl’de, Ataköy’de yapamazsın. Avcılar’da olmaz gaz dolum tesisi var. Yeşilköy’de, Florya’da, Yeşilyurt’ta yapamazsın. Binalardan yerleşimden, özel mülkiyetten. Geliyoruz Yenikapı, Ahırkapı da gemiler demirliyor. Yapamazsın. Boğazda yasak. Ondan sonra Moda’da yapabilirsin. Geliyoruz Bostancı’ya kadar özel mülkiyet yapamazsın. Sonra Maltepe, yapamazsın. Yapacak tek yer var. Dragos burnundan Kartal Tekel’in önüne kadar olan çukur var. Bu çukuru koruyalım. Buraya yüksek yapılaşma verdiğiniz taktirde yapamazsınız. Buranın rüzgar yönünü değiştiriyorsun. Nedir yapılamayan. Su sporları ve yelken olmak üzere İstanbul gibi bir yerde Yelken Sporu yapılacak tek alanı katlettirmemek lazım. Bu da çok önemli.

İki; arkadaşlar bu yüksek yapılaşmaya hayır diyorlar. Şu alana sıkışacak olan ve 240 bin m2 inşaat alanlı tabanda da sınırsız, yer altına 16 kat inebilir. Sınırsız olan böyle bir yapılaşma nasıl olur. Bizi aydınlatırlarsa memnun oluruz. Basınla doğru bildiğimiz inandığımız hassasiyetlerimizi paylaşmaya devam ediyoruz. Ulusal basınla da, yerel basınla da. Açıkçası yerel basında bu konuda gereken hassasiyeti görmediğimi itiraf etmeliyim. Ama ulusal basında, sivil toplum örgütlerinde  halkla muhtarlarımızla, bakın muhtarlarımız, iyi duygularla bir hareket yapmışlardır. Sonra işin özünü anlamışlardır. Biz anlatıyoruz. Anlatmaya da devam edeceğiz. Doğru bilgilendirme yolunda 73. Madde gibi kandırılmayalım. Biz diyorlar yasa teklifini hazırlamadık. Orada sitede dururken  bunu nasıl söylüyorsunuz. Burada da aynı şeyi yapacaklar. Değerli arkadaşlar doğal olarak Tekel işçisine destek için gerekeni yaptık. Sendikanın talepleri oldu. Sendikadan bir şey rica ettik. Arkadaşlar yanınızdayız. Yalnız bir şey rica ediyorum. Geçmişte yaptığınız hataları yapmayın. Özelleştirilirken hareket etmediler. Geçmişte yapılan şey. Bu geçmişte kalan şey. Yapmayın dedik. Bu Belediye Başkanı’nın sendikaları tehdidi değildir. Sendikalar sınıf bilincine uydukları zaman Kartal Belediyesi’ni hiç endişe etmeden göreceklerini bilsinler. Ama işçi sınıfının daha bilinçli daha iyi bir yolda yürüdüğünü burada tekrarlamak istiyorum. Orada Tekel Cevizli kampüsünde çalışan insanlar bizim insanlarımız. Onlara sahip çıkacağız diyorum. Diyorum ki o insanlarla birlikte o arazinin hepsini istiyoruz.”

İlgili Haberler

Genel
25 Mart 2024
Kuran-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Sunuculuğuna Bekir Köse yapıyor

TRT1’in uzun soluklu ve en çok izlenen programlarından bir tanesi olan “Kuran-ı Kerimi Güzel Okuma Yarışması”, 8. sezona sunucu değişikliğiyle girdi. Bu yılın sunucusu, modern tarzı ve sesiyle dikkat çeken Bekir Köse oldu. 11 yaşında Kuran’ı ezberleyerek hafız olan olan ünlü sunucunun Ramazan ayı boyunca sunacağı program, 8 sezondur yüzlerce başvuru alıyor. FİNALE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN […]

Etkinlikler
23 Mart 2024
AKBANK SANAT’TA YENİ SERGİ “Dijital Sanatta Şimdi: Oyun Odası”

Sanatın her disiplinine kapılarını açan Akbank Sanat, bu kez bilgisayar oyunları dünyasını sanatla buluşturan ‘Dijital Sanatta Şimdi: Oyun Odası’ adlı sergiye ev sahipliği yapıyor.  Küratörlüğünü Zeynep Arınç ve Güven Çatak’ın üstlendiği sergi, 26 Mart – 18 Mayıs 2024 tarihi arasında Akbank Sanat’ta sanatseverler ve oyun tutkunları ile buluşuyor. Günümüzde bilgisayar oyunlarının hayatımızın vazgeçilmez bir parçası […]

Büyükşehir
23 Mart 2024
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden “Verdi & Wagner” Gala Konser

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, “Giuseppe Verdi & Richard Wagner” Gala Konseri ile, 30 Mart 2024 günü Atatürk Kültür Merkezi – Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverle buluşuyor… İtalyan operasının babası olarak bilinen Giuseppe Verdi ve Alman opera literatürünün en büyük bestecisi olarak anılan Richard Wagner’in tezatlıkları ve ortak noktalarının buluştuğu konserde, bu iki bestecinin şan […]

Dünyadan
23 Mart 2024
Perinçek, Rusya’ya saldırı, Türkiye’ye saldırıdır!

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), başkent Moskova’daki konser salonuna düzenlenen silahlı saldırıda en az 40 kişinin öldüğünü, 100’den fazla kişinin ise yaralandığı olayla alakalı Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek geniş bir açıklama yaparak;  “Rusya’ya saldırı, Türkiye’ye saldırıdır” dedi. Perinçek açıklamasında;   Moskova’daki terörün arkasında bir tek Biden’ı görebiliyoruz. Üç nedenle: Birincisi, Avrupa’yı Ukrayna savaş […]