Devletler tüketici lehine kararlar almalıdır

TÜKODER (Tüketiciyi Koruma Derneği) Yaptığı basın açıklamasında  ”Dünya Gıda Günü” dolayısıyla 16 Ekim tarihi bütün dünyada “Dünya Gıda Günü ” olarak kutlanmakta, gıda sorunlarına dikkat çekilmek ve önlemler alınmak istenmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım örgütü 2011 yılı Dünya Gıda Gününün konusunu “Global gıda fiyatları krizden istikrara” olarak belirlemiştir.

Dünyada yaklaşık bir milyar insan açlık sorunu ile yaşamaktadır. Dünya üzerindeki açlık giderek artmaktadır. Açlık ve yetersiz beslenmenin yanı sıra uygun koşullarda üretilmeyen gıdaların yol açtığı hastalıklar da insanların sağlığını tehdit etmektedir.Küresel ısınmayla birlikte sayıları artan şiddetli doğal afetlerin dünyanın gıda üretimi üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır.  Nüfusun hızlı artışı, çevre sorunları, iklim değişikliği gibi etmenlere rağmen halen dünyada gıda üretimi bütün insanlığa yetecek boyuttadır.  Açlığın temel sebebi yanlış ekonomik politikalar ve gıdanın eşitsiz dağılımıdır. Dünyadaki obezite sorunu ve gıda israfları da bunu kanıtlamaktadır.

Tüm dünyada gıda fiyatlarındaki artış devam etmektedir. FAO tarafından hesaplanan dünya gıda fiyatları endeksi Şubat ayı verileri Ocak2011’de rekor kıran fiyatlardaki eğilimin sürdüğünü göstermektedir. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde temel gıda maddelerinin fiyatlarının iki katından daha fazla artabileceği söylenmektedir. Bu durumdan en çok yoksul kesim etkilenecek, açlık sorunu daha çok artacaktır.

İLGİLİ HABER Renault durdurulamıyor! Mart ayında bir kampanya daha açıkladı – Gören bayiye koşuyor

Ülkemizde de yetersiz ve dengesiz beslenme sorunu giderek artmıştır.  Ülkemiz nüfusunun yarısı yoksulluk sınırı  altında, bir milyondan fazla insan da açlık sınırı altında yaşamaktadır.

Denizleri, coğrafik ve iklimsel özellikleri ile tarım ve hayvancılık açısından çok önemli bir potansiyele  sahip bir ülkeyiz. Ancak uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle tarımımız ve son yıllarda hayvancılığımız da gelişmemiş, aksine dışa bağımlı hale gelmiş bulunmaktayız.Hibrit tohum denilen tohumlar bir defaya mahsus ekilebilmekte, her yıl tohum satın almak için yabancı ülkelere para ödemekteyiz. Uygulanan kotalarla üretimimiz sınırlandırılmakta, yetersiz devlet teşvikleri vb. nedenlerle üretim teşvik edilmemektedir.Üreticiler, çiftçiler ürettiği ürünün karşılığını alamadığından üretimden uzaklaşmaktadır.

Son yıllarda bazı yabancı şirketler tohumların genetiği ile oynayarak ve bundan patent hakkı alarak tarımı tamamen ele geçirmeye çalışmaktadır.  Açlığa çare olarak sunulan, çok uluslu şirketlerin dayattığı  ve ülkemizde de yasayla kullanımı serbest bırakılan GDO’lu ürünler aslında açlığa çare olmayıp , sadece bu şirketlerin para kazanma hırs ve amaçlarına hizmet eden ürünlerdir. Bu ürünler sağlık açısından pek çok belirsizlik ve riskleri barındırıp  ileride ne gibi hastalıklara ve risklere neden olacağı bugünden bilinememektedir.

Yeterli ve güvenli gıdaya ulaşmak insanların temel hakkıdır. Ancak, çok uluslu şirketler bu hakkı tüketicilerin elinden alıp kendileri yönlendirmektedir. Devletler çok uluslu şirketlerin eline teslim edilmemeli, tüketiciden yana politikalar oluşturmalı, tüketici lehine kararlar almalıdır. Sosyal devlet olmanın gereği budur.

TÜKODER(Tüketiciyi Koruma Derneği)

GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU

admin

See Full Bio