Kuruluşundan bu yana Kadıköy’de fotoğraf sanatının nabzını tutan İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi, fotoğrafla ilgilenenler başta olmak üzere tüm sanatseverleri aynı çatı altında birleştiriyor. Hazırladıkları fotoğraf seminerleri ve sohbetlerle İstanbulluları fotoğrafla buluşturan merkez, 21 Şubat Pazar günü 8 hafta sürecek sanat seminerlerine de başlayacak.
Eduard Manet’nin Olympia tablosundan Van Gogh’un “Ayçiçekleri”ne, Picasso’nun “Avignonlu Kızlar”ından Edward Munch’un “Çığlık”ına kadar pek çok önemli eseri inceleme fırsatı bulacağınız seminerler, çağdaş sanatı anlama yolunda 20. yüzyıl sanatına ışık tutmayı amaçlıyor.
Bugün çağdaş sanat yapıtlarını anlamak yirminci yüzyılda sanat ve sanatçı tanımının geçirdiği dönüşümleri anlamaktan geçiyor. Bu dönüşümlere neden olmuş, görme biçimlerini değiştirmiş dünyaca ünlü yapıtlar ise hala gizemlerini koruyor. Herkesin tanıdığı, röprodüksiyonlarıyla hayatımıza girmiş bu yapıtlar, onları üreten sanatçılar, bu üretimlerin gerçekleştirildiği sosyal, ekonomik, kültürel koşullar hakkında daha geniş bilgi sahibi olmak, sanatın ne olduğunu sorgulamak, insan aklının en etkileyici ve özgün ürünleri arasında bir keşif gezisine çıkmak için İstanbul Hatırası sizleri bekliyor.
Sanat seminerleri, 8 hafta süresince her pazar 12.00-14.00 saatleri arasında, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim görevlisi Ezgi Bakçay tarafından gerçekleştirilecek.
Bu seminere katılan tüm fotoğrafseverler İstanbul Hatırası Fotoğraf Kulübü’ne üye olma hakkı kazanacaklar. İstanbul Hatırası Fotoğraf Kulübü üyesi olarak, diğer mezunlarla tanışabilir, kulübe özel düzenlenen aktivitelere katılabilir, İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi bünyesinde yer alan seminer ve atölyelerden indirimli olarak yararlanabilirsiniz.
10 kişiyle sınırlı seminer programına kayıt olmak için acele edin!
SEMİNER PROGRAMI
1. HAFTA
“Olympia’nın Bakışı”
İlk modern ressam olarak kabul edilen Eduard Manet’nin Olympia tablosu, fotoğraf, resim, kent, modernizm, Baudelaire üzerine bir tartışma. Modern resim nedir? Manet’nin “Olympia”sını anlamak
2. HAFTA
“Görünen ve Görenin Birliği”
Delilik ve deha, ilkellik ve uygarlık, doğa ve kültür arasında daha önce hiç keşfedilmemiş sığınaklar bulan üç yabancı adam Van Gogh, Cézanne ve Gauguin. Teknikleri, felsefeleri ve hayatları. Van Gogh’un “Ayçiçekleri”ni anlamak
3. HAFTA
“Yeni Bir Evren Tasarımı”
Tuval üzerinde bir devrim: Kübizm. Picasso ve Einstein arasında nasıl bir bağ var? 4.boyut, saatlerin gizemi, perspektifin yıkılması, bellek ve hareket. Yüzyılın bilimsel dönüşümünün ışığında sanat tarihinin en sarsıcı tablosu “Avignonlu Kızlar”ı anlamak.
4. HAFTA
“Düzensiz Vahşiler Ordusu”
“Daha önce hiçbir dönem, böyle bir dehşetle, bu kadar derin bir ölüm korkusuyla sarsılmamıştı. Dünya hiç bu kadar sessiz, mezar kadar sessiz olmamıştı. İnsan hiç bu kadar anlamsızlaşmamış, kendini bu kadar ürkek hissetmemişti…”
Birinci Dünya savaşı öncesi sessizlikte dışavurumculuk bir patlama olarak ortaya çıktı. Dışavurumculara göre bilgi hiçbir şeydir, içgüdü her şey. Batı sanatının büyük temsil krizi, morg şiirleri, kuzey melankolizmi, coşkunluk, endişe. Edward Munch’un “Çığlık”ını anlamak
5. HAFTA
Fütürizm “Dünyanın dizginleri – Çelik Oda”
Her şey hareket ediyor. Her şey koşuyor, Her şey hızla dönüyor…
Fütürizm: ilerleme, hız ve enerjinin sanatçılara manifestolar yazdıran kutsanışı. Marinetti, Musolini’nin kesintisiz portresi. Bir yarış arabasını bir yunan heykelinden daha güzel kılan şey nedir? Savaş nasıl en yetkin fütürist sanat yapıtı olabilir? Seslerin ve kokuların resmi, uçan mimari yapılar, Mayakovsky’nin güneşe karşı zaferi. Fütürist resim ve heykeli anlamak.
6. HAFTA
Konstrüktivizm – Bauhaus “Yeni Bir Dünya İnşa Etmek”
1917 Ekim Devrimi sonrası Sovyetler Birliği’nde ideolojik özgürlüğün ve yaratıcı enerjinin en üst düzeyde olduğu ilk 20-25 yıl tüm dünyayı etkileyecek avangard sanat akımları doğurdu. Sanatçılar yeni bir dünya yaratmak için kolları sıvadılar. Onlar artık kültürün işçileriydiler. İnşa sanatı olarak Konstrüktivizm. Resim, heykel, mimarinin iç içe geçtiği yepyeni bir estetik. Yeni bir kent yaratmak. Modern, endüstriyel ve mimari tasarımın temelleri: Bauhaus okulu. Dziga Vertov’un “Kameralı Adam” filmini anlamak.
7. HAFTA
“Dada Hiçbir Anlama Gelmez”
Avangard kuramı ve Dada. Dadacılar 1916’da tarafsız İsviçre’nin Zürih kentinde Cabaret Voltaire’de herşeyi söylemenin ve herşeyi yapmanın mümkün olduğu bir gece sanat kurumunu yıkmak üzere yola çıktılar. Leziz ceset oyunu, kolajlar, maskeler, anlamsız sözcükler, çılgınca danslarla sanat kurumunun kalesini yıkmak. Avangard sanatın iki yüzlü dahisi Marcel Duchamp’ın “Çeşme”sini anlamak.
8. HAFTA
Gerçeküstücülük “Endülüs Köpeği”
“Tüm kapıları mantık dışına açmalıydık. Sadece bizi şaşırtan imgeleri, bizi neden şaşırttıklarını açıklamadan kullanacaktık”
Luis Bunuel ve Salvador Dali. Yağmurlu Taksi, Tüylü Kahvaltı. Endülüs Köpeği filmi üzerinden düş, gerçek, iktidar, mizah, psikanaliz ve sanat tartışması. Dünyayı şekillendiren arzu olarak sanat.
İlgili Haberler
Bursalı snowboard sporcusu 13 yaşındaki Dağhan Güler, bu yıl düzenlenen ‘Giant (geniş) Slalom’ ve ‘Slalom’ yarışlarında topladığı 455 puanla klasmanda Türkiye birincisi oldu. Henüz 6 yaşında başladığı ve yıllar içinde adeta gönül verdiği snowboard sporunu profesyonel olarak sürdüren Dağhan Güler, bu yıl elde ettiği başarılarla gururlandırdı. İLGİLİ HABER Perinçek, Rusya’ya saldırı, Türkiye’ye saldırıdır! Türkiye […]
TRT1’in uzun soluklu ve en çok izlenen programlarından bir tanesi olan “Kuran-ı Kerimi Güzel Okuma Yarışması”, 8. sezona sunucu değişikliğiyle girdi. Bu yılın sunucusu, modern tarzı ve sesiyle dikkat çeken Bekir Köse oldu. 11 yaşında Kuran’ı ezberleyerek hafız olan olan ünlü sunucunun Ramazan ayı boyunca sunacağı program, 8 sezondur yüzlerce başvuru alıyor. FİNALE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN […]
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Beylikdüzü’ndeki Gürpınar Su Ürünleri Hali’nde balıkçı esnafıyla bir araya geldi. Mevcut İBB yönetimi tarafından balıkçı esnafının görmezden gelindiğini belirten Murat Kurum, “Her işte olduğu gibi yine balıkçı esnafımız da çaresiz bırakılmış, göz ardı edilmiş, görmezden gelinmiş. Aynı anlayışı aslında İstanbul’un her yerinde görüyoruz. İstanbul’un neresine gitseniz bir sorun, […]
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, “Giuseppe Verdi & Richard Wagner” Gala Konseri ile, 30 Mart 2024 günü Atatürk Kültür Merkezi – Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverle buluşuyor… İtalyan operasının babası olarak bilinen Giuseppe Verdi ve Alman opera literatürünün en büyük bestecisi olarak anılan Richard Wagner’in tezatlıkları ve ortak noktalarının buluştuğu konserde, bu iki bestecinin şan […]