Gemilerin karadan Haliç’e indirilmesi
II. Mehmed, donanmanın karadan yürütülüp Haliç‘e indirilebileceğni belirtti.
Birçok vezir ve paşa bu duruma tepki gösterdi. Sultan görüşlere tepki göstererek:
“Biz Peygamber müjdesini gerçekleştirmeye geldik. Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han’ız. Allah’ın izni ve yardımı ile imkânsızı mümkün yaparız. Davranın, amele bulun, usta bulun! Dolmabahçe‘den Beyoğlu sırtlarına doğru geniş bir yol açın. Yol boyunca kızakları döşeyin. Cenevizliler‘den yağ alıp kızakları yağlayın. Amma çok gizli tutun. Bizans bu durumu fark etmemeli” dedi.
Geçenlerde bir yerde böyle bir yazı okudum. İstanbul’un alınması sırasında gemiler karadan yürütüldü mü?
Yürütüldü tabi…
Neler çıkartıyorlar. İyide gemilerin karadan yürütüldüğünü sadece Osmanlı yazarları, tarihçileri, savaşçıları orada bulunanlar o dönemi yaşayanlar dememişlerki…
O dönem Bizans’lı yazarlar, tarihçiler, bilim adamları, komutanlarda yazmışlar.
Ben Fatih Sultan Mehmet’le ilgili sanıyorum ciltlerle yazı okumuşumdur.
Topkapı Şifresi o kadar uzun araştırmalar sonucu yazılmış bir kitaptır ki.
Tabiki Fatih Sultan Mehmet’i de yeterince araştırmam gerekiyordu. Öylede yapmıştım.
Yurt dışında bir çok yazarın kitaplarında da;
İstanbul’un alınışının anlatıları var.
O zamanki tarihçiler, gemilerin karadan nasıl indirildiğini hayretler içiresinde kalame almışlar. Buna da bir türlü akıl erdirememişler. Türklerin yaptığı o kadar çok şeye akıl erdirilemezki…
Gemiler karada nasıl yürümüşlerdir.
Nasıl yürüdüklerini görmüşler mi o zamanlar görmüşler.
O gemiler karadan yürütülmüş olmasaymış, olabilirmiymiş, sihirli olarak uçurulmadıkları takdirde denize inebilirlermiymiş! İnemezlermiş.
O zaman nedir bu kıskançlık. Hala sorular?
Fatihin gemileri karadan yürütüldü mü?
Yürütüldü.
II. Mehmed, donanmanın karadan yürütülüp Haliç‘e indirilebileceğini belirtti.
Birçok vezir ve paşa bu duruma tepki gösterdi. Sultan görüşlere tepki göstererek:
“Biz Peygamber müjdesini gerçekleştirmeye geldik. Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han’ız. Allah’ın izni ve yardımı ile imkânsızı mümkün yaparız. Davranın, amele bulun, usta bulun! Dolmabahçe‘den Beyoğlu sırtlarına doğru geniş bir yol açın. Yol boyunca kızakları döşeyin. Cenevizliler‘den yağ alıp kızakları yağlayın. Amma çok gizli tutun. Bizans bu durumu fark etmemeli” dedi.
Bunun üzerine 67 (veya 72) parçalık donanmanın Haliç’e indirilmesi kararlaştırıldı.
Dolmabahçe’den Beyoğlu sırtlarına uzanan bir yol yapıldı.
Kızaklar döşenip, yağlandı.
Gemilerin altına konacak arabalar hazırlandı.
Çok sayıda manda ve öküz sağlandı.
Cenevizli casuslar ise yoğun çalışmayı görüyor, ama kestiremiyorlardı.
Bu sırada Molla Gürani, yanında talebeleriyle geldi.
Molla Gürani, fethin Sultan Mehmet’e gerçekleşeceğini belirterek:
“Hünkârım, fetih size nasip olacaktır. Sakın vazgeçmeyin. Müritlerimle geldim. Kefenlerimiz boynumuzdadır. Ölene kadar fetih yolunda yürümeye andımız var”
Bir gece içerisinde donanma Haliç‘e indirildi.
22 Nisan’da donanma Haliç‘ten ateşe başladı.
Haliç’e gerilen zincir Hasköy ile Ayvansaray’da bulunan iki ordunun buluşmasına mani teşkil ediyordu.
Önce gemilerin karadan çekileceği yer tesbit edildi.
Burası Tophane önündeki sahilden başlayarak Boğaskesen’den geçiyor ve buradan güney batıya dönüp sırtları aşarak Löbon Pastahanesi tarafına çıkıyor ve tepeyi aşarak Perapalas yanından Kasımpaşa’ya yani Haliç sahiline çekiliyordu.
Yapılan ölçümlerde:
Tophane’den dört yol ağzına 980 adım
Tepebaşı’na kadar 240
Kasımpaşa’ya kadar da 906 adım ki, toplam 2156 adımdır.
Bu da yaklaşık 3 mil kadar tutmaktadır.
Hazırlıklar tamamlandı.
Topahene’den ayrılan 50 ila 70 adet arasındaki gemi, 21–22 Nisan gecesinde Kasımpaşa’ya kadar indirildi.
Bu olayın doğruluğunu, hem savaşta hazır olan Bizans tarihçileri ve hem de Osmanlı tarihçileri ittifakla açıklamaktadırlar.(alıntı)
Bir başka yerde bu olayın daha açıklanmış daha detaylı hali var onu da aktarıyorum…
(Barbaro, gemilerin tekerlek üzerinde bulunduğunu beyan ediyor) Kasımpaşa’ya indirilmiştir. Gemiler inerken bir taarruza uğramamak için bir kaç top, okçu ve arkebuzcular tarafından himaye olunmuşlardır.
En büyük gemi batırıldı.
Düşman gemileri Galata tarafındaki kıyılara sokularak top ateşinden kurtulmuşlardı.
Fakat artık faaliyet ve hareketleri görülmüyordu.
İmparator Haliç suruna koydurduğu iki topla Türk gemilerini ateş altına alarak ikisini batırdı. Buna mukabil Kasımpaşa tepesine konulan üç büyük topla Bizans topçusunun bulunduğu surlar mütemadiyen top ateşi altına alındı… (alıntı)
İstanbul’u almak kolay bir şey değildi. Onu aldığı için, üstün zekâsı fevkalade savaş taktikleri ve üstün başarından dolayı II. Mehmet’e Fatih ünvanı verilmiş.
Yine onun İstanbul’u alması Orta Çağın kapatılmasına yeni Çağ süreci başlamıştır…
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
İçişleri Bakanlığı himayesinde; T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, AFAD, ATO tarafından desteklenen ve Expolink Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen İç Güvenlik Ekipmanları Fuarı (İGEF) tanıtımı Ankara ATO Congresium’da gerçekleştirildi. İGEF paydaşları ve destekleyen STK’lardan; Türk Polis Teşkilatı Güçlendirme Vakfı (TPTGV) Genel Müdürü İzzet Tuna, Jandarma Asayiş Vakfı […]
Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı (ESAV) tarafından düzenlenen ve 4 gün sürecek olan 10. Erzurum Tanıtım Günleri, Ankara’daki Altınpark ANFA Fuar ve Kongre Merkezi’nde başladı. Etkinliğe Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Erzurum milletvekilleri, belediye başkanları, emniyet müdürleri, rektörler, siyasi isimler ve Erzurumlular katıldı. Aksungur, “Kültürümüzü yeni kuşaklara yaşatmak zorundayız” […]
T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğünün katkılarıyla Film Yönetmenleri Derneği organizasyonu olan Film Yapım & Yönetim Akademisi Beyoğlu Sinemasında sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Film-Yön Uluslararası Film Yapım Atölyesi Akademisi kapsamında; Alin Taşçıyan Moderatörlüğünde Venedik Film Festivali programcısı Paolo Bertolin, M.Tafur Aydın ModeratörlüğündeEzgi Baltaş ile Cast Yönetimi , Perihan Taş Öz Moderatörlüğünde Yamaç Okur […]
Galeri 11.17, 14 Kasım 2024 tarihinde açılacak olan “İzlerin Fısıldadığı Kimlikler” sergisiyle, izleyiciyi kimliğin çok katmanlı ve derin izlerini keşfetmeye davet ediyor. Resimden heykele uzanan farklı disiplinlerde üretilmiş eserlerin bir araya geldiği sergi, sanatçının hayatında iz bırakmış kişileri ya da derin duyguları fısıldayan portrelerle dolu. Bu sergi, her bir portre ve heykelin yalnızca dış görünüşü […]