Deneme Bonusu Veren

Slot Siteleri: Hayalleri Gerçekleştiriyor

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Flaş

Camiler yeniden sevgi, bilgi, birlik ve ibadet mekânları olmalıdır…”

Yayınlanma:
ABONE OL

“Camiler veDin Görevlileri Haftası” İstanbul Süleymaniye Camii’nde düzenlenen açılışprogramıyla başladı. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenenaçılış programına Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de katıldı.

Başkanlık olarak her yıl ‘Camilerve Din Görevlileri Haftası’nda bir tema belirlediklerini ifade eden Diyanetİşleri Başkanı Görmez, “Böylece toplum olarak hem eksik kalan bir yönümüzedikkat çekmiş oluyoruz hem de bir farkındalık ve bilinç oluşturmuş oluyoruz.”dedi.

Asr-ı saadete nispetle, günümüzdehem kadın algısının hem de cami algısının ciddi bir değişime maruz kaldığınıvurgulayan Başkan Görmez, “Cami, Kadın ve Aile” konusunu neden gündemetaşıdıkları konusunda şunları söyledi;

“Müslümanlar kadın konusunda Kur’an-ı Kerim’in ve Hz. Peygamberin çizdiği çerçeveyi dahi yakalayamamıştır…”

İslâm’ın kadın konulu öğretileriile tarihte ve günümüz toplumlarında egemen olan düşünce, telakki veuygulamalar arasında derin farklar bulunmaktadır. Ne yazık ki tarih içindeMüslümanlar kadın konusunda bizzat Kur’an-ı Kerim’in ve Hz. Peygamberin çizdiğiçerçeveyi dahi yakalayamamıştır. Kadim din ve kültürlerin Müslüman toplumlaratesiri, yerleşik kültür ve geleneklerin dine baskın çıkması ve din anlayışımızıetkilemiştir. Bugünün Müslümanlarının kadın ve cami arasındaki ilişkiyi düşünmebiçimleri, hakiki bir mümin şuurundan çok geleneklere dayanmaktadır. Dinin vedini metinlerin yanlış anlaşılması ve yanlış yorumlanması söz konusudur. Modernitezihnimize nüfuz etmiştir. Müslümanlar, modern zamanlarda kadınıntoplumsallaşması ile ilgili müspet-menfi hemen her şeyi kabullenmiş gibigözükmektedirler. Ancak kadının cami ile ilişkisi noktasında tam bir kabuloluşmamıştır. Bugün hayatın hemen her alanında var olan kadını Allah’ınmescitlerinden alıkoymak büyük bir çelişkidir. Bu seneki Camiler Haftasınıntemasını “Cami, Kadın ve Aile” olarak seçmekle bütün bu yanlış algıları, yanlışanlayışları, yanlış uygulamaları ve aksamaları sorgulamayı hedeflemekteyiz.

“Hz. Peygamberin kurduğu toplumun en temel ilkesi herkesin Allah karşısında eşit olmasıdır…”

Resul-i Ekrem Efendimizin önceMekke’de, sonra Medine’de kurmuş olduğu toplumun en temel ilkesi kişininherhangi bir ayrım olmaksızın Allah karşısında eşit olmasıdır. Allah, Âdem veHavva’yı birbirine eş olarak, topraktan yaratmıştır. Her ikisini de yeryüzünübirlikte imar etsinler diye var etmiştir. Her ikisine de halifelik görevivermiştir. Bu yaratış insanı cinsiyet ayrımı olmaksızın Allah karşısında vedünyaya gönderiliş amacında eşit kılmıştır. Kadın ve erkek Allah karşısında kulolarak eşittir. Ne yazık ki insanlık tarihi kısa bir sürede kendi içinde birayrıma gitmiş ve kadın-erkek arasındaki biyolojik farklılıkları bir üstünlükmeselesine dönüştürmüştür. Bu üstünlük iddiası o kadar ileriye varmıştır ki,medeniyetin beşiği denilen topraklarda bile kadınların haklarına tecavüzedilmiş, onlar daha aşağı varlıklar olarak algılanmışlardır.

“Camiler Allah’ın evleridir ve kimse Allah’ın evine gelen birini menetme hakkına sahip değildir…”

İslâm kültür ve medeniyetitarihinde camiler halkın toplandığı, etrafında şehirlerin kurulduğu,toplulukların buluştuğu mekânlar olagelmiştir. Camiler her zaman hayatınmerkezi bir parçası olmuştur. Camiler, etrafında hareketin düzenlendiği dingineksen merkezi olabilmeyi her zaman başarmıştır. Hiçbir zaman camileri sadecebir mimari, yalnızca bir hendese olarak algılayamayız. Camiler, içerisindesadece ibadetimizi yaptığımız, sonra da ruhumuzu gündelik hayatın meşgalesineterk ettiğimiz mekânlar değildir. Camiler bizimle canlıdır. Camiler, gölgesindebüyüdüğümüz, dertlenince sığındığımız, bizi Yaratan ve Yaşatan Rabbimizemisafir olduğumuz, sevinçlerimizi ve üzüntülerimizi paylaştığımız, hatimlerindirdiğimiz, bayramlar kutladığımız, yaşadıkça kuvvet bulduğumuz veöldüğümüzde de taşına uzandığımız ulvî mekânlardır. Camiler, ömrümüz akıpgiderken arada bir hayatın dışına çıkmak için uğradığımız binalar değildir.Camiler hayatımızın parçasıdır. Dönüp dolaşıp geldiğimiz yerlerdir. Mihenktaşımızdır. Biz camiler etrafında şekilleniriz. Biz camilerde hayat buluruz.Böyle bir hayat merkezinden kadınları, çocukları, gençleri mahrum bırakamayız.

“Son dönem inşa edilen camileri mimari açıdan yeniden gözden geçirmek zorundayız…”

Cami bir canlılık, bir topluhayat, bir dinginlik ve derinlik, bir ulvi yöneliştir. Ancak bu yönelişin, budinginliğin bize dönük yüzü somuttur, mimaridir. Mimari ise terbiyedir. Hermimari eser, kendisine muhatap olana bir terbiye, bir davranış biçimi öğretir.Cami bize alçakgönüllülüğü öğretir, cami bize inşirahlar yaşatır, cami bizeölümü hatırlatır, cami bizi Allah’la baş başa bırakır, cami bizi müminlerlebuluşturur. Bu buluşmanın biçimi caminin mimarisiyle ilgilidir. Bu yönüyle camimimarimizi tekrar gözden geçirmeliyiz. Bilhassa cumhuriyet döneminde inşaedilen camileri mimari açıdan yeniden gözden geçirmek zorundayız.

“Modern zamanların cami mimarisinde kadınlar yok sayılıyor…”

Allah’ın kullarına ne şekilde biryöneliş sunuyor bugünün camileri? Kadınlara ne kadar yer veriyor ve hangimekânları ayırıyoruz cami projelerimizde? Daha doğrusu bir cami tasarlarken,zihnimizde nasıl bir kadın tasavvuru hâkim? Öyle zannediyorum ki, modernzamanların cami tasarımlarında kadın, Allah’ın karşısında, Allah’ın huzurundabir kul olarak algılanmıyor. Bunun sonucunda da cami mimarisinde kadınlar yoksayılıyor. Camilerde kadın mekânları düşünülmüyor. Camiler, kadın-erkek herkesiçin Allah’ın evi, Allah’ın huzuruna çıkılan yer olması gerekirken, ne yazık kicami mimarisinde kadınlar göz ardı edilerek bir ayrım yapılıyor. Başta bumimari özellik, camilerimizi kadınlara elverişli kılmamakta, onların huzuruilahiye çıkmalarını zorlaştırmaktadır. Yine bu mimari özelliklerden dolayıailelerimizle camilere gitmek zorlaşmaktadır. Cami iç mimarisi aileleri camininkapısında ayırmakta ve ancak camiyi terk ettikten sonra yenidenbuluşturmaktadır.

“Mihrap, kadın erkek herkesin rızıklandığı yerdir…”

Hepimiz biliyoruz ki, camiler, Kâbe’ninşubeleridir. Beytullah’ın temelinde peygamber eşi, peygamber annesi Hz.Hacer’in ellerinin izi vardır. Safa ve Merve tepeleri arasında her sa’yyapışımızda Hz. Hacer’in aziz hatırasını zihinlerimizde yenidencanlandırmaktayız. Zemzem suyu, onun sa’yinin hürmetine ikram edilmiştir. Vehalen hepimiz onun izinde yürümekteyiz Safa ve Merve tepelerinde… Hepimizbiliyoruz ki, Hz. Meryem’i, mabede en güzel bir şekilde buyur eden ve mihraptaeğiten Rabbimizdir. Kur’an-ı Kerim, bize Hz. Meryem’in kendisini mabedeadadığını, orada rükû edenlerle birlikte rükû ettiğini öğretmektedir. O, bumukaddes mabette arınmış ve nice ilahi lütuflara mazhar olmuştur. Hepimizbiliyoruz ki, hanım sahabeler, Mescid-i Nebî’de, Sevgili Peygamberimizin arkasındaçocuklarıyla birlikte saf tutma mutluluğuna erişmişlerdir. Gecenin karanlığındayatsı namazlarına, seher vakitlerinde ise sabah namazlarına devam etmişlerdir.Hatta Sevgili Peygamberimiz, çocuk ağlaması işitince namazları kısa tutmuştur.Efendimizin mübarek sesinden Kur’an dinleyip bazı sureleri onun dilindenhafızalarına nakşetmişlerdir.

“Camiler yeniden sevgi, bilgi, birlik ve ibadet mekânları olmalıdır…”

Cami kargaşa ve bölünmüşlükiçinde kendi bütünlüğümüzü yakalayabildiğimiz, kendimize ulaşabildiğimiz ve tambir birey, bir kul olarak Allah’ın huzuruna çıktığımız mekânlardır. Ancak bizimbütünlüğümüz kendi bedenimizle sınırlı değildir. Biz ailemizle, eşimizle,çocuklarımızla, dostlarımızla bir bütünüz. Bu yüzden camiler özellikle bugünküİslâm toplumlarında ilk görevlerine geri dönmeli ve yeniden cem ediciolmalıdır. Camiler yeniden sevgi, bilgi, birlik ve ibadet mekânları olmalıdır.Camiler yeniden bizi birey olarak ve bizi ailemizle bir araya getiren mekânlarolmalıdır. Sadece bu şekilde bir cami tasavvuru aslımıza ve içinde yaşadığımızkarmaşık şartlara uygundur. Sadece bu şekilde camiler, Rabbimizin istediği gibiimar edilmiş olacaktır. Bir cami tasavvur edelim, secdelerinde kadınlarınalınları, rükûlarında çocukların acemiliği bulunsun. Bir cami tasavvur edelim,ilim ve hikmetiyle, maneviyatıyla bizi, anne-babamızı, eş ve evladımızı vebütün müminleri kucaklasın.

Sizlerden ve bizi ekranlarıbaşında izleyen kardeşlerimden istirhamım, bu hafta içerisinde güzel bir sünnetbaşlatalım. Camiye ailelerimizle birlikte gidelim. Hiçbir ferdi dışardabırakmadan Allah’ın huzurunda o büyük saadeti birlikte paylaşalım.

 

 

İlgili Haberler

Dünyadan
17 Nisan 2024
Başkan Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik Eskrim Dünya Şampiyonu oldu

İstanbul Gazete ve Haberciler Federasyonu Başkanı Ali Rıza Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik Gençler ve Yıldızlar Eskrim Dünya Şampiyonası’nda yıldız erkekler epede dünya şampiyonu oldu. İstanbul Gazete ve Haberciler Federasyonu Başkanı Ali Rıza Yıldız’ın yeğeni Doruk Erol Çevik eksrim de Dünya Şampiyonu oldu. Milli gururumuz Çevik, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da devam eden Gençler ve Yıldızlar […]

Belediye
16 Nisan 2024
İBB MECLİSİ 9. DÖNEM İLK OTURUMU İMAMOĞLU TARAFINDAN AÇILDI

İBB 9’ncu seçim dönemi ilk oturumu, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden üçüncü kez başarıyla çıkan Başkan Ekrem İmamoğlu tarafından açıldı.  Oturumu açmadan önce, toplam 315 kişiden oluşan İBB Meclis üyelerinin ellerini tek tek sıkan İmamoğlu, “31 Mart 2024 seçimlerinde halkımız, demokratik hakkını kullanmış ve İstanbul’u 5 yıl daha yönetmemiz yönünde bizlere vazife vermiştir. 5 yıl […]

Basında Kadıköy
09 Nisan 2024
KADIKÖY BELEDİYE MECLİSİ, MESUT KÖSEDAĞI BAŞKANLIĞINDA İLK TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRDİ

Kadıköy Belediyesi’nin 31 Mart yerel seçimler sonucunda oluşan yeni meclisinin ilk toplantısı Belediye Başkanı Mesut Kösedağı başkanlığında gerçekleşti. Kadıköy Belediye Meclisi yeni döneminin ilk toplantısını yaptı. Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı başkanlığında 9 Nisan Salı günü Kozyatağı Kültür Merkezi’nde bulunan Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya siyasi partilerin ilçe başkanları ve Kadıköylüler katıldı. Meclisin ilk toplantısında Meclis […]

Genel
09 Nisan 2024
Tatil Fotoğraflarınız: Hırsızlara Davetiye mi, Keyifli Anılar mı?

Sosyal Medyanın Hırsızlık İstatistikleri Üzerindeki Etkisi Son yıllardaki istatistikler, bayram ve ara tatiller gibi yoğun dönemlerde artan hırsızlık vakalarına dikkat çekiyor. Ancak bu artışın arkasında yalnızca geleneksel yöntemlerin değil, aynı zamanda dijital dünyanın etkisinin de olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, hırsızlar giderek daha sofistike ve planlı bir şekilde işlerini yürütüyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, […]