CHP Ataşehir Belediye Başkan Aday Adayı Beytullah Doğanay, Dernek Başkanlarıyla buluştu.

BEYTULLAH DOĞANAY:
-“BEŞ YIL SONRA DA HUZURUNUZA YÜZÜMÜN AKIYLA
ÇIKACAĞIMDAN HİÇ KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN”
-“TOPLUMUN ÇIKARLARINI BİREYSEL ÇIKARLARA KURBAN
EDENLERDEN ASLA OLMAYACAĞIM”
-“YEREL YÖNETİCİLİK; AİLE VE YAKIN ÇEVRESİNE SALTANAT
SAĞLAYAN, KENDİSİNİ EFENDİ, ULAŞILMAZ, HALKINI KÖLE
VE KENDİSİNE MECBUR SANAN BİR ANLAYIŞ DEĞİLDİR”
-“NEREDEN GELDİĞİNİ BİLEN, GELDİĞİ YERE DÖNÜP
BAKAN, EMEĞİN EN KUTSAL DEĞER OLDUĞUNA İNANAN
BİR BELEDİYE BAŞKANI OLMAK İÇİN ADAYIM”
-“KENDİNİ HALKTAN İZOLE ETMİŞ, ÖRGÜTÜ İLE HALKININ
ARASINA DUVAR ÖRMÜŞ, ULAŞILMAZ YÖNETİM ANLAYIŞINA
KARŞI OLDUĞUM İÇİN ADAYIM”
-“BİZİM İÇİN HERKES BİRDİR, HERKES CANDIR, EŞİTTİR,
HİÇ KİMSENİN BİRBİRİNDEN ÜSTÜNLÜĞÜ YOKTUR”
-“ KORKAKLARA, KAYPAKLARA İNAT, CESARETİMİZE
CESARET, COŞKUMUZA COŞKU KATTIK”
Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Aday Adayı Beytullah Doğanay, Ataşehir’deki yöre derneklerinin başkanlarıyla kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Doğanay,  dernek başkanlarına neden aday olduğunu ve nasıl bir belediye başkanı olacağını anlattı.
Hotel Bostancı Prenses’teki toplantıda konuşan Beytullah Doğanay, bu birlikteliği ve beraberliği dayanışma ruhuyla geleceğe taşıyacaklarını vurgulayarak, şöyle dedi:
“Gerek yerel anlamda, gerekse genel anlamda temsiliyet hakkını alacak, işiten kulağınızı, konuşan ağzınızı, havaya kalkan yumruğunuzu yaratacaksınız. Bu sizin en doğal hakkınız. Bu sizin olmazsa olmazınız. Dün meydanlardaydınız, alanlardaydınız, sokaklardaydınız, afiştiniz, pankarttınız, haklı bir kavgaydınız. Ama hep vardınız, var olmaya da devam ettiniz. Sizin ‘olmazsa olmazlarınız’ vardı. Sol bir Türkiye, sol bir dünya özlemiyle yoğrulmuştunuz. Değerlerinizle örtüşmeyen hiç bir hareketin içerisinde olmadınız. Sizin için önemli olan toplumun çıkarlarıydı. Bireysel çıkarlarınız hep geri planda oldu. Bir amacınız vardı; Geleceğe güvenle bakan, katılımcı, fedakâr bir toplum yaratma düşüncesindeydiniz.
Yıllardan beri üreten siz, yöneten başkaları. Bu anlamsızlık yıllarca sürdü. Ne zaman ki talep bu yönde gelişti temsiliyet istediniz, ara kadrolarda var olma savaşı verdiniz, artık ‘Biz de varız’ dediniz.  Çünkü bu sizin doğal hakkınızdı.  Emeğiniz vardı, bilinciniz vardı, geleceğiniz pırıl pırıldı. Değerlerinize bağlı kaldınız. Artık, dikkate almayanlara inat,  iddianızı, hedefinizi ortaya koyuyor, ‘ben de biz de varız’ diyebiliyordunuz. Bugün burada,  ümitlerimizi, yüreklerimizi birleştirdik, bizi yok sayanlara inat. Bugün burada,  bizi zayıf görenlere inat gücümüze güç kattık, geleceğe temel attık.
Cesaretimize cesaret kattık, coşkumuza coşku kattık, korkaklara, kaypaklara inat. Toplumda karşılığınız vardı, güç sizde, kudret sizde, aşk sizde, sevda sizdeydi. Yerel seçimlerde partiyi terk etmemiş, genel seçimlerde bağımsızlara çalışmamıştınız, ‘ölsek de kalsak da partimizde kalacağız’ demiştiniz.
Görev sevdamız vardı, makam sevdası olanlara inat.
Göreve inanmıştık, makama mesnede inananlara inat.
Bu birliktelik ve beraberlik geleceğin habercisi. ‘Bu işte biz de varız, olmalıyız’ diyen ve bunu kendine hak gören, gücünün kudretinin farkında olan, sosyal siyasal kültürel anlamda kendini ifade edip kişiliğini kimliğini haykıran, örgütlü bir şekilde kendini akın akın geleceğe taşıyan bir güç doğu. Bu güç sizsiniz, bu kudret sizsiniz, bu sevda sizsiniz, bu haykırış sizsiniz.”
“SİZLER BENİM AİLEMSİNİZ”
Belediye Başkan Aday Adaylığı için yola çıkarken önce ailesinin onayını aldığını hatırlatan Doğanay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz; ailemizden en geniş yaşam alanına kadar herkesin eşit düşünce ve öneri, söz hakkı, eleştiri hakkının kutsallığına inanan düşünce sistemini yaşamın her alanında pratiğe geçirmeyi yaşam biçimi edindik. Onun içindir ki çıktığım bu yola karar vermeden önce aile büyüklerime ve ailemin bütün fertlerine bu yola çıkışımı anlattım, paylaştım, onaylarını aldım. Sizler de benim ailemsiniz. Bugün burada geniş ailem olan sizlerle, gönül dostlarımla, aynı değerleri taşıdığımız sizlerle bu çıktığım yolu paylaşmak, eleştirinizi, önerinizi dinlemek için sizlerle bir araya gelmeyi arzuladım. Hepiniz birbirinizi tanıyorsunuz ama ben bir daha huzurlarınızda bu güzel dostları selamlamak istiyorum.”
“KARŞINIZA YÜZÜM HEP AK ÇIKACAĞIM”
Süreç içinde bütün sivil toplum örgütleriyle bir araya geleceğini ve fikirlerini alacağını ifade eden Beytullah Doğanay, şunları kaydetti:
“Dost da düşman da bilmeli ki çıktığım bu yolda her şeyden önce Cumhuriyet Halk Partili olma sorumluluğu içerisinde sizlere layık yöneticiliği idareciliği hayata geçirerek, yüzümün akıyla 5 yıl sonra da huzurunuza çıkacağımdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Toplumun çıkarlarını bireysel çıkarlara kurban edenlerden asla olmayacağım. Ulaşılmaz değil, hemen yanı başınızda, efendi değil yol arkadaşı, kibirli değil alçak gönüllü, tek başına değil hep birlikte, topluma rağmen değil toplumu esas alan bir anlayış içerisinde yol yürüyeceğim.”
ATAŞEHİR BİR MOZAİK
Ataşehir’in 81 ilden insanların birlikte iç içe yaşadığı bir kent olduğunu anlatan CHP Aday Adayı Beytullah Doğanay, şöyle dedi:
“Bizim daha kapısını çalacağımız, dertleşeceğimiz, sorunlarını paylaşacağımız dili, dini, rengi, ırkı, mezhebi, milliyeti ne olursa olsun Edirne’den Ardahan’a Ataşehir’de yaşayan bütün insanlarla bir araya gelip itirazlarını, düşüncelerini, taleplerini dinleyeceğiz. Birlik ve beraberlik içerisinde bu zor ve meşakkatli mücadeleye baş koyup birlikte başaracağız. Allah kısmet ederse halkımızla örgütümüzle birlikte yöneteceğiz.”
“BELEDİYE SALTANAT YERİ DEĞİLDİR”
Yerel yöneticiliğin; birinci elden halkın hemen yanı başında, sorunlarıyla dertleriyle iç içe yaşayan, birlikte düşünen ve bütün bunlara birlikte çözüm üreten birimler olduğunu vurgulayan Beytullah Doğanay, şöyle konuştu:
“Yerel yöneticilik; aile ve yakın çevresine saltanat sağlayan, kendisini efendi, ulaşılmaz, halkını köle ve kendisine mecbur sanan bir anlayış değildir. Yerel yöneticilik; fayda elde etmek için değil, halkın huzuru, mutluluğu ve rahatlığı için hizmet verilmesi gereken bir makamdır.
İnsanların yıllarca elektriği, suyu, yolu olmayan toprakların üzerinde yaşamlarını sürdürerek meydana getirdiği, kentselleştirdiği, yarattığı yaşam alanlarını kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşüme eviren bir yönetim şekli de değildir. Aksine işsize iş alanı, yoksula-çaresize destek olan, okuyamayanlara okuma alanı sağlayan, onlara yurt edindiren birimlerdir. Geleceğimiz olan çocuklarımıza park ve yeşil alanlar yaratan, kültür merkezleri, kütüphaneler oluşturan, yaşlısına, kadınına, gencine yönelik projeler üreten, onların sorunlarına yönelik çözüm üreten ve bu sorumluluk bilinci içerisinde davranış sergileyen, ilkeli sosyaldemokrat belediyeciliği en doğru bir biçimde uygulayacak, çevresinde yaşayan herkesin yaşamına sızan ve kalıcı eserler yaratan idare birimleridir. Kazanç değil hizmet amaçlıdır.”
NEDEN ADAY OLDUM!
25 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde siyasetle uğraştığını, 1988 yılından beri Gençlik Kolları ile hizmet vermeye başladığını, ilçe ve belde başkanlığı görevleri yaptığını kaydeden Doğanay, neden aday olduğunu şu sözlerle açıkladı:
“Ataşehir çok önemli bir ilçe. Ataşehir’de birden fazla aday çıkması partimize güç katar, değer katar. Ben kapısı halkına açık, ulaşılabilen gerçek sosyal demokrat belediyeciliği hayata geçirmek adına adayım. Ataşehirli’nin hastasından, cenazesinden, kederinden, hüznünden, sevincinden haberdar olan bir belediye başkanı olmak için adayım. Ben nereden geldiğini bilen, geldiği yere dönüp bakan, emeğin en kutsal değer olduğuna inanan bir belediye başkanı olmak için adayım. Olabildiğince şeffaf, hesap vermeye hazır, eleştireni dost, özeleştiri vermeyi bir zorunluluk kabul eden, halkının yanında sorunlara vakıf bir belediye başkanı olmak için adayım. Kendini halktan izole etmiş, örgütü ile halkının arasına duvar örmüş, ulaşılmaz yönetim anlayışına karşı olduğum için adayım.
Bizim için makamın, şeklin şemalin, kılık kıyafetin hiçbir önemi yok. Bizim için herkes birdir, herkes candır, eşittir, hiç kimsenin birbirinden üstünlüğü yoktur.
Yolumuz açık, yolumuz aydınlık olsun.”

admin

See Full Bio